Son zamanlarda Sakarya’da neredeyse her hafta at etlerinin dere kenarlarına veya kuytu köşelere atıldığı haberleriyle sarsılıyoruz. En son olayda, Akyazı’ya bağlı Mudurnu Deresi’nin kenarında at kafası ve kemiklerin bulunduğu, kemiklerin sıyrıldığı görüldü. Bu tür vahşet dolu olayların haber değeri bile taşımayacak kadar sık yaşanması, artık kabul edilemez bir seviyeye ulaştı.
Atlar, tarih boyunca sadık dostlarımız, savaş alanlarında ve tarlalarda yanımızda olan yoldaşlarımız olmuştur. Onlara yapılan bu korkunç muamele, sadece yasa dışı bir eylem değil, insanlık onuruna da aykırıdır. Atların kemiklerine kadar sıyrılarak doğaya atılması, toplum olarak ne kadar vicdansızlaştığımızı gösteriyor. Bu vahşet, hayvan haklarının nasıl ayaklar altına alındığını ve ahlaki çöküntümüzü gözler önüne seriyor.
YETKİLİLER NEREDE? ADALET NEREDE?
Bu skandal karşısında yetkililerin sessizliği ve eylemsizliği kabul edilemez. Hayvan haklarını ve çevreyi korumakla yükümlü kurumlar, bu vahşeti durdurmak için ne yapıyor? Neden hala etkin bir denetim ve caydırıcı cezalar uygulanmıyor? Bu sorumsuzluk ve ihmal, suça ortak olmaktan farksızdır. Sakarya’da yaşanan bu vahşet, yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini ve halkın sağlığını korumak için daha ciddi adımlar atılması gerektiğini gösteriyor!
TOPLUMUN SESSİZLİĞİ: SUÇA ORTAK OLMAK
Bu tür vahşet olaylarının sürekli tekrarlanmasının bir nedeni de toplumun sessizliğidir. Toplumsal duyarsızlık ve kayıtsızlık, bu suçların işlenmesine zemin hazırlıyor. Hayvan haklarına saygı duymayan, çevresine duyarsız bir toplum, kendi geleceğine de ihanet ediyor aslında. Her bireyin bu tür olaylara karşı sesini yükseltmesi, tepki göstermesi ve yetkililerden hesap sorması gerekir.
SAĞLIK VE ÇEVREYİ TEHDİT EDEN SKANDAL
Bu vahşet, çevresel felaket ve sağlık krizi yaratma potansiyeline sahiptir. At etlerinin kontrolsüz ve hijyenik olmayan koşullarda kesilmesi, insan sağlığı için ciddi tehditler de oluşturuyor. Kaçak et tüketimi, halk sağlığını tehlikeye atarken, su kaynaklarımızın kirlenmesi ise çevresel bir felakete yol açıyor. Bu tür davranışların sonuçları, sadece bugün değil, gelecek nesillerin sağlığını ve yaşam kalitesini de etkileyecektir.
ARTIK YETER!
Bu tür olaylar karşısında sessiz kalmak, insanlığımıza yapılmış en büyük ihanet olacaktır. Unutmayalım ki, hayvanlara yapılan zulüm, insanlığa yapılan bir zulümdür ve buna göz yummak, geleceğimize ihanet etmektir.