Daha önce yaya geçitlerini park yeri olarak kullanan bilinçsiz sürücüler hakkında defalarca yazıp çizdik. Ancak ne yazık ki, bir düzelme göremiyoruz. Defalarca bu konuda şikâyetler yapıldı, uyarılar verildi, çizgiler yenilendi. Ancak tüm bu çabalara rağmen, yaya geçitlerine park edilen araçlar, yayalar için ciddi bir tehlike oluşturmaya devam ediyor. Üstelik bu tehlikenin farkında olunsa dahi, gerekli önlemler alınmıyor.
Yaya geçitleri, yayaların güvenli bir şekilde yolun karşısına geçmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuş alanlardır. Ancak bu alanlara park edilen araçlar, yayaların görüş açısını kapatarak onların karşıdan karşıya geçişini daha da tehlikeli hale getiriyor. Yaya, yola adım attığında bir anda karşısına çıkan bir araçla karşı karşıya kalabiliyor. Sürücüler ise, bir yayanın aniden önlerine çıkabileceğini düşünmeksizin, hızla yollarına devam ediyorlar. Sonuç olarak, kazalar kaçınılmaz hale geliyor.
Bu sorunun çözümü için en basit adım, yaya geçitlerine park eden araçlara ciddi yaptırımların uygulanmasıdır. Ancak ne yazık ki, bu konuda gereken ciddiyet gösterilmiyor. Ceza kesilse bile, bu cezalar caydırıcı olmaktan çok uzak. Ayrıca, bu tür ihlallerin denetlenmesi konusunda da yeterli bir çaba gösterilmiyor. Şehir merkezlerinde bile bu tür park ihlalleri her gün karşımıza çıkarken, daha az denetlenen bölgelerde durumun ne kadar kötü olabileceğini tahmin etmek zor değil.
Ancak burada sadece yetkililerin değil, sürücülerin de sorumluluğu var. Bir aracı yaya geçidine park etmek, sadece trafik kurallarını ihlal etmek değil, aynı zamanda bir insanın hayatını tehlikeye atmaktır. Bu tür bir davranış, sadece kişisel rahatlık için başkalarının güvenliğini hiçe saymaktır. Şehirde yaşayan herkesin, toplumsal bir bilinç geliştirmesi ve bu tür ihlaller karşısında sessiz kalmaması gerekiyor. Yaya geçitlerine park eden araçlara karşı sıfır tolerans politikası benimsenmeli. Aksi halde, her gün yaya geçitlerinde yaşanan bu sessiz tehlike, daha fazla insanın hayatını karartmaya devam edecek.