GERİDE kalan yıl için, “Ömrümde böyle bir yıl yaşamadım” desem yalan olmaz… 
Nedir bu çektiklerimiz? Ne günahımız vardı? Bu soruyu kendi kendime çok sordum; cevabını bulamadım… Varın siz bulun…
Üzüntüler… Özlemler… Hasretler… Hastalıklar… Ayrılıklar… Hayatın acımasızlığı…
İnsanın kalbini sıkıntıya sokan ne varsa, her biri tekmili birden çıktı karşımıza… Esti, gürledi, canlarımızdan, mallarımızdan, sevdiklerimizden birer parça kopardı, gitti…
2024’ü nasıl hayırla, sevgi ile ve özlemle yad edeyim?
Yeni yıla girmeden önce her defasında birileri ünlü kâhinlerin gelecekle ilgili yorumlarını yazar. 
Baba Varga kehanette bulunmuş ölmeden önce… İşte şu yılda dünyada şunlar olacak diye…
Bilmiyorum, dedikleri doğru mu çıkıyor… Öyleyse, daha çekeceğimiz var demektir…
Rusya-Ukrayna savaşı üçüncü yılana girdi… Güney komşumuz Suriye’de 13 yıl kaynayan kazan, şimdilerde bir yalancı bahar yaşıyor gibi…

2025’E MİRAS: SAVAŞAN DÜNYA!
Baba Varga kehanetlerine inanan bir güruh, “Üçüncü Dünya Savaşı’nın başladığını ve bunun da hemen güneyimizdeki Suriye sınırları içerisinde ateşleneceğinden” dem vuruyor…
Nereden bakarsanız, 2024, yeni yıla savaşan bir dünya devrediyor; görünen manzara bu…
Geride kalan bu yılda siyasette, sanatta, edebiyat dünyasında çok önemli kişileri kaybettik. Suriye’de, Irak’ta ve özellikle Güneydoğu bölgemizdeki terör olaylarında çok askerimizi, canımızı şehit verdik…
Ülkemizdeki trafik kazalarında nerede ise küçük bir ilçe nüfusunu kaybettik…
Tabii ki her zaman ateş düştüğü yeri yaktı.
Ekonomik göstergeler ürperti veriyor!
Dolar ve Euro almış başını gidiyor!
Milyonları çoktan aşan işsizlik sayısı, kartopu misali büyüyor!
Devasa holdingler, fabrikalar, küçük iş yerleri kepenk kapatıyor!
Ayakta durmaya çalışan firmalar ise, çareyi işçi çıkarmakta buluyor!
Vatandaş ağlıyor; evde çorba kaynamıyor!
MİLYONLARA REVA GÖRÜLEN 22.104 LİRA
Asgari ücrette yine büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Günler süren oturumlar sonrası dağ fare doğurdu ve emekçilerimize 2025’de asgari ücret 22 bin 104 lira ile -eğer Cumhurbaşkanı bir son dakika jesti yapmazsa- yılsonuna kadar idare etmek zorunda kalacak.
Üstelik enflasyonun resmi rakamlara göre %50’lerde seyrettiği bir ortamda…
Üstelik bu ücrete mahkûm olanlar öyle az bu değil, en az 8-9 milyon civarında bir kitleyi ilgilendiriyor.
Asgari ücret…
Yani bir ülkede en düşük ücret anlamına geliyor… Lakin bu konuda da uluslararası alanda başı çekiyoruz… Asgari ücretle çalışan nüfus sayısında yine zirvelerde seyrediyoruz.
Bizi kıskanan Almanya’da asgari ücret 1500 avro civarında… Yani Türk akçesi ile 54-55 bin lira ediyor.
Onlarda, bir işçiyi “asgari ücret” ile çalıştırmayı “utanç vesilesi” görüyorlar…
Biz de ise “asgari ücret”in altında çalıştırmayı “uyanıklık” olarak sayıyorlar.
Senin Asgari Ücret’in 22.104 olsa ne yazar? Şu anda on binlerce çocuk, mecburiyetten bu ücretin yarısına çalışıyor!
HER YIL 400 KADINI KATLEDİYORUZ!
Öte yandan cinayetler hiç hız kesmeden ve artarak devam ediyor… Kadın cinayetleri, tecavüzler, istismarlar da şu ortamda bile büyük artış gösteriyor! Her yıl ortalama 400 civarında kadın cinayeti ile dünya sıralamasında epey iddialı (!) bir konumdayız.
6 Şubat 2023’teki 11 şehrimizi etkileyen Asrın Felaketi’nden sonra yaraları hâlâ saramadık. Depremzedelerin hukuk mücadelesi sürüyor.
Resmi rakamlara göre en az 50 bin vatandaşımızı kaybettik. Kıbrıslı 72 sporcunun kaldığı Grand İsias Hotel davasında verilen 15-16 yıllık cezalar çok az bulundu!
Her gün, her ay yaşanan felaketler, bir sonraki ile unutuluyor…
301 vatandaşımızın öldüğü Soma Maden Faciası’nın üzerinden yıllar geçti. Sorumluları henüz cezaya çarptırılmadı.
Körfez Köprüsü inşaatında elin Japon’u, “Ben bir insanın ölümüne neden olabilirdim” diyerek intiharı seçerken, bizde izin verdikleri ruhsatsız yapılarla 50 bin kişinin ölümüne yol açan kimseler, -bırakın intiharı- istifayı bile düşünmedi.
Müslim ile gayrimüslim arasındaki ince çizgiyi (!) gördünüz mü?
Narin cinayeti… Narin Bebek… Teğmenler meselesi… Ve yeni yıla günler kala Balıkesir’deki fişek fabrikasındaki patlama ve yitip giden canlar…
Çalmalar… Çırpmalar… Haksız kazançlar… Tecavüzler… Çocuk istismarı ve insan canına kıymalar…
2024 BİZDEN ÇOK ŞEY GÖTÜRDÜ!
Hani insanın sorası geliyor: “Bizim nasıl bir Müslüman ülkesiyiz?” diye.
İyi olması gereken ne varsa kötüye gidiyor!
Umut yok…
Gelecek yok…
Ekmek yok…
İş ve aş yok…
Ve bizler, 86 milyonluk bir ülke olarak böyle karamsar bir ortamda 2024’ü tamamladık çok şükür… Şimdi yeni bir yıla; 2025’e giriyoruz…
İşte geriye doğru baktığımda, 2024 yılını, üstü başı çamur içinde, börkü yırtılmış, elbisesi solmuş, saçı-sakalına karışmış, gözleri pörsümüş ve yürümekten bitap düşmüş bir ihtiyara -Avrupalılar Noel baba diyor- benzetiyorum…
Umarız ve bekleriz ki; 2025 böyle olmasın…
Tam da bunları yorgun bir beyin ve uykulu gözlerle düşünürken sabahlamışım… Sabah erken saatlerinde, tan yeri ağarırken kapımı ürkek bir el çaldı:
“ Tık… Tık… Tık…”
Eski yılda yaşanan üzücü olaylar gözümün önünden geçti bir anda… Yeniden yaşanmasın istiyordum…
Gözyaşlarımız sevinç gözyaşı olsun diye arzu ediyordum…
Bu nedenle de korkarak sordum:
“Kim o?”
“Yeni yıl!”
YILDIM GİTTİ!

****************
YENİ YIL DİLEĞİ
Yeni yılda… Tüm ülkemizin, dünyamızın ve tabii ki Bizim SAKARYA Gazetesi ve okurlarımızın yeni yılını tebrik ediyor, sağlık, başarı ve mutluluk diliyorum…
Her şey gönlünüzce olsun… H.A.
****************