Sevgili okurlar,
Yeni yıl öncesi düşünceler, fikirler, paylaşımlar ve sitemler arasında, zaman akıp gitti..
İlk olarak," Uzakdoğu'dan, yeni yıl paylaşımları", sanal ortama düştü..
Kazakistanlı Türk Dini Konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Naziya Bssenova, sesli olarak bir mesaj gönderdi ve " Yusuf Ağbey, biz sizden önce yeni yıla giriyoruz" diyerek, güzel detemminve dileklerini sıraladı..
Sonra onu, diğer Türk cumhuriyetlerinde yaşayan sevdiklerimiz, arkadaşlarımız izledi..
Azerbaycan'a gelindiğinde sevgili Hatıra Guliyev'in, mesajı beni iyice gülümsetti..
"O kadar içten, o kadar temiz ve o kadar riyasız ki", insan gülümsemeden edemiyor..
Ve ana vatan, baba vatan Türkiye'den mesajlar, Brüksel'e akmaya başladı..

DİLEK VE TEMENNİLER!
Ne güzel dilekler, ne güzel temenniler, ne güzel..
İnsanın bu kadar dostu,arkadaşı, seveni olması ne güzellik, ne?
Yurdun her köşesinden, çiçekler yağmaya başladı..
Ardından," Avrupa'daki sevdiklerimiz", sıraya girdi..
Yeni yılın ilk günü doğmanın güzelliği bu ya, sormayın gitsin!?
Bizler, Brüksel'de ne mi yaptık?
Daha doğrusu, ne yapmamızı arzu ederdiniz?
Evet, kızlarımız, damatlar, torunlar buluştuk..
"Eşimin maharetli ellerinden yeni yıla has lezzetler yanında, kızlarımın da maharetleri, bereketi, güzelliği, aydın yüzleri" soframıza yansıdı..
Gecenin yıldızı şüphesiz, en küçüğümüz Elif idi..
Elif aşağı, Elif yukarı, koşturdu durdu..
Dilinde şarkılar, bilmeceler, sorular, sorular?..

YARINLAR,YARINLAR?
Ah bir bilebilsek, yarınlara dair soruları..
Bir yandan gözümüz, televizyonda..
Elbette Türkiye kanalları taranıyor..
Ama yılın son aylarına vuran o tartışmadan söz etmeden geçmedik!?
O tartışmadan, o gündemden haberinizi yok mu?
Sakaryalı eski ülkücü önderlerden, Halit Nusret Aydın, Fransa'dan arıyor..
Yine İstanbul'u mesken tutanlarımızdan sevgili Enver Arslan, Namur kentinde evlatlarını ziyarete gelmiş..
Hemen konuya girelim!

AVRUPALI TÜRKLER?
Avrupa'da yaşayan eski ülkücü önder, yöneticiler, Fransa'da bir araya gelerek bir deklerasyonu yayımlayacaklar..
Konu mu?
Konuyu, bilmiyormusunuz?
"Şu Kırk yılda, 40 Bin vatandaşın hayatına, geleceğine, kastdeden, adı APO'ya çıkan, kanlı terör örgütü PKK'nın elebaşısı, yani terörüstbaşı Abdullah Öcalan!"
Durup, dururken, ne oldu da, "APO denilen bu hain, teröristbaşı" gündeme taşındı?
"Barış", adına mı?
"Siyasi iktidarın ikbali", adına mı?
40 Bin Vatandaşımızın kanına giren, bir terörsbaşının,"barış adına" yapacağı, ne kaldı ki?
"Çözüm projesi" denilen bu proje, bu süreç daha önce denenmedi mi?
Denendi!
Ders alınmadı mı?
Belli ki alınmamış?

BİZ BU FİLMİ GÖRDÜK!?
Allah, Allah, üstelik bu defa projenin mimarı, milliyetçiliği sahiplenen, ülkücü kimseye kaptırmayan, üstelik muhafazakar bir bir partinin lideri Devlet Bahçeli..
Efendim, "Teröristbaşı Meclise(TBMM) gelsinmiş, DEM Grubu'nda" konuşsunmuş!?
"Teröristbaşı APO'nun idam edilmesi için, meydanlara ip atan", bu Devlet Bahçeli değil miydi?
Ne günler, yarab bi, ne günler?
Dünden, bugüne, ne değişti acaba?
"Teröristbaşı APO, yani İmralı mahkümü Abdullah Öcalan, muhterem Devlet Bahçeli'nin ve yediğindekilerin icazeti ile bu çağrıya", ne der acaba?
Proje bağlamında, "İmralı ziyaretinde bulunanların, mesajları" basına yansıdı..
Bu açıklamalarda, "Devlet Bahçeli'nin mesajına, açık ve net" bir teslimiyet yok!?
Ne olacak şimdi?
Olacağı, şu?

TERÖR İLE PAZARLIK?
"Halka sorulmayan ve halkın onayını almayan, tepeden dikte edilen, dayatılan ve biz biliriz, biz yaparızların sahiplerine bu aziz, yüce milletin, itaat edeceği", düşünülemez!
Kısacası, "terör ile pazarlığa, bu millet, barış adına bile olsa onay" vermez!
"Bu hassas, milli konu, Devlet Bahçeli'ye ve diğer liderlere bırakılmayacak kadar" önemlidir..
"Suriye'de bir terör örgütünü ve liderini legal duruma getirenlerin, Türkiye'de, Türk topraklarında, bir terör örgütünü ve teröristbaşı APO'yu, barış güvercini olarak uçuramayacakları" ortadadır!..

ÇİRKİN PAZARLIK?
Bütün bunlara rağmen, "teröristbaşanının, avanelerinin, bu çağrı ile silahlarını toprağa gömer, barış adına bunları yaptıklarına resmiyet kazandırır ve özür dileyerek, pişmanlıklarını dillendirirlerse" ne ala!
Biline ki, halkımız, "bu çirkin pazarlıktan," pek hoşnut değildir!..
Tez elden, "cambaza bak", oyunundan vazgeçilmesidir!..
"Bunca şehitlerin kanı, gazilerimizin yarası üzerine, bunca kan, gözyaşı ardından, sönen ocakların üzerine, bu külü üfleyemez, kimse insanımızın geleceğini" dizayn edemez!?
Bunu da," siyaset adına, kimse bizlere, milletimize yutturamaz, dayatamaz" bilene!

HEYT DUR YOLCU!?
"Ekonomik olarak inip, inip inleyen, geçinmek üzerine cambazlık yapan, fakir ve yoksulluğu yenmek için, sabır gösteren, bulduklarına şükreden insanımızın, iyi niyetini kimse suistimal" edemez!
Yeni yıla, "bu endişe ve kaygıların gölgesinde giren insanımızı, iyi anlamak, hakkını teslim etmek", mecburiyetindeyiz!..
Türk Milleti'ni bir kenara itip, "kimse, kendi, kendine projeler ile ülkeyi karanlığa, belirsizliklere", sürükleyemez!
Heyt, dur yolcu!?
Yeni yılınız, sağlıklı güzelliklere,  mutluluklara vesile olsun!
Sevgi ve saygılarımla..
Yusuf Cinal, 2 Ocak 2025