ASGARİ yani en düşük ücret geride kalan yılın son günlerinde belirlendi… Buna göre, ülkemizde bulunan 8 milyon vatandaşımız 2025 yılı içinde bu ücreti yani 22.104 lirayı alacak.
Oysaki CHP Genel Başkanı Özgür Özel, işi, “Asgari ücretteki hesabımız otuz… Onun altında yokuz…” tarzında bir kafiyeye bağladı, 30 bin rakamını ortaya attı.
Ardından Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay buna yakın bir rakam verdi. O da, “Asgari ücret 29.583 lira olmalı” diyerek bu rakamı ortaya koydu.
Ardından işveren ile farklı işçi temsilcileri ve hükümet kanadı bu rakamı belirlemek üzere çeşitli oturumlar düzenlemeye başladı.
Kamuoyunda ve asgari ücret ile geçimini sağlayan milyonlarca çalışanda bir kanaat oluşmuştu:
“Bu yıl asgari ücret en azından 25 bin olur…”
Hükümet temsilcilerinin ve işverenlerin telaffuz ettikleri rakam, beklenenin çok altında olunca Türk-İş yönetimi görüşmelerden çekildi. Ve Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti açıkladı:
“22.104 lira…”
Resmi enflasyonun %50 civarında gezindiği bir yılda %30’luk bir ayarlama da ne ola ki?
Yazık değil mi bu ücretle geçimini sağlayacak olan milyonlara?
AVRUPA BİZİ KISKANIYOR YA!
Hükümet kanadı geçtiğimiz yıllarda sık sık dillendirdiği bir terkip var;
“Avrupa bizi kıskanıyor!”
Avrupa bizim neyimizi kıskansın? Adamların kişi başına düşen geliri bizden çok ileride… Yemeleri, içmeleri, kazançları, oturdukları ortam ve binalar… Yaşadıkları şehirler…
Adalet ve hukuk sistemi… Eğitim ve öğretimde gelinen nokta…
İnsanların mutluluk endeksi… Tüm göstergeler bizden fersah fersah ileride.
20 Avrupa ülkesinin “asgari ücret” durumuna bir göz atalım… Üstelik onlarda asgari ücretle çalışanların nüfusu son derece düşük…
Bizde ise bu rakam, son araştırmalara göre çalışanların %40’ı asgari ücretle geçimini sağlıyor… Bu yüzde 40’lık çalışanın %68’i erkeklerden, %32’si de kadınlardan oluşuyor.
Bunlar kayıtlara geçen gerçek istatistikler…
Bir de bunun dışında “Ne olursa yaparım abi!” diyen ve asgari ücretin de altında bir ücrete razı gelen kesimler var… Bunların da çoğunluğunu kendine bir meslek edinememiş ve yaşam koşulları son derece düşük olan vatandaşlar ile ülkemizde çokça bulunan yabancılar oluşturuyor.
AVRUPA ÜLKELERİNDE ASGARİ ÜCRET
Lüksemburg 2.636 DOLAR
İrlanda 2.281 “
Almanya 2.222 “
Hollanda 2.134 “
Belçika 2.070 “
Fransa 1.801 “
İspanya 1.3.23 “
Litvanya 1.038 “
Hırvatistan 970 “
Yunanistan 968 “
Malta 961 “
Portekiz 956 “
Estonya 886 “
Çekya 823 “
Macaristan 773 “
Letonya 740 “
Romanya 606 “
TÜRKİYE 602 “
Bulgaristan 550 “
Arnavutluk 542 “
Yukarıdaki listeyi incelediniz mi? Asgari ücret sıralamasında altımızda Bulgaristan ile Arnavutluk bulunuyor. Üstelik bu ülkelerde de asgari ücretle çalışanların oranı bizdeki gibi %40 değil, %25-30’larda.
ZAM FIRTINASI BAŞLADI BİLE!
Şimdi önümüzdeki bu 2025 yılı için “asgari ücret” bir miktar da olsa artırıldı ya, şimdi görün zam fırtınasını… Bizim uyanık esnafımız ve necip milletimiz hemen ellerindeki mallara belli bir oranda zam yapmaya hazırlanıyor.
Hatta bir kısmı hemen etiketleri değiştirmenin telaşına düştü yeni yılın bu ilk günlerinde…
Ve bunu yaparken hiçbir kurala, hakka, hukuka ve bu işin ederine bakılmıyor…
Herkesin gözünü aşırı para hırsı bürümüş; yatıyor, kalkıyor etiketleri değiştiriyor. Kâr marjını yükseltmek, köşeyi kısa yoldan dönmek isteyen “fırsatçı” insanlar işbaşına çoktan koyuldu bile.
O zaman geçimini tamamen asgari ücretle sağlayan 8 milyon civarındaki vatandaşımız bu zam furyası karşısında ne yapacak?
Çarşı pazarda yapılan röportajlarda çoğu vatandaş şöyle bir görüş ortaya koyuyor:
“Bu zam fırtınası devam edecekse, aylıklarımıza yapılan zamların bir anlamı yok. Ücretlere yetişemiyoruz. Hiçbir şeye zam yapılmasın; aylıklarımız da aynı kalsın! Buna razıyız! Yeter ki, kiralar, yiyecekler, içecekler, sebzeler, meyveler ve çeşitli gıda maddelerindeki artış artık sonlansın… Biz aylıklarımıza herhangi bir artış talep etmeyeceğiz…”
Haklı değiller mi?
******************
ANLAMLI SÖZ
“Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olurmuş…”
ANONİM
******************