MALUM, Türk Ekonomisi, son yıllardaki yanlış yönetimler ve uygulamalarla büyük sıkıntı çekiyor… Hani, S.O.S veriyor desek, yeridir…

Düğmeler en başta yanlış iliklenince, sonuna kadar hep yanlış gidiyor gayri.

Şimdi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kemer sıkma politikalarını merakla izliyoruz… Kapı kapı dolaşıp, ülkeye döviz girdisi sağlamak için çırpınan Şimşek, bir yandan da vergi gelirlerini artırarak, “yamalı bohça”yı tamir etmeye çalışıyor!

Neticede, bu ülkenin Maliye Bakanıdır ve acı kurtuluş reçetesi için eldeki tüm imkânları seferber edecektir. Çabalarını saygı ile karşılıyorum…

ÖNCE ANKARA HAVASINI BİR GÖRELİM

Yazının başında da değim gibi, tasarruf yapılacaksa önce Ankara’dan başlamalı…

 Mesela milletvekili aylıkları…

Mesela Meclis Lokantası…

Mesela makam araçları…

Kamuda yapılan keyfi harcamalar…

Mesela lüks araç ve konut kiralamaları…

Onlar bir son bulsun…

Siz Ankara’da oturanlar, ülkeyi yönetenler, siyasetçiler, politikacılar, bakanlar, bakmayanlar…

Hele rüştünüzü bir ispat edin… Elinizi ciddi anlamda ve özveri ile taşın altına bir sokun bu aziz millet de peşi sıra gelecektir…

MAKAM ARAÇLARINDAN BAŞLAYIN!

Bildiğimize göre Türkiye’de 125 bin civarında makam aracı varmış…

350 milyonluk Amerika’da 85 bin makam aracı var…

Bizi ekonomik olarak beşe, ona katlayacak olan Almanya’da 25 bin…

Fransa’da 20 bin…

Hollanda’da 5 bin…

İtalya’da 15 bin…

Kuzey komşumuz Rusya’da 75 bin…

Bizim ülkemizde 125 bin…

Elin bakanı, başbakanı, parlamenteri markete kendi aracı ya da bisikleti ile giderken, bizimkilerin bir “Cuma namazı” gidişi var ki, sanırsınız Kanuni Sultan Süleyman, bir sefer öncesi Yeniçeri Ocağı’nı teftişe gidiyor!

Memleketi kurtarıyorlar ya, her birinin altında son derece lüks makam araçları… Önlerinde, arkalarında, sağlarında, sollarında “çakarlı” koruma araçları… Onların önünde ve arkasında motosiklet timleri… Onların da önünde ve arkasında normal polis araçları…

Arkadaşlar bu nedir?

Bu kadar borç harç içinde olan, işçisini, emeklisini sefalete mahkûm eden bir ülkede bu lüks ve debdebeli yaşam nereden kaynaklanıyor?

Ya da bu paranın kaynağı nereden geliyor?

BİR BABAYİĞİT ÖNE ÇIKSIN!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 600 yakın milletvekili var… Ve bu milletvekilleri, aziz milletimizin sesini, nefesini, hayat şartlarını yansıtmak, bölgelerindeki olan bitenleri Meclis’e yansıtmak için oradalar…

Ve bunun için 130 küsür bin lira aylık alıyorlar…

Bu ülkenin Meclis Lokantası’nda “bedavadan ucuza” karınlarını doyuruyorlar…

Lojmanlarda bedavaya oturuyorlar… Altlarında makam araçları… Ofislerinde asistanları… Yetmedi; yardımcıları…

Arkadaş… Bu “Yağma Hasan”ın böreği nereden geliyor?

Halkımız, insanımız, ülkenin geleceği için her zaman gerekli özveriyi ve tasarruf kurallarını seve seve uygular… Lakin önce siz yürüyün de ardınız sıra bizler de gelelim… Bizi bu ülke için yaptıklarınıza, yapacaklarınıza ikna edin…

MİLLET YÜRÜYECEK ARKANDAN

Ünlü şairlerimizden Arif Nihat Asya’nın çok anlamlı bir şiiri var:

“YELKENLER DİKİLECEK”

O şiirin bir kıtası şöyleydi;

“Delikanlım, işaret aldığın gün Atandan;

Yürüyeceksin… Millet yürüyecek arkandan…

Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan!

Sen ki, burçlara bayrak olacak kumaştansın;

Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın…”

Ankara’dakiler, önden siz yürüyeceksiniz… Ekonominin düzlüğe çıkması için kemer sıkma konusunda önce siz rüştünüzü ispat edeceksiniz…

Bu aziz millet, her zaman olduğu gibi kollarını sıvayacak ve arkanızdan gelecektir…

Neticede, bu kadim ülkenin bir yedeği yok ve hepiniz aynı geminin yolcusuyuz…

******************

ANLAMLI SÖZ

“Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes;

Ey kahpe rüzgâr artık, nereden esersen es!”

NECİP FAZIL KISAKÜREK

*****************