SON yerel seçimlerden önceki Altılı Masa’yı hatırlarsınız… O zaman Cumhur İttifakı’nın “küçük” ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli avaz avaz bağırıyordu:

“Altılı Masa’nın ayağını da söyleyin. Ayağında kimler var?”

Yani eski HDP, şimdiki DEM Partisi’ni ima ediyor, Altılı Masa bileşenlerinin DEM ile gizliden anlaşma yaptığına vurgu yapıyordu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “kent uzlaşısı” stratejisi de bu dönemde yerden yere vuruluyor, bu yaklaşımı CHP-DEM parti ve dolayısıyla PKK işbirliğine vurgu yapıyordu…

Köprülerin altından çok su geçmedi, Cumhur İttifakı ortakları bu görüşleri dile getirdiği tarihten bu yana sadece 9-10 ay geçti. Tüm bu çamur atma edebiyatını dillerine pelesenk etmemişler gibi, şimdi büyük bir pişkinlik içinde terör örgütünün bebek katili kurucusu ile Türkiye’yi kurtarmak (!) adına işbirliği yapıyorlar.

İşte Devlet Bahçeli bundan yaklaşık 2 ay önce bir söz etti ve ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin yapı taşlarını yerinden oynatacak gelişmeler silsilesi ardı ardına gelmeye başladı;

Bahçeli mealen şöyle konuşmuştu o tarihte:

“İmralı’daki Öcalan gelsin, Meclis’in kürsüsünde konuşsun. Örgütü lağvettiğini açıklasın ve PKK’nin silah bırakmasını sağlasın. Biz de kendisi için “umut hakkı”nı vizyona koyalım…”

BU NASIL BİR DÖNÜŞ, ANLAMAK ZOR!

Dün, Altılı Masa’nın ayağına DEM yakıştırması yaparken, bugün DEM’i bırakın, tüm terör örgütlerinin lider olarak tanıdığı bebek katilini bu aziz milletin Gazi Meclisi’ne davet etmek, hangi aklın, hangi sağduyu ve hangi Devlet aklının gereğidir?

Bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in aynı teklifi sunmasını bırakın, bu konunun imasını bile dile getirseydi şu anda hakkında fezlekeler çıkarılmış, mahkemeler harekete geçirilmişti…

Ancak işin ucunda Devlet Bahçeli varsa, her şey mubahtır… Çünkü MHP olmazsa, Cumhur İttifakı da olmaz; dolayısıyla iktidar da bu süreçte büyük yara alırdı.

Ve geriye doğru baktığınızda, “Teröristle masaya oturulmaz” cümlesini her fırsatta her ortamda dile getiren Cumhur İttifakı bileşenleri, bugün terörist başının konuşmasını ve -sözde- Türkiye’nin önünü açmasını, terör belasından kurtarmasını bekliyor!

Biri bana, inanmakta çok zorlandığım bu olayların gerçek olduğunu söylesin!

HER ŞEY ABD PLANLARINA YARIYOR!

1920’de Osmanlı İmparatorluğu’nun idamı anlamına gelen Sevr Anlaşması’nda, aslında doğu sınırımızda bir Ermenistan Devleti, güney ve doğu sınırlarımızda bir Kürdistan Devleti kurulması öngörülüyordu. Ayrıca güneydeki topraklarımızdan bir kısmı Suriye ve Fransa’ya, Irak ve Filistin toprakları ise İngiltere’ye kalıyordu.

Emperyalistlerin 105 yıl önce vizyona koyduğu ama geri püskürtüldüğü bu plan, sessiz ve derinden işliyor aslında. Ve adım adım ilerlerken, Türkiye’yi büyük sıkıntıya sokacak büyük fotoğrafa doğru yol alıyor.

Sözde Arap Baharı ile Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) vizyona koyan Emperyalistler, Afrika’nın kuzeyinden başlattıkları bu harekâtı Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Arabistan, Mısır, Irak ve en son Suriye olarak hayata geçirdiler…

Buralara bahar değil, tam anlamıyla bir cehennem havası hâkim oldu.

Arap Baharı derken, aslında İran ve en nihayetinde Türkiye’yi de içine alacak bu coğrafyada irili ufaklı federal devletler kurmaktı hedefleri.

Buna da, İslam âleminin derin uyku hali devam ederken ne yazık ki, adım adım yaklaşıyorlar!

ABD’NİN BU COĞRAFYADA İŞİ NE ACABA?

40 yıldan beri Türkiye’nin başına olmadık belalar açan, 40 bin vatandaşımızın ölümüne neden olan PKK terör örgütünün de istediği bu değil miydi zaten?

Onlar da -sözde- Kürdistan adıyla bir federal yapı, ya da “eyalet” sistemine geçilmesini, Kürklere özerklik verilmesini talep etmiyorlar mıydı?

Bu PKK terör örgütünü kimler ve hangi amaçla kurdurmuştu?

Bugün Suriye sınırlarının en az üçte birini işgal etmiş olan PYD&YPG’ye binlerce TIR silah taşıyan ABD, acaba bunu ne için yapıyor?

Ve aynı ABD hemen güneyimizdeki Kuzey Suriye topraklarında çeşitli bölgeleri işgal ederek, Türkiye’nin 30-40 kilometrelik derinlikte bir güvenlik çemberi oluşturmasına niçin izin vermiyor acaba?

PKK’yı “göstermelik” terör örgütü listesine alan NATO müttefikimiz ABD, bu bölgedeki bizim terörist olarak gördüğümüz unsurları neden eğitiyor, neden çeşitli ağır silahlarla donatıyor acaba?

DÖNELİM BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISINA!

 Güneyimizde tüm bu yaşananlardan sonra bir de Devlet Bahçeli’nin terörist başına “zeytin dalı” uzatması, “Gel Meclis’te konuş ve PKK’nın silah bırakmasını sağla, umut hakkından faydalan” diye diretmesi ne anlama geliyor?

Biz bu çağrının ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz…

Şivan Perver ile Diyarbakır’daki “Megri Megri”leri…

Devletin savcısının, hâkiminin teröristlerin ayağına götürülmesini…

Dolmabahçe mutabakatını…

Oslo görüşmelerini…

O zamanki hükümetin ileri gelenleri sık sık eyalet sisteminden bahsediyor, Diyarbakır’ın, Ortadoğu’nun Paris’i olacağına vurgu yapıyordu…

Ne oldu? Ondan sonraki tünel facialarında kaç askerimizi şehit verdik?

Şimdi daha iyisinin olacağını mı zannediyorsunuz?

Altılı Masa’nın altında bir “bağlantı” arayan zihniyet, şimdi bizi dünyanın en eli kanlı terör örgütü liderinin eline mahkûm ediyor…

Şu geldiğimiz noktaya bir bakar mısınız?

****************

ANLAMLI SÖZ

“Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?

Tarihi “tekerrür” diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”

MEHMET AKİF ERSOY

***************