MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, geçen hafta yaptığı bir konuşmada terörist başı Abdullah Öcalan’a “beyefendi” şeklinde hitap etti. Sonradan “kıvırma hakkını” da kullanarak, dil sürçmesi bahanesine sarıldı;

“Hani bir bayandan bahsederken, “hanımefendi”, bir beyden bahsederken de “beyefendi” denir ya… Ben de o amaçla, dilim sürçmesi sonucu “beyefendi” kelimesini kullandım…”

“Şüyuu vukuundan beter” diye güzel Türkçemizde güzel bir deyim var. Bir şeyin dedikodusunun yapılmasının, onun gerçekleşmesinden daha kötü olduğu anlamına geliyor.

Sen, hiç gerek yokken ortalığa pisleyeceksin, sonra da “Pardon, istemeden oldu” diye kabahatini saklamaya çalışacaksın…

Durum aynen böyledir…

MHP, Türkiye’de milliyetçiliğin kalesini kimseye bırakmak istemiyor. 9 Şubat 1969’da kurulan ve Genel Başkanlığını uzun süre Alparslan Türkeş’in yaptığı MHP’nin Dokuz Işık diye tabir edilen ana tüzüğünden ilk ikisini “milliyetçilik” ve “ülkücülük” şıkları oluşturur…

MHP sembollerinden biri “üç hilal” yani Recep, Şaban ve Ramazan aylarını sembolize eder.

Durum böyle idi ve biz de MHP’yi ta kuruluş yıllarından beri böyle tanıdık ve sevdik.

MEĞER NELER KONUŞULUYORMUŞ!

MHP kulislerinde neler konuşuluyormuş da haberimiz yok! Terör örgütünün bebek katili  ve -sözde- lideri için ne yakıştırmalar, ne sıfatlar zikrediliyormuş MHP kulislerinde…

Bunu da MHP milletvekili Mehmet Taytak’ın “beyefendi” demecine tepki koyan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den duyuyoruz. Özel, basın mensuplarının sorulara şöyle cevap veriyor:

 “Bunu herhangi bir muhalefet vekili ya da sokakta vatandaş söylese, vekil için fezleke hazırlanır, vatandaşın kapısına da koçbaşıyla gelip, sabahın köründe girerler. Eskiden 'Sayın Öcalan' diyenlere ağza alınmayacak laflar edenler şimdi bu noktalara geldi. Hiçbir şey uzun süre gizli kalmaz. O ifadeler sadece MHP’deki o vekile mahsus dil sürçmesi değil. Bazı görüşmelerde çok üst düzeydeki MHP'liler tarafından kullanıldığından haberdarız ama bugün ispatlayacak bir şey yok. Zaman bu ifadelerin kimler tarafından nasıl kullanıldığını ortaya çıkartacak. MHP’deki bu kırılmayı hep birlikte takip etmeye devam edeceğiz"

 YÜZLERİNE NASIL BAKACAKSINIZ?

Biliyorsunuz, Türkiye ta 1964’ten beri terör belasıyla uğraşıyor… Bu uğurda çok canlar verdik, çok bedeller ödedik…

Kaç kez, askerlerimiz topluca pusuya düşürüldü ve şehit edildi… Yanan evler, katledilen insanlar, bebekler, anneler, öğretmenler, yaşlılar ve gençler…

Bugüne kadar 40 binin üzerinde canımızı kaybettik. Terör belası yüzlerce milyar liralık bir bütçeyi alıp götürdü… Hadi parayı ve bu yolda eskiyen askeri araç ve mühimmatı bir şekilde yerine koyarsınız, fakat yitip giden canların hesabını kim verecek?

Siz, bu aziz milletin gözüne baka baka, “sayın” ve “beyefendi” sözlerini sıralamaya başladınız… Biliniz ki, her fütursuz laflarınız, 40 bin insanımızın ve 85 milyonluk bir ülkenin kalbine ok gibi saplanıyor, yarasını kanatıyor!

SİZİN MİLLİYETÇİLİĞİNİZ BATSIN!

Milliyetçilik, milletini tarihini, örfünü- adetini, geleneğini, kültürünü, dilini ve dinini sevmektir…

Milliyetçilik, kendi ülkesini diğer ülkeler nezdinde çok daha iyi yerlere konumlandırmaktır… Yeri geldiğinde bu vatan için bu ülke için karşılık beklemeden canını, malını ortaya koyabilmektir milliyetçilik…

Milliyetçilik, Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan tüm alt kimliklerle et ve tırnak olmak, eşit vatandaşlık statüsünde sevinci ve üzüntüyü paylaşmaktır.

Milliyetçilik, Çanakkale Destanı ile gurur duyan, Sarıkamış Faciası dile geldiğinde gözyaşı döken demektir…

Siz hem milliyetçiliği ve ülkücülüğü kimseye bırakmıyorsunuz, hem eli kanlı terör örgütüne “beyefendi” yakıştırması yapıyorsunuz, hem kendi içinizden gelen bir değere Sinan Ateş’e kıyanlara sahip çıkıyorsunuz, sizden olmayana, işinize gelmeyene tehditler savuruyorsunuz…

Söyleyin bakalım bu nasıl milliyetçilik, bu nasıl ülkücülük?

Sonunda milliyetçiliğin ve ülkücülüğün de içini boşalttınız. O güzel vatan kokan içeriğini, anlamını ve söylendiğinde aidiyet duygusunu ateşleyen anlam zenginliğini de bitirdiniz ya!

Bir teröristi övmek, yaptıklarını görmezden gelmek, kabadayıları safına çekmek, yeraltı mafyasını affetmek için özel kanunlar çıkarmak, beğenmediğinizi tehdit etmekse milliyetçilik; eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetini örtmekse ülkücülük; böyle anlayışlar bizden uzak dursun!

*****************

ANLAMLI SÖZ

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz…”

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

*****************