BOLU Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınıyla gerçek bir kez daha gün yüzüne çıktı…
Olaylardan, yaşanan facialardan dersler çıkarmasını bilmiyoruz… Bilsek de, “çürümüşlük gereği!” uygulamıyor, hayata geçirmiyoruz…
En büyük insan kaybı yaşandığı için 6 Şubat Depremi’nden örnek vereyim…
Resmi rakamlara göre 53 binin üzerinde can kaybı var 11 şehri yerle bir eden “asrın felaketi”nde…
Bir binanın ya da bir otelin yapım aşamasında ve sonrasında çok önemli hayati önlemler alınır…
Nedir bu önlemler?
Her türlü yangın tedbirleri, yangın merdivenleri, yangın ve alarm sistemleri… Yağmurlama sistemleri… Deprem mevzuatına uyup uymadığı… Her hangi bir tehlike anında kolay müdahale edilebilmesi… Binanın coğrafi ve yerel şartlara göre inşası… Gerekli demir, çimento ve doğru malzemelerin kullanılması ile diğer detaylar…
Bu alınan tedbirlere rağmen, eğer bir hata oluşmuşsa, buna ihmal denir…
Yok… Sen bu tedbirlerin birçoğunu almamışsan… Gerekli merciler bu eksikleri denetlememişse ve görmezden gelmişse…
Buna “cinayet” denir…
Buna “çürümüşlük” denir…
DÜNYAYI PEŞİMİZE TAKTIK, GİDİYORUZ!
Grand Kartal Otel gibi ve birçok alanda yaşanan kazaların, insan ölümlerinin yaşandığı ülke sıralamasında “maşallah” en başlardayız…
Madencilikte, inşaat sektöründe, otellerde, tersanelerde, ulaşımda, raylı taşımacılıkta, turizm sektöründe ve hayatımızın her alanında bu kazaların çokça yaşandığı bir ülke konumuna geldik…
Kadın ölümleri her yılbaşına ortalama 400 civarında… Buna en az 250 de “şüpheli” kadın ölümlerini eklerseniz bu rakam 650 ediyor…
Çocuk ölümleri ve suiistimaller… Cinayetler… Adam öldürme, gasp, çalma, çırpma, aşırma, taşırma ve bir “İslam” ülkesine yakışmayacak ne varsa hepsi “tekmili birden” bizde…
Ülkeyi 2002’den bu yana isminde “adalet” kelimesi bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiyor.
Fakat “adalet” kavramının bu kadar yara aldığı ve insanların güvenini boşa çıkardığı bir hukuk sistemi, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hiç yaşanmadı.
Tüm insanlık değerleri elimizde zaafa uğradı; çürümüşlükte zirve yaptık…
Dünyayı peşimize taktık, yürüyoruz; yürümek ne kelime koşuyoruz…
İSTİFA MI, O DA NE OLA Kİ?
Bundan yaklaşık 10 yıl önce Körfez Köprüsü’nün inşaatı sırasında halatın yerinden çıkması ile “Kimsenin bir suçu yok. Olayın sorumlusu benim. Bir insanın ölümüne sebep olabilirdim” diyerek intihar eden Japon mühendis Ryoichi Kishi’den başka 23 yıl içinde -intihar etmesini istemeyiz ama- istifa eden hiçbir yöneticiyi, sorumluyu, bakanı, çakanı veya bürokratı göremedik.
Bir tek Japon Mühendis, -bırakın istifayı- kendini ölümle cezalandırdı…
Bizim yüzsüzler ise, utanmadan, sıkılmadan ve hâlâ suçu ve kabahati başkasına atma çabasında. Anlayacağınız, çürümüşlük, kokuşmuşluk ve aymazlık her alanda ve bütün yüzsüzlüğü ile devam ediyor.
Tüm bu olanlardan ders çıkarma, pişmanlık duyma, istifa etme, o “gâvur” Japon’un, “Kimsenin bir kabahati yok, suç bende!” bile diyebilme gibi bir düşüncemiz yok çok şükür!
Kişilikte, adam kayırmada, particilikte, İslamcılıkta, dincilikte, adalette, eğitimde, güvenlikte, hukukta ve tüm yaşam alanlarında tam anlamıyla bir “çürümüşlük” kol geziyor…
Ve bu “çürümüşlük” her felâketten, her afetten, her faciadan sonra, “yapacağız, edeceğiz, çözeceğiz” vaatleriyle iyileşme yerine -tam tersine- daha da derinleşerek devam ediyor.
23 YILDAKİ FACİALARA BAKAR MISINIZ?
"Eceliyle ölemeyenlerin" ülkesi Türkiye'de, Kartalkaya'daki facia ile birlikte hiçbir yetkilinin sorumluluk almaması ve hiçbir istifa gelmemesi yine gündem oldu.
Türkiye'de 2003’ten bu yana irili ufaklı 25 facia yaşandı. Bu facialarda "resmi verilere göre" 54 bin 784 kişi öldü.
İstifa eden yetkili sayısı ise sıfır… Sıfır, elde var sıfır…
Hiçbir zaman ders çıkarılmayan faciaları bir hatırlayalım;
2003 Bingöl Depremi 176 kayıp
2004 Pamukova Tren kazası 41 kayıp
2008 Kütahya Tren kazası 8 kayıp
2008 Davutpaşaşa patlaması 21 kayıp
2009 Ayamama sel felaketi 31 kayıp
2010 Karadon maden kazası 30 kayıp
2011 Van Depremi 644 kayıp
2014 Soma Maden Faciası 301 kayıp
2014 Ermenek maden kazası 18 kayıp
2016 Şirvan maden kazası 8 kayıp
2016 Aladağ Öğrenci Yurdu 12 kayıp
2018 Çorlu Tren Kazası 25 kayıp
2018 Ankara Tren Kazası 9 kayıp
2020 İzmir Depremi 117 kayıp
2020 Elazığ Depremi 41 kayıp
2021 Akdeniz Orman Yangını 8 kayıp
2021 B.Karadeniz Sel Felaketi 97 kayıp
2021 Amasra Maden Kazası 42 kayıp
2023 K.Maraş Depremi 53 bin kayıp
2023 A.Yaman, Ş.Urfa Sel felkt. 21 kayıp
2024 İliç Maden Faciası 9 kayıp
2024 Beşiktaş Gece Kulübü yangını 29 kayıp
2024 Balıkesir Mühim. Dep. patlama 11 kayıp
2025 Kartalkaya Grand Otel Yangını 88 kayıp
2025 Konya’da Apartman Çökmesi 2 kayıp
RESMİ KAYIP SAYI: 54.784…
NE ZAMAN DERS ÇIKARACAĞIZ?
Bunca insan kaybına rağmen, nerede ise çeyrek asırdır bu ülkeyi yönetenler, hala birbirlerine çamur atma yarışında.
Dersler çıkarılmadığı için tarih bütün acımasızlığı ile tekerrür ediyor…
Elin gâvuru, küçük bir ihmal yüzünden, “Ben bir insanın ölümüne sebep olabilirdim” diye intiharı seçerken, bizim yöneticilerimizin aymazlığı, vurdumduymazlığı ve yüzsüzlüğü artık arş-ı alaya kadar ulaştı…
Ama bir yandan da “Neye müstahaksanız, o şekilde yönetilirsiniz” anlayışını günlük hayatımıza nakşederken, sorgulamayan, araştırmayan, okuma zahmetinde bulunmayan bir insan güruhu olmanın ötesine geçemiyoruz…
Geçemiyoruz vesselam…
*******************
ANLAMLI SÖZ
“En çok da yağmur yağdığında seviyorum bu şehri… Herkesin yüzü ıslak, başı öne eğik… Sanki herkes suçunu kabul etmiş gibi…”
SEFİLLER
******************