Sevgili okurlar,
Türkiye'de," enterasan olaylara", tanıklık ediyoruz..
Siyasetin, "bu kadar çirkinleştirildiği devirler", yaşandı mı?
Yaşanmaz mı?
Biz, bize, benzeriz ya?
Üzerimize, yoktur!
Ne hakaretler, ne sataşmalar, ne?
"Cumhuriyet yılları, Atatürk dönemi dışarıda bırakılırsa", neler görmedi, neler?
Hele de, 1960 Darbesi!
Siyasetin, "sen, ben, asker" üçlüsüne dönüştürüldüğü yıllar..
Yassıada ve idamlar!.
Neyini, anlatayım memleketin, neyini?
Sonra "Çoban Sülü" lakaplı, Süleyman Demirelli yıllara tanıklık etmedik mi?
Sağ cenahın babası, Süleyman Demirel!
Öyle adlandırılırdı...
Hatta, adı bir ara "barajlar kıralına" çıkarıldı..
Nerede şimdi?
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ?
Daha önceki yazımda, "kimler geldi, kimler geçti" diyerek, siyaseti irdelemiştim..
Şimdi, "neler mi, yazmamız" gerek?
Siyasetin, "bu kadır sığ ve çirkinleştirilmesinden", kimler, yararlanır ki?
Emperyalizmin,"böl, parçala, yönet" anlayışını, ters çeviren bizimkilerin, "maşallahı var", inanın!..
Ne kural taktıkları var, ne yasalara uydukları?
"Maşallah ötesi, nazar boncuğuna bile, layık olanları" unutmayalım!..
Vay be, Türkiye!
NE YILLAR, NE?
"Süleyman Demirel'den, Bülent Ecevit'e, Alpaslan Türkeş'ten, Necmettin Erbakan'a uzanan siyasi periyotta, adı sıkçı gazetelere, polemiklere yansıyan Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller diyalogları" hatırlanmaz mı?
İşte siyaset, oralardan evrildi, buralara geldi!..
Millet, "o kızgınlık, o bıkkınlık ile parmağında tek yüzüğü olan ve üstelik Milli Görüş gömleğini çıkardım" diyen "Recep Tayyip Erdoğan'a" yetki verdi..
2001 Yılı sonrası, "hayatımızın bir parçası olan Recep Tayyip Erdoğan'ın da hikayesi", ibretlik hani!?
"Camiler kışlamız, minareler süngümüz" şiiri sonrası, "hapishane yılları, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) bir istifa sonrası, hülle ile seçilmesi, partinin başına geçmesi, başbakan olması, oradan Cumhurbaşkanlığı uzanan" yıllar..
Anlat, anlat, bitmez yıllar!?..
Hala," parmağındaki yüzüğün" konuşulduğu yıllardan, bugünlere geliş?..
ANLAT, ANLAT BİTMEZ?
"Muhalefetin temsilcisi Kemal Kılıçdaroğlu ile atışmalar, sataşmalar ve FETÖ( Fetullahça Terör Örgütü Yapılanması) ile iktidar safası ve sonraki gelişmeler, romanlara konu olacak" yılları içeriyor..
Dedim ya, "anlat, anlat bitmez" yıllar!
Avrupalı Türklerin, "nema peşinde, biriktirdiği Mark, Frank ve Euroları, düzmece holdinglere kaptırdığı yılları da" unutmamak gerek..
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, "Madem anayasaya uymuyor, Anayasayı ona uyduralım" diyerek, yeni bir siyasi iklime yelken açtığı günleri de ,unutmamak lazım!
Ne mi oldu?
Ne olacak, "Parlamenter Sistem", birden "Cumhurbaşkanlığı Sistemine" evrilmedi mi?
Bu yeni sistemde, "Yüzde 50 +1'i bulan", iktidar oluyor..
"Yüzde 50+1"
"Son seçimlerin kaderini değiştiren, siyasi gelişmeleri", anlatmama, gerek var mı?
O CENAH, BU CENAH?
"Seni başkan seçtirmeyeceğim" diyen, "cenah ile bir başka cenahta, Bizans oyunlarının esiri olan ve bir başka oyun ile siyaseti kanalize eden anlayışın temsilcisi, şimdi nerede?
Ne, bekliyor?
Kongre, olmasın?
O, cenahtaki istifaları, nasıl yorumlamamız gerek?
Ya, istifa sonrası, bir başka partiye, iltihak edenler?
"Siyasette, 24 Saatin önemini" merhum Başbakan, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den öğrenmemişmiydik?
Aynen öyle!
"24 Saat", Türk siyaseti için, çok şey ifade ediyor..
Bakalım önümüzdeki günler, "nelere tanıklık edeceğiz",nelere?
Buralara işaret etmemin, elbette bir nedeni var?
"Böyle bir siyasi klikleşmeden, etkin, yetkil, adaletli, herkesi tatmin edecek, bir yönetim anlayışı" beklenebilir mi?
Beklenmez, tabii?
Neden?
"Böl, parçala, yönet!"
Yetmez?
"Kutuplaştır!"
Sosu, "kin, öfke, hatta dindarlık" olsun!
Kim mi, demişti?
Ne önemi, kaldı ki?
GİDİYORUZ, GÜNDÜZ GECE?!
Parola bu ya, "bunun için, halkı birbirine düşürmek, kutuplaştırmak, üstelik bu işe dini, gelenekleri, hatta kültürü de katmak..", işin cazibesini artırmaz mı?
Karşı cenahtan açıklamalar, çoktan gelmeye başladı!..
"Bir daha seçilmeli, Allah başımızdan eksik etmesin!?..
Bu tecrübe, bu liyakat, böyle karanlık günlerde bırakılır mı?"
Kim mi, söyledi?
Onu da mı, söyleyeyim?
Çok cahal kalmışsınız, çok cahal?
İşte, "bu mahfilde, 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine" doğru gidiyoruz..
"Gidiyoruz, gündüz gece!"
Ünlü Halk Ozanı Aşık Veysel'i, unutmak olur mu?
Ülkenin, geleceği mi?
Vallahi, bir bilmece?
SÖYLİM Mİ?
İşte, yurdun dört köşesinde meydana gelen olaylara bak, "ülkedeki hal ve gidişe" not ver!..
Kim mi, suçlu?
Hala, bulunmadı mı?
Söylim mi?
Bir daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Cumhurbaşkanlığına aday olacağını söyleten, Türk Halk Müziği'nin ünlülerinden İbrahim Tatlıses'i", bir kenara atmak, olur mu?
Önemli, bir durum açıklığa kavuşturuldu?
Neymiş?
Aday lo, aday?
Kim mi?
Onu da mı, bize yıktınız?
Geçelim!
Öyle ya, kim suçlu?
Söylim mi?
Söylemeye, gerek varmı ki?
Suçlu mu?
Siz, biz, hepimiziz!
Geçmiş olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 27 Ocak 2025
BAŞSAĞLIĞI
Sevgili gazeteci dostum, Şaban Mergül'ün İstanbul'da yaşayan evladı Aydın Mergül'ün vefatını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum!.
Allah, gani, gani rahmet, cennet mekan eylesin!
Ailesi ve sevenlerinin başı sağolsun!
Sabırlar dileriz!