Sevgili okurlar,
Ülke genelinden, yerele indiğimiz de, "Sakarya'nın da katmerleşmiş sorunları" olduğunu, görürüz..
Bir kere,"deprem gerçeği" diye, bir olgumuz olduğunu unutmayalım!
"Deprem gerçeği!"
Konuyla ilgili olarak, "bilim adamları, yerel bilge insanlar, yazar ve gazeteci arkadaşlarımızın, bitmez tükenmez uyarılarını da", kulak arkası edemeyiz!
Bir kere, "Sakarya'nın, toprak yapısı ve coğrafi konumu, sulu toprak seviyesi ve dağların eteğinde bir yerleşim merkezi olması itibari ile fay hatları üzerinde olduğu, bilimsel olarak" kanıtlanmıştır..
Yakın tarihte yaşanmış depremler de, yukarıdaki gerçeği destekliyor..
Şurada, son depremin üzerinden, kaç yıl geçti ki?
"1999 Yılının, o büyük yıkımı, kabusu unutulacak" gibi değil..
Her aileden kayıplar, dikkate alındığında, bu toplumsal hafıza, bu acıları unutur mu?
Unutmak, ne mümkün!?

GÜNEYDOĞU GERÇEĞİ?
Peki, "yeni acılar yaşamamak için", ne yapmak gerek?

Daha doğrusu, ne yapmamız beklenmeli?
Konunun, "hafife alınır", bir yanı yok!

"İşi geçiştirmenin ve zamana yaymanın da, alemi" yok?
Yarın, "iş başa düştüğünde, sorumlu aramanın", ne anlamı olur ki?
İşte, "son 6 Şubat'te ülkemizin Güneydoğusu'nu vuran, o büyük depremde, büyük acı yaşayanların, hallerine tanıklık" etmiyor muyuz?
"Yıkılmış, enkaz kalıntılarına acılarını gömenlerin, adalet arayışlarını, feryatlarını" duyuyor musunuz?
Ya, yaşanan kaos, belirsizlik, çaresizlik?..
Hele'de, depreme hazır olmama hali?

İNSANIMIZIN VEFASI!
Bütün bunlara rağmen, "yüreğimize su serpen, yürek yangınlarımıza çare olan, enkaz altından kurtarma anları, çığlıkları, yaşam belirtileri,  çerçeveletilerek", baş uçlarına konmadı mı, saklanmadı mı ki?

"Acıyı bal eğleyenlerin halları", unutulur mu?
"İnsanımızın bu manada vefası",herşeyin üzerindedir!
Öyleyse, "tez elden, başta Valilik olmak üzere, kaymakamlıklar, belediyeler, sivil örgütler, AFAD, Kızılay ile diğer kurumlar, bu manada çalışmalarını, hazırlıklarını" gözden geçirmeliler..
Basına yansıyan, bazı çalışmalar, bizleri memnun etmiyor değil..

Özellikle, "muhtemel bir deprem anında, yapılacaklar, kurtarma çalışmaları, yardım ve enkazlara müdahale, çıkabilecek yangınları söndürme, yaralıların hastanelere taşınması, trafik kazaları, su baskınları, ağaç devrilmeleri, binaların yollara yıkılması ile diğer doğal afetler için, bir B planımız" var mıdır?
Cevap bekleyen, sorular çok?
Bu çalışmaların, daha etkin medyada yer alması dileğimizdir..

BİLGİLENDİRME ESAS ALINMALI?
"Depremi,  deprem gerçeğini, yaşamımızın hiçbir anından" çıkarmamalıyız!?
Hatta, "deprem gerçeği ile okullarımızda, üniversitelerimizde, öğrencilerimizin bilgilendirilmesi kadar, yerel halkın da, bu  ölçüde uyarılması, bilinçlendirilmesi, bilinen deprem gerçeklerinin güncellenmesi" gerekmektedir..
Maalesef, "deprem gerçeği ile ilgili olarak, resmi kurum ve kuruluşlarımızda, olduğu gibi sivil örgütlerimizde de, bir bilgilendirme broşürleri, kitapçıkları" yok!

Bir deprem müzesi kuruldu..
Çok şükür!
Öğrencilerimizin tümü, bu müzeyi gezdi mi, bilgisi var mı?
Yoksa, daha ne bekleniyor ki?
"Depremi, en güzel anlatacak obje" burası değil mi?

Acı ama, "bu gerçekle yaşayacağımızı", bilmeyenler mi var ?
Öyleyse," tedbiri elden bırakmamak için", acele etmeliyiz!

Bu bağlamda, "Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar'ın açıklamaları" önemli..
Sadece merkezi kapsasa da, "deprem gerçeğini hatırlatması" her şeye değer..
Ya, ilçeler?
Onlar, ne yapıyorlar ki?

DEPREM SEKRETERYASI?

Bu konuda hazırlanacak çalışmalara," belediyeler öncülük etmeli, yapılacak yerel çalışmalar, kaymakamlıklara sunulmalı ve bu bilgileri içeren dosyalar, Sakarya Valiliği'nde toplanmalı"ve bir "Deprem birimi, sekreteryası" oluşturulmalıdır.
Başkan Alemdar'ın, son Meclis konuşmasında, sözünü ettiği "Yeşil, sosyal ve dirençli şehir" sloganıyla başlatılan "kentsel dönüşümle ilgili de fizibilite ön çalışmaların" tamamlandığını ve perşembe günü ilçe belediye başkanlarıyla görüştükten sonra, "Tığcılar Mahallesi’ndeki hak sahipleriyle görüşmelerin" başlayacağını açıklaması, yeterli bulunabilinir mi?..

Bu açıklamayı yeterli bulmak mümkün değildir?
Mesela, "Sakarya basınında deprem gerçeğini irdeleyen yazılar bile" bir kitapta toplanabilir?
Ulusal basın yansımaları, videolar, televizyon yayınları unutulmamalı..
"Depremler öldürmez" biliriz!
"İhmaller öldürür" ya, tedbiri, elden bırakmamak gerek!?

TABUTLUKLAR NE OLACAK?
Zira, "1999 Büyük Marmara Depremi sonrası, Adapazarı, Serdivan, Erenler bağlamında, hasarlı binaların durumu" nedir?
"Tabutluk" adı verilen, bu binaların, "sıvanıp, boyanıp, öğrencilere, fakir, fukaraya, Süreyilelere kiraya verildi" ifadeleri, ne kadar doğrudur?
Elimizde, "ne tür, ön çalışma bilgiler" vardır?
Ne kadar, "hasarlı binamız, okulumuz, devlet binaları" mevcuttur?
Asıl, can alıcı sorular bunlar?

Bilmek, hakkımız değil midir?
"Deprem gerçeği karşısında,hala bu sulu topraklara imar izni" neden verilir ki?
"Belediye başkanları ve diğer yetkililerimizin depremle sınavı" şimdiden, yani bugünden başlatılmalıdır!

AKYAZI LİSESİ GERÇEĞİ?
Depremle ilgili, şüphesiz söylenecek çok sözümüz var!
Akyazı'da, "fay hattında" denilerek, "yıkılan Akyazı Lisesi Binası, yerine yapılan İmam Hatip Ortaokulu", ne kadar, depreme dayanıklıdır?
Madem, "burası fay hattı, yıkılan lisemiz yerine, "alalacele neden bir İmam Hatip Ortaokulu" konduruldu?
Bu yapılanı, hoş görmemiz mümkün değildir!

Bu yıkımın altında, "siyasi bir zihniyetin rolü" olduğu kesin!
Bu şekilde yıkılan, başka lise, ortaokul, köy okulu ve farklı binalar, var mıdır?

DEPREME HAZIR MI?
Madem yıkıldı, "yerine, hangi mühendislik bulguları ile yeni bir, üstelik İmam Hatip Ortaokulu" yapıldı?

Niye, İmam Hatip?
Kime, kimleredir, bu mesaj?

"Bu deprem gerçeğini, siyasi kurnazlıkla, fırsata çeviren anlayışlara, olur dememiz" mümkün değildir!

Allah göstermesin, "muhtemel bir depremde, bu ortaokul yıkılırsa, bunun sorumluluğunu, kim, kimler üstlenecek", şimdiden bilsek, iyi olmaz mı?

Lütfen," iş, iş işten geçmeden, yapılması gerekenleri yapalım, acil tedbirleri alalım, yıkılması gereken binaları yıkalım, depreme hazır", hale gelelim!
Yarın, "mazeretlerinizin", bir anlamı olmaz!
Soru b,u ya?
Sakarya, gerçekten depreme, ne kadar hazır?
Yusuf Cinal yazıyor, 20 Ocak 2025