Sevgili okurlar,
“Memleketin tepesinde, esen rüzgarlardan, sizleri haberdar etmeye, bu bağlamda, görüş ve düşüncelerimizi, sizlerle paylaşmaya”, özen gösteriyoruz..
Memleketin tepesinde ki, “siyasi fırtınalar”, herkesi derinden etkiliyor, sarsıyor..
Nasıl etkilemesin, nasıl sarsmasın?
Yıllarca ülkemezin başına bela edilen ve adına, “PKK(Kürdistan
 İşçi Partisi) denilen ve “Kürt Milliyetçiliğini” esas alan, “sözde kültürel haklar, eşitlik ve adalet bağlamında silahlanarak, dağlara çıkan, insan kaçıran, askere, memura, çalışana olduğu kadar, yöre insanlarına saldıran, korkutan ve istisnasız terör estiren örgüt”, tekrar ülke gündemine taşındı!..
Gerçekten,bizim bilmediğimiz,ne tecelli etti?
Burada, “cinayetleri ile kanlı eylemleri ve bombalamaları, yakıp, yıkmaları ile PKK, ülke gündeminden hiç gitmedi ki” diyenler, yerden göğe haklılar..
Bu kanlı terör örgütü ve teröristbaşı APO(Abdullah Öcalan) ile bilinenleri, yeni nesil gençlerimiz ile paylaşmalı ve onları mutlak bilgilendirmeliyiz..
Hafife alınamaz, bir geçmiş?!
Acı, ihanet, gözyaşı dolu!..

KANLI TERÖR ÖRGÜTÜ?
1973’lü Yıllardan itibaren, “ülkenin gündemini allak-bullak eden ve huzuru, güveni sarstığı gibi, ekonomiye büyük darbeler vuran, bölge gençlerini dağa kaldıran, ayrılıkçı ve bölücü terör örgütü PKK, sadece Türkiye’nin değil, tüm uluslararası kurumlara taşınarak, bir “terör örgütü” olarak tanımlanması için”, ne çalışmalar, ne çabalar gösterildi, ne?
Unutmak olmaz!
“PKK” denilen bu kanlı terör örgütü, “sadece Türkiye topraklarında değil, aynı zamanda Irak, İran ve Suriye topraklarında da yuvalanarak,  örgütlenme boyutunu, başta Almanya olmak üzere, Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, Amerika ve Rusya gibi ülkelere” taşıdı..
İhanete, uluslararası bir boyut kazandırıldı..

ÜÇ BUÇUK EŞKİYA?
Hafızalarımızı tazelersek, o yıllar, “PKK denilen ayrılkçı terör örgütünün” eylemlerini, “ Üç buçuk eşkiya” diye nitelendiren, devlet büyüklerimiz oldu!?..
Yıllar, yılları kovaladı, örgüt, daha da palazlandı ve Türk siyasesetinde de temsiliyet fırsatı, buldu..
Çeşitli adlarla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne(TBMM) giren, “PKK İdeolojisinin temsilcileri”, ideolojilearini inkar noktasında saklı tutarak, gündemden hiç gitmediler?..
Nelere şahit olmadık, nelere?
Evet, “Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Turgut Özal, Devlet Bahçeli” yönetimlerinin egemen olduğu yıllardan sonra, “Recep Tayyip Erdoğanlı yıllarda bile,  PKK terörü ile yattık, kalktık, mücadele hala, kararlılıkla” sürüyor.
İçte ve dışta!..

APO’NUN SURİYE’DEN DIŞLANMASI?
Teröristbaşı APO’nun(Abdullah Öcalan), Suriye’den, Avrupa ülkelerine(Yunanistan, Hollanda, İtalya) taşınması ve sonrası, bir Afrika ülkesine götürülmesi, orada Türk birimlerine teslim edilmesini, mutad bir yargılama süreci izledi..
Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Irak’ta Saddam Rejimi devrildi, burada bir Kürt Özerk bölgesi( Barzani ve Talabani ittifakı ile) kuruldu..
“Bu oluşumun sancılarının, karın ağrılarının sıkça yaşanmasına rağmen, Irak topraklarındaki bölünme, bölgedeki istikrarsızlık, tarör örgütünün, Kandil,Hakuruk ve bu yöreden, Türk topraklarına terör ihraç etmesi, Türkiye’de, büyük tartışmalara, kaygı ve endişelere, güvenlik tedbirlerinin alınmasına vesile olsa da, bu topraklardaki oluşuma, Türk Milleti”, yavaş, yavaş alıştırıldı..
Ne tarihi günler, ne?

SURİYE’DE Kİ GELİŞMELER?
Şimdi ise, “Suriye’deki gelişmelere”, tanıklık ediyoruz..
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, ailesi ile birlikte Rusya Federasyonu’na sığınması,”HTS’nin(Hey'etu Tahrîri'ş-Şâm)   adının öne çıkması ile Suriye’deki gelişmeler”, hepimizin malumudur..
Bu tarihi ve hızlı gelişmeler, “ister istemez Türkiye’nin de, bölge ve terör örgütü PKK ile ilgili projelerini, gözden geçirmesini” gerektirdi..
Türkiye’nin önünde, şimdi, hem Suriye, hem Irak ve İran bağlamında, bir hareket etme, imkanları doğdu..
Türkiye, “bu yeni politikalar ile bölgede hakim konuma” geldi..
“Bu hakim politikalar ise”, yeni açılımları da, beraberinde getirdi..

YENİ POLİTİKALAR?
Bu yeni politikaların ipuçlarını, hem AK Parti Genel Başkanı,  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem de, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan verdi..
Suriye, Irak ve Türkiye topraklarından, terör örgütleri temizlenecek..
Silahlar toprağa gömülecek..
Özellikle, “Suriye topraklarından, terör örgütlerinin arındırılması ve Türkiye sınırına yakın, ABD destekli PYD-YPG’nin(Suriyeli Kurtlerin Oluşturduğu yapı) silahtan arındırılması, bölgeye ait olmayın unsurların, bölge dışına çıkarılması ve silahlardan arındırılması..”, Türkiye’nin istemleri, arasında bulunuyor.

DÖNECEKLER Mİ?
Bütün bunlara paralel olarak, “Suriye’deki DEAŞ(sözde Irak Şam İslam Devleti) Terör örgütü önünden kaçanların, Türkiye’deki  varlıklarının tartışılmaları da, farklı bir boyut” kazandı..
“-Dönecekler mi?
-Savaş bitti, dönmeliler!?
-İsteyen döner, dönmeyenler baştacımızdır!”

Bu sözlerin taraflarını, aşağı yukarı biliyorsunuzdur!
Suriye’deki gelişmeler bağlamında, dönen savaş mağdurlarının sayısının, “35 Bin bulduğunu” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı..

GELSİN, KONUŞSUN?
Bütün bu hatırlatmalardan, hafıza  tazelemelerinden sonra, “iç siyasette, neler olup bittiğini yazmama” gerek var mı?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin başı çektiği, “APO Gelsin, DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun..Örgütü lağvettiğini açıklasın..Kendisi de umut hakkından yararlansın” görüşü hala tartışılıyor..
Bir yandan da, süreç işliyor!..
Tartışmalar bağlamında da, DEM Heyeti’nin İmralı ve Siyasi parti ziyaretleri sürdürüyor..

SORUNUN ADINI KOYMAK?
Anlayacağınız, “Türkiye’nin bir terör sorunu mu, Kürt sorunu mu var” tartışmaları, tekrar alevlendi..
Terör örgütü PKK ve yandaşlarının yıllardır, “ Vur gerilla vur, Kürdistan’ı kur” sloganları, “Kürt kimliğinin tanınması, eşit yurtaşlık, hak, hukuk, adalet vurgusu, kültürel hakların tanınması, Kürtçe eğitim hakkı, terör örgütü mensuplarına af, APO’nun bir yerde evhapsinde bulundurulması ve nihayet ortak bir anayasa...” gibi konularda, düğemlenmiş bulunuyor..
Yıllardır, yurtdışında terör örgütü PKK ve önde gelenlerini takip etmiş, bu konuda bir de kitap yazmış (Terörün Brüksel Boyutu, 2. Baskı 2011) biri olarak, bu gelişmeleri irdelemeye devam edeceğiz..

SİYASETTEN BEKLENTİ?
Elbette, “burada MHP Lideri Devlet Bahçeli ile AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın(Cumhur ittifakı), siyaseten muradı nedir” sorusu, akla gelmiyor değil?
“-Kısacası mutlak bir barış ortamı için mi,  bu adımlar atılıyor?..
-Gerçekten, bir Türk-Kürt kardeşliği mi hedef?
-APO’nun tecriti, PKK örgütünün lağvedilmesi, silahların gömülmesi ile genel bir af mı, sözkonusu?”

Bunlar bilinen ve basında yer alan hususlar şüphesiz!

GİZLİ AJANDA NEDİR?
Ama, asıl fikrin ve beklentinin,”DEM’li milletvekilleri AKP MHP İttifakı yanına çekmek, bağımsız ve diğer partilerden milletvekili transferi ile Anayasa değişikliğini sağlayacak, bir sayıya ulaşmak” olduğunu dillendirenler de çok...
Ne dersiniz?
Türkiye’de neler olmuyor ki?
Bir yandan da, “hapishanelerdeki yaşlıların tahliyesi için çalışmalar, bir kesimi kuşkulandırmaya, düşündürmeye yetiyor” bile!?
Arka plandaki, “gizli ajanda”, nedir dersiniz?
İpuçları belirdi de?!..
Sizler, ne düşünüyorsunuz?
Yusuf Cinal yazıyor, 9 Ocak 2025