Uğur Mumcu’nun dediği gibi, kar maskesiyle banka soyanlar bir çırpıda yakalanır. Ancak Atatürk maskesiyle ülke soyanların yüzündeki o maske öylesine kalın ki, onları fark etmek zaman alır.
Uğur Mumcu’nun “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken de Atatürk maskesi takılır” sözü, değerlerimizi kullanarak kendi çıkarlarını koruyanları konu alan apaçık bir sözdür. Banka soygunlarında yüzünü gizleyen kar maskeleri kadar, ülkenin kaynaklarını kendi menfaatine peşkeş çekenlerin Atatürk maskesi takması da bir gerçek. Bu maskenin ardında, Atatürk’ü dillerinden düşürmeyip çıkar peşinde koşan, halkın gözünde kendini aklamak için onun değerlerini kalkan eden birileri var.
Bugün, ülkemizde bir bakıyoruz Atatürk’ü savunduğunu iddia edenlerin çoğu, aslında Atatürk'ün devrimci ruhundan çok uzak, sadece çıkarları için bu mirasa sığınan insanlar haline gelmiş. Atatürk’ün değerlerini samimiyetten yoksun bir şekilde kullanan bu gruplar, halkın güvenini kazanmak ve eleştirilerden sıyrılmak için Atatürkçülük kavramını sürekli olarak maske yapıyor. Fakat asıl hedefleri, kendi rahatlarını sürdürmek, kendilerine çıkar sağlamak ve halkın gözünde dokunulmazlık kazanmaktan ibaret. İşin özü, bu maskenin ardında Atatürk’ün savunduğu değerlere dair en ufak bir kırıntı bile yok.
Toplumu kandıran bu "Atatürk maskesi," siyasetten ekonomiye, devlet kurumlarından özel sektöre kadar yayılmış durumda. Bugün devlet kademelerinde bile "Atatürkçüyüz" diyerek yetki alanların çoğunun Atatürk’ün ilkelerinden bihaber olduğunu görüyoruz. Liyakatin yerini torpil almış, Atatürk’ün bağımsızlık ideali ise çoktan çıkar ilişkilerine yenik düşmüş durumda. İşine geldiğinde "Atatürkçülük" bayrağını açanlar, işin özüne gelince o bayrağı rafa kaldırıyor. Özünde ne halkçılık ne de bağımsızlık düşüncesi kalmış, sadece menfaatlerini koruma kaygısı kalmış.
Bu ikiyüzlülük yalnızca devlet kademelerinde değil, sivil toplumda da kol geziyor. Bazı kesimler, Atatürkçülük kisvesi altında toplumun gözüne "modern ve ilerici" olarak görünmeye çalışırken, arka planda aynı sistemin çarklarını çevirip, adeta o çarka çomak sokanları dışlıyor. Gerçekte Atatürk’ün devrimci ruhundan, halkçılığından ve bağımsızlık anlayışından habersiz olan bu kişiler, toplumu uyutmak için Atatürk maskesini kullanmaktan çekinmiyor.
Gerçek Atatürkçülük, halkın çıkarlarını koruyarak şeffaf bir yönetim anlayışıyla hizmet etmektir. Maskelerin ardına saklananlar ise bu değerlere ihanet etmekte ve toplumun güvenini suistimal etmektedir. Uğur Mumcu’nun uyarısı, tam da bu sahte Atatürkçülere karşı bir uyanış çağrısıdır. Gerçek Atatürkçüler, onun mirasını maskesiz, samimi ve dürüst bir şekilde taşıyanlardır.
Maskeler düştüğünde…
Rabia KAYA
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar