HAYAT denen bu yolculukta her daim yanımızdaki yol arkadaşlarını iyi seçmeliyiz… Her alanda, her mekânda her devirde bu böyledir…

 Yol arkadaşlarını yanlış seçmek, olası kötü sonuçlara baştan katlanmak demektir. Düğmeleri yanlış iliklemek ve hedefe ulaşmak için dolambaçlı yolları tercih etmek demektir…

Bunlar, her zaman değer ve zaman kaybettirir; başka da bir işe de yaramaz…

Ünlü bir alim, “Arkadaş seçecekseniz, sizden daha bilgili daha tecrübeli olmalı… Eğer etrafınızdaki 3-4 insanın donanımı sizden fazla değilse, siz zarardasınız demektir…” diyor…

Eğer cahille yatıp, cahille kalkarsanız; ilerlemek bir yana, bulunduğunuz konumdan çok daha gerilere gidersiniz…

Başarı, kendimize her daim iyi kılavuzlar seçmekle başlar.

CUMHURİYETİMİZİN TEMELLERİ

100’üncü kuruluş yıl dönümünü geride bıraktığımız Türkiye Cumhuriyeti, her gün, her ay ve her yıl üzerine bir şeyler ekleyerek geliyor…

Artık her alanda büyük ilerlemeler kaydetmiş, muasır medeniyet seviyelerine ulaşmış bir konumdayız; ilimde, irfanda, fende, modern yaşamda ve ileri demokraside daha iyisini bulma gayreti içerisindeyiz…

Zaten aksi yönde bir durum, yani gerileme; eşyanın tabiatına aykırıdır…

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının bilgi ve birikimi, donanımı üstün yetenek ve ileri görüşleri sayesinde Türkiye, her geçen gün gücüne güç katarak ilerliyor!

57 YILLIK ÖMRE NELER SIĞMIŞ!

Bir lider düşünün ki, 57 yıllık kısacık ömrüne birçok savaş, zafer sığdırmış… Kurduğu devletin önünün açık olması için gerekli girişimler, yenilikler, devrimler ve inkılap gerçekleştirilmiş…

Atamız çok okumuş, çok araştırmış… Dünyada hiçbir liderin bu kadar büyük işleri, bu kadar kısa zamana sığdırdığı görülmemişken, Atamız, Avrupa’da henüz olmayan birçok reformu Türk insanının önüne sermiştir…

Öyle bir kılavuzdur ki Atamız; bir de bu hengamede 4 bin civarında kitap okuma başarısını göstermiş…

Evinizde -eğer varsa- kitaplığınızdaki kitapları sayın; 4 bin rakamının ne anlama geldiğini çok iyi anlayacaksınız.

YOL ARKADAŞLARINA BAKIN!

Atatürk bu başarıyı elbette tek başına gerçekleştirmedi… Yol arkadaşlarının da hakkını vermeliyiz…

Bir yanda Mareşal Fevzi Çakmak, öbür yanda Mustafa İsmet İnönü, bir başka yanda Rauf Orbay, Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir Paşa ve diğerleri…

Bir yanda Halide Edip Adıvar ve Mehmet Akif Ersoy gibi fikir dünyasının güçlü isimleri… Bir yanda Ziya Gökalp, Namık Kemal gibi örnek alınan Türk Dünyası’nın fikir babaları…

Yol arkadaşlarınızı iyi seçerseniz, ortaya koyacağınız performansın kalitesi de yüksek olur… Kalıcı olur…

İşte, bizlere bağımsız, hür ve müstakil bir vatan bırakan Atatürk ve silah ve fikir arkadaşları... Ve işte de ortaya konan ve dünya üzerinde birçok ülkeye rol model olan bir Türkiye Cumhuriyeti

BURADAN SAKARYASPOR’A GEÇEYİM!

Biliyorsunuz Sakaryaspor tam 17 yıldır Süper Lig hasreti çekiyor; daha da çekecek!

Süper Lig’in 2023-24 sezonunda mücadele eden tam 6 adet ilçe takımı vardı… Bunlardan 3 ilçe takımı Trendyol 1. Lig’e düştü; yine 3 ilçe takımı (Eyüp, Göztepe ve Bodrumspor) Süper Lig’e yükseldi…

Ne yazık ki, nüfusu 1 milyonu aşan Sakaryaspor, bu başarıyı gösteremedi.

Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik; son maçta Bodrumspor’a teslim olduk.

Maçın başında kırmızı kart gördük; görmemeliydik…

Maçı uzun süre kendi sahamızda kabul ettik; etmemeliydik…

Uzatmanın hemen ilk dakikalarında arka arkaya goller yedik; yememeliydik…

Üstelik, bütün bunları geçtim; dere geçerken at değiştirdik; değiştirmemeliydik…

Yani, Tuncay Şanlı ile ağır ağır zirve yolu alırken, bir anda takımı yine eski hocalarından Coşkun Demirbakan’a teslim ettik.

BAŞARI İSTİYORSAN, BÜYÜK DÜŞÜN!

Oysaki, Sakaryaspor Yönetimi her zaman büyük düşünmeliydi…

Takımın başına, bu toprakların adamı Yılmaz Vural getirilebilirdi… Olmadı, Oğuz Çetin, olmadı, Aykut Kocaman, o da olmadı, Bülent Uygun

Ya da ne bileyim, Ertuğrul Sağlam, Bülent Korkmaz, Ünal Karaman…

Çünkü bu isimler, futbolculuk dönemlerinde de Türkiye’nin gözbebeği oldular…

Belli bir birikim ve deneyimleri mevcut…

Futbolcular üzerinde de belli bir ağırlıkları olacaktır…

Sonuçta futbolcu, hocasına güvenirse, en üst motivasyonda oynayacak, elinden gelenin en iyisini yapacaktır…

Şimdi bir sezon daha yani 30 küsür hafta daha maç yapacaksınız… Bunca deplasmanlara gidilecek, kamplar yapılacak, büyük emek ve paralar harcanacak ve Süper Lig için yeni ümitler beslenecek…

Sizi bilmem ama, benim bir futbolsever olarak o kadar sabrım yok…

::::::::::::::::::::::::

ANLAMLI SÖZ

“Bir futbolcu, kendi sahasından, rakip kaleye kadar önüne geçen tüm futbolcuları bir bir çalımlayıp geçse ve fakat son vuruşu yapamazsa, bunun takıma ve futbola hiçbir katkısı olmaz…”

EDSON ARANTES DO NASCİMENTO PELE

::::::::::::::::::::::::