Kamuoyu ‘yumuşama’ veya olası bir AKP/CHP ittifakı olur mu beklentisine girdi.

Evet, bir araya geldikleri zamanlarda buna yönelik mesajlar da verdiler ama her iki taraf da karşısında partililerini görünce ‘sertleşmeyi’ tercih ediyorlar.

CHP Lideri Özgür Özel, son grup toplantısında yine emekliler üzerinden ‘bunların sırtında küfe yok, onun için bol keseden atıyorlar’ diyen Erdoğan’a yüklendi;

“Biz en düşük emekli maaşının bir asgari ücret olmasını söyledik. Tayyip Bey buna dertlenmiş, demiş ki ‘Bunların sırtında küfe yok.’ Vallahi aslında ben de onu söylüyorum. Ben küfe istiyorum, Cumhuriyet Halk Partisi olarak küfe istiyoruz. Millet sana küfeyi verdi. Küfenin içine emekliyi koyuyorsun, taşıyamıyor, ağır geliyor. Küfenin içine asgari ücret koyuyorsun, taşıyamıyor. Tarım, çay üreticisi beyefendiye ağır geliyor. Fındık üreticisi ağır. Üzüm, narenciye, buğday ağır geliyor. ‘Milletin efendisi’ denen çiftçiyi taşıyamıyor, ağır geliyor. Ama ‘47 tane firmanın vergi borcunu silelim’ deyince küfeyi taşıyor. O zaman beyefendiye beşli çeteler ağır gelmiyor, yandaş müteahhitler ağır gelmiyor, holdingler ağır gelmiyor. ‘10 bin lirayla geçinenlere asgari ücret ver’ diyorum. ‘Taşıyamam, ağır geliyor’ diyor. Bırak, ben taşıyacağım, ver küfeyi. 10 bin liralık en düşük emekli maaşını 12 bin 500 yapmış, ‘Çok ağır geldi, 33 milyar.’ Müteahhitlerden geçen sene sildiği borç 660 milyar... 20’de biri ya 20’de biri. Şunu gel 17 buçuk yapalım, ne lazım? Olsun olsun 100 milyar... 660 milyar müteahhitten silmiş, emekliye gelince ağır geldi, asgari ücretliye gelince ağır geldi.

Arkadaşlar, emekliyi taşıyamayanlar, asgari ücretliyi küfesine çok görenler o tarafta, iktidar kulisindeler. O yükü taşıyacak olanlar, emekliyi yük değil emeklinin derdinin sırtlanılmasını onurlu vazife bilenler, asgari ücreti Hans’tan, asgari ücretin Helmut’tan Helga’dan az yapmayacak olanlar, bugün 17 bin liradan utanıp onu Fransa’daki gibi 80 bin lira, İngiltere’deki gibi 85 bin lira yapacak olanlar sizlersiniz. Bu yükü taşımaya hazır mısınız? Gidin ve onlara gösterin. Hangi yükü ağırdır, oyu kime hafif gelir. Biz milleti yük görmeyiz. Küfeyi taşıyamayanlar, çıkarın. Taşıyacak bu aslanlar. Biz taşıyacağız, biz taşıyacağız, biz taşıyacağız.”

Bunun üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan da CHP’ye, CHP’li belediyelerin SGK borçları ve hizmetlere yaptıkları zam üzerinden yüklendi.

Dedi ki; “Buradan CHP genel başkanına şunu söylemek isterim; dürüst siyaset verilen sözlerin arkasında durmayı gerektirir. Tutmadığınız sözlerin mahcubiyetini daha fazla sözler vererek gizleyemezsiniz. Gücünüz yetiyorsa belediye başkanlarınız bedava yapacağız dedikleri ancak 3-4 kez zam yaptıklarının fiyatlarını düşürsünler.

Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin, belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan birikmiş borçlarını ödesin. Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine Bakanlığı'mız kaynağından borçların tahsiline başlayacaktır. Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerine CHP lideri Özgür Özel’den anında yanıt geldi.

Özel, Sayın Erdoğan, hangi AK Partili belediye SGK'ya borcunu ödemiş bir söylesin, dedi ve ekledi;

“Ellerinden aldığımız tüm belediyeler en az son beş yıl boyunca hiç borç ödememişler.

Şimdi SGK'ya yatırılacak parayla AK Partili belediye zamanında hizmet yapacak, sonra onun SGK'ya ödemeyip kendisine kullandığı parayı bugün biz ödeyeceğiz.

Millet zaten bu zihniyetten yıldığı için 412 belediyeyi bize verdi. Böyle bir çifte standart olur mu? Hangi AK Partili belediye bugüne kadar SGK borcunu ödemiş?

Bu şu; belediyeleri hizmet yapamaz hale getirip, 'Efendim işte CHP belediyesi bu.' diye göstermeye çalışıyor. Bunlar ucuz oyunlar.

O bunu yapsın, bizim hizmet edeceğimiz parayı, AK Partili belediyenin borcunu gelsin kessin ya da daha önceki SGK borçlarını kessin, hizmet etmeye engel olsun, ben de çıkayım meydan meydan Sayın Erdoğan'ın sırf kendi beceriksiz yönetimi değişecek diye korkusundan, CHP'lilerin yönetim yetkinliğini elinden almak için bu oyuna nasıl başvurduğunu anlatayım.

Diyeyim ki 'Bu, enflasyonu düşüremiyor. Biz geliyoruz iktidara. Gelmeyelim diye belediyelerimizin elini kolunu bağlamaya, yoksullaştırmaya, maaş ödeyemez, çöp toplayamaz hale getirmeye çalışıyor.

'Recep Tayyip Erdoğan şunu bilsin; kendi ellerimizle toplarız o çöpleri bütün CHP'liler... Yine de onun bu oyunlarına, şantajlarına teslim olmayız.”

Birazcık seçim sonuçlarından akıllanıp vatandaşın istediklerini yerine getirmek yerine inatlaşıyor ve hizmet etmemizi engelliyor.

Vatandaş bunları görür. 

İstanbul'da vatandaşın kararıyla seçilen Ekrem İmamoğlu'nun zorla mazbatasını elinden almak neyse, seçilmiş belediye başkanının parasına el koyup hizmet etmesine engel olmak da aynı şeydir.

Geçen sefer YSK eliyle adli darbe yaptı. 'Osmanlı tokadı vuracağım.' dedi bize, demokrasi tokadını yedi.

Şimdi mali darbe yapacak. Yeni bir demokrasi tokadı yer.

Meydan meydan, sokak sokak anlatırım. Sakın böyle bir şeye kalkışmasın.”

Bence de böyle bir tavır CHP’yi değil aksine iktidarı zora sokar.

Denemeden önce bir kez daha düşünmelerinde yarar var…