Öncesinde ortada olmayan yetkililer ancak facia yaşandıktan sonra ortaya çıkıyorlar.
Çıkma sebebi de; facianın boyutlarını gizlemek, eğer ucu kendilerine dokunuyorsa sorumluları aklamak ve algı oluşturarak toplumsal tepkiyi mümkünse engellemek değilse yönlendirmek…
Elbette her olayın bir haber değeri vardır ve toplum işin bu tarafıyla ilgilenir.
Ama olaya, yangın esnasında, otelde bir canı, bir yakını olan insanlar gözüyle baktığınız da durum değişir. İşte doğru haber, doğru bilgi en çok da bu insanlar için önemlidir.
Tamam, böyle zamanlarda dezenformasyon yani bilgi kirliliği havada uçuşur ama bunu engellemenin yolu ‘yayın yasağı’ değildir.
Bunu yaparsanız her şeyden önce facianın göbeğinde yakınları olanların haber alma hakkını kısıtlamış olursunuz.
Tek yapmanız gereken resmi ağızdan doğru bilgiyi aktarmaktır, haberi engellemek değil…
Resmi açıklama yapması gereken vali pek doyurucu bilgiler vermedi, her zaman olduğu gibi daha üst düzey yetkililerin gelmesini bekledi. Malum biz de söz konusu insan canı bile olsa, o hiyerarşi mutlaka işleyecek, bu her şeyden önemli!
Bakanlar geldi, çoğumuz ‘nihayet doğru bilgilendirileceğiz’ ekran başına kilitlendik. En başta da facianın göbeğinde yakının olanlar…
Fakat bakanların açıklamaları da bekleneni vermedi, meraklar giderilmedi.
Oysa dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun yetkililer, gazetecilerin karşısına geçer; tüm soruları yanıtlar.
Felakete uğramış canların yakınları ve toplum böylelikle felaketin boyutlarını, nedenlerini, sorumlularını öğrenir.
Bizimkiler sadece ölü ve yaralı sayısını verdiler, o kadar.
NEYİ GİZLİYORSUN VİCDANSIZ TANJU?!
Ha, bir de sorumluluğu üzerlerinden atmak için faturayı Bolu belediyesine kestiler.
Haliyle yandaş basına ve trollere gün doğdu. Anında olaya balıklama daldılar ve bütün sorumluluğu belediye üzerinden CeHaPe’ye kestiler.
Bakanlıktan sızdırılan Bolu itfaiyesine bir denetim belgesi üzerinden, haber sitelerinde ve sosyal medyada “Neyi gizliyorsun vicdansız Tanju? Saatlerdir ulaşılamıyor. Ah Tanju Ah! Ailelerimizi yaktın” gibi başlıklar atıldı.
Belgeyi okuma gereği bile duymadılar. Okusalardı belgenin 2007 tarihli olduğunu, o tarihte de AKP’li belediye başkanının şehri yönettiğini göreceklerdi.
Ama görseler bile çoğunun ‘nasılsa halk sadece başlığı okuyor, içeriğe bakmıyor’ diye bu iftirayı sürdürürlerdi.
Oysa bunların çoğunun, derin uykuda bir yerinde pireler uçuşurken Tanju Özcan otelin önündeydi.
Nitekim hakkındaki iddialara anında cevap verdi ama malumunuzdur; yandaş basın yargısız infaza bayılır, söz sırası savunmaya gelince ekranları kararır.
Sonra bir belge daha saçıldı ortalığa…
Bu belgeye göre, facianın yaşandığı otelin 12 Aralık 2024'te Bolu Belediyesine başvuru yaparak yangın denetimine girmek istemişti.
Hemen zıpladılar; hani belediyenin denetim yetkisi yoktu? Varmış ve denetlememiş demek ki dediler.
Belge doğruydu ama yine içeriği karartılıyordu.
Nitekim otel işletmesi, otelin geneli için değil yeni açılan bir kafe restoran için denetim istemiş ancak bu proje yangın yönetmeliğine uygun olmadığı için onay verilmemiş.
Onayı alamayan yani belediye denetimini aşamayan otel yönetimi de başvuruyu geri çekmiş.
Bu savunma üzerine de yeni bir saldırı başladı; Vay efendim! Bolu Belediyesi ve itfaiyesi binaya onay vermemiş tamam ama niye otelin yangın önlemlerindeki eksikliklerin tamamlanması için çaba harcamamış?
GÜVENİLİR OTEL BUYSA…
Belediye durumdan vazife çıkarmamakla suçlanıyor ama bir akıl sahibi de kalkıp denetimden yetkili Kültür ve Turizm Bakanlığı bu otelin eksikliklerini nasıl görmemiş demiyor, diyemiyor.
Yandaş basın, sorgulayıcı ve eleştirel tavrını, iktidara ve özellikle de binayı denetim yetkisi nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na karşı sergileyemiyor.
Mesela aynı zamanda ETS Tur’un sahibi olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yanan oteli ne zaman, nasıl denetlemiş de “çok iyi puan” vermiş, diye soran yok.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ne zaman nasıl denetlemiş de bu otele “güvenli turizm sertifikası” vermiş, diye sorgulayan yok.
Sanayi Bakanlığı, bu otele 3 yıl üst üste "yatırım teşviki" verirken bir kez olsun elemanlarını gönderip ‘gidip bakın bakalım, bunca para verdik, nasıl kullanmışlar’ diye bir denetim yapmış mı, ilgilenen yok.
TANJU ÖZCAN HALK TV'DE TEK TEK ANLATTI
İktidar medyası ve Bakanlar tarafından hedef gösterilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Halk TV'de Kürşat Oğuz'un sunduğu "Rota" programında faciaya ve hakkındaki iddialara yanıt verdi.
Diyeceksiniz ki, e o da yandaş kanalına çıkmış işte, oradan sallamıştır!
Tanju Özcan, eğer salladı meraklısı olsaydı, tek kale maç yapma niyetinde olsaydı Bakan Ersoy’u istediği zaman ve istediği kanalda bir nevi düelloya davet etmezdi.
Aksini düşünen yandaşlara tavsiyem, eğer doğruları öğrenmek istiyorsanız bakanınızı ikna edin, çıksın iki taraf da bildiklerini anlatsın.
Takke düşsün kel görünsün.
Bunu kim istemiz ki?