Tabii ki ateş düştüğü yeri yakar ve ağlarsa analar ağlar ama onlar kadar olmasa da yüreğimiz yanıyor. Allah tümüne rahmet eylesin. Allah ailelerine sabır ve dayanma gücü versin.

Gönül ister ki böylesine büyük bir acıdan sonra maksat hasıl olsun en azından. Tamam şehitlerimizin kanı yerde kalmasın, kalmasında kaç pkklı itin canı bir Mehmetçik eder? Kıyas bile kabul etmez değil mi? O halde maksat sadece kanlarının yerde kalmaması olmamalı.

Öyle bir ders alınmalı ve öyle şeyler yapmalı ki şehitlerimizin ruhu şad olup her biri boşuna ölmediğini anlamalı ve ailelerinin yüzünde ‘bir oğul verdim ama vatan kazandım’ gururu yansımalı.

Ama öyle olmuyor ve asker anaları ‘benim çocuğuma ne zaman sıra gelecek’ diye endişe duyuyorsa eğer ben o sizin terörle mücadelenizin içine tüküreyim!

Yapılması gerekenler yapılmadıktan sonra hiçbir şeyin anlamı yok.

Tek yapabildiğimiz en güçlü biçimde kınamak, onu da layıkıyla yaptığımız söylenemez. Güçlü devletler taziye mesajı ile yetinmez, kınamakla kalmaz gereğini yaparsa güçlü devlettir.

Biz henüz kimi kanayacağımızı bile bilmiyoruz. Eşeğini dövemeyen semerini döver misali arkasındaki hamilerini es geçip uzaktan kumandalı terör örgütüne ağzımıza geleni söylüyoruz.

Artık sokaktaki çocuk bile biliyor; bunların hamisi kim, kim besliyor, kim silahlandırıyor?

Yani sır değil onlar. Ama ne hikmetse onlar çok değerli strateji ortaklarımız, dostlarımız falan…

Hain terör örgütü son yıllarda yurt içi gücünü kaybetti bu bir gerçek. Ama sakın buradan hükümetimize başarı hikayesi çıkarmayın, ilgisi yok. Hain terör örgütü, BOP çerçevesinde şekillenen yeni dünya düzeninde strateji değiştirdi, sınırları kevgire dönen Suriye ve Irak’ta ülke kurup Türkiye’ye komşu olmayı tercih etti, oralara yığıldı.

Peki ABD ve türevlerinin Irak ve Suriye’ye müdahale etmesi, Irak’ta Saddam’ın, Suriye’de Esad’ın devrilmesi için dua ve her türlü destek verenler kimdi?

Bu arkadaşlar Irak ve Suriye parçalandığında burnumuzun dibinde Kürt devletleri kurulacağını bilmekten acizler miydi? Sanmam…

Tamam, terörle mücadelede önemli adımlar da atılmadı değil. Elbette ki devletin terörle mücadele vasıtaları eskisinden daha etkin hale geldi. İHA’lar, SİHA’lar devreye girdi. İstihbarat alanındaki ilerlemeler de büyük bir katkı sağladı.

Hatta terörle mücadelede acemi eğitimini yeni tamamlamış Mehmetçik’ten ziyade yetişmiş, askerliği meslek olarak seçmiş daha yetkin uzmanlar istihdam edilmesi de teröristlerin gücünü kırdı.

Ama neticede bu teröristler sınırımızda devletleşip bize komşu olmak üzereler.

E nasıl buluyor bu? Elbette ki Irak’ta ABD, Suriye’de Rusya sayesinde…

İçerde bunalan terör, BOP sayesinde dışarıdan kendisine birtakım dayanaklar buldu.

Ülkeyi yönetenler, bu ittifakları görmezden geldi.

Gördüyse de gereğini yapmadı.

Biz de diyoruz ve arzu ediyoruz ki 12 şehit hayırlara vesile olsun, gelin köpeklerle savaşmayı bırakıp, köpeklerin asli sahiplerine yönelelim. Politik ve gerekirse askeri hamlelerle bu köpeklerin sahiplerini etkisiz hale getirelim.

Yoksa bu mücadele danışıklı dövüş misali uzar gider de olan vatan evlatlarına olur.

Peki bu ülke siyasetinin ya da ülkeyi yönetenlerin bunu yapabilecek güçleri, kapasiteleri ve daha önemlisi düşünceleri var mı?

Birbirimizi kandırmayalım. Yok, yok, yok…

Dolayısıyla bundan böyle bize de huzur yok.

Israrla sormalıyız; PKK’nın arkasında kimler? Kim olduklarını biliyorsanız, neden gereğini yapmıyorsunuz?

Ha, bilmiyor musunuz? Bu daha büyük bir ayıp…

Gayet iyi biliyor ama gereğini yapamıyorsunuz bu açık…

Hatırlatayım:

ABD, Türk Ordusu’nun insansız hava aracını düşürdü. Ankara’nın sesi çıkmadı.

ABD uçak gemisi Akdeniz’de Mavi Vatan sınırları içinde doğalgaz arayan Türk sondaj gemisi Abdülhamit Han’ın göz mesafesine gelip demir attı, sesiniz çıkmadı.

ABD Başkanı Biden’in imzaladığı bir kararnamede; “Türkiye Cumhuriyeti, ABD ulusal güvenliği ve dış politikası için olağanüstü ve olağandışı bir tehdittir” cümlesi geçti, sesiniz çıkmadı.

Rusya, 33 askerimizi göz göre şehit etti, sesiniz çıkmadı…

Nedir sizi sessizleştiren?

Nedir sizi dut yemiş bülbüle çeviren?

Bülbülün ne yediği zaman karnının bozulduğunu ve dolayısıyla ötemediğini biliyoruz da peki siz ne yediniz?

Dik duramayışınızın sebebi ne?

Haklarımızı ve itibarımızı koruyamayışınızın gerekçesi ne?

Anlatın bilelim, öğrenelim ve gerekirse biz devreye girelim.

Ki bu millet bir ayağa kalkarsa neyin ne olacağını en iyi Ruslar ve ABD’liler bilir…