DEĞERLİ okuyucular… Biliyorsunuz elimizde sahibi henüz belirlenemeyen bir Süper Kupa duruyor… Karşılaşma, geçen sezonun Süper Lig şampiyonu Galatasaray ile Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe arasında oynanacak…

Futbolumuzun çınarları iki kulübümüz de Arabistan’da çok önemli bir sınav verdi… Doğrusu zaten gönüllerimizdeydiler; şimdi daha da yüceldiler… Aziz Türk Milleti’nin kalplerine iyice yerleştiler…

İki takımımız da -bana göre- şampiyondur…

Bu açıdan bakıldığında, bu kupa finali oynanmasa da bizim gönlümüzde iki şampiyonu vardır…

Benim naçizane önerim, kupa maçının oynanmamasından yanadır…

Neden derseniz…

Şu anda son derece yıpranmış ve güvenini yitirmiş bir Futbol Federasyonu var… Arabistan’da yaşanan rezaletin de baş müsebbibidir bu federasyon… O şanlı kupayı, bu federasyon yetkililerin takımlarımıza verme hakları yoktur…

Bunu yaparlarsa, o kupaya da gölge düşer…

Futbol Federasyonu acilen Genel Kurula gitmeli, yeni, özgür ve bağımsız ve tam bir özerk Futbol Federasyonu yönetimi ve kurulları oluşturulmalıdır…

Belki de bu durum, oldukça kirlenen Türk Futbolunda bir yenilenme çağı başlatır… Ne dersiniz?

EĞER BU MAÇ OYNANACAKSA…

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında bu kupa maçı oynatılacaksa, bu yeni Futbol Federasyonu kararıyla olmalıdır…

Ve yine Türk futbolunun bir başka çınarı olan Beşiktaş’ın nazik davetine icabet edilmeli, kupa finali Beşiktaş Arena’da oynatılmalıdır.

Tribünler ikiye bölünmeden…

İki takımın taraftarlarına bir sınırlama konmadan…

Erken gelen koltuğu kapacağı…

Kol kola… Kardeşçe… Dostça…

İki kulübümüzün marşları ve hatta Beşiktaş’ın marşı da yine tribünü dolduracak olan 50 bin civarındaki taraftarlarca söylenmelidir…

Olmadı… Atatürk Olimpiyat Stadı ne güne duruyor?

Yine aynı şartlarda… İki, hatta üç kulübün ya da tüm futbolseverlerin katılımıyla coşkulu bir ortamda oynanmalıdır…

TARİHE BİR BAKIVER!

Tarih: 30 Mart 1958… Yine böyle bir Türkiye Kupası finaliydi…

Fenerbahçe ile Galatasaray başkent Ankara’da kozlarını paylaşacaklardı…

Karşılaşma 90 dakika oynandı ve 1-1 sonuçlandı… Fenerbahçe’den Şirzat Dağcı, Galatasaray’dan Metin Oktay atmıştı golleri…

Maçın normal süresi berabere bitince, uzatmaya geçilecekti… İşte bu küçücük arada bir araya gelen iki takımın kaptanları Nedim Günar ile Turgay Şeren, karşılaşmanın dostça (1-1) tamamlanması ve daha sonra kupanın ortadan ikiye bölünmesi konusunda anlaştılar.

Bu anlaşma, iki takımın yönetimleri arasında da kabul gördü…

O zamanki Başbakan, rahmetli Adnan Menderes’ti… Menderes, kupayı büyük bir alkış tufanı eşliğinde iki takıma da takdim etti…

Daha sonra o kupa ortadan ikiye bölündü ve iki kulübün müzesinde “1958 Türkiye Kupası” olarak yerini aldı…

Haydi iki takımın kadrolarını da vereyim:

FENERBAHÇE: Şükrü Ersoy, Nedim Günar, Basri Dirimlili- Orhan Erkmen (Yüksel Gündüz), Naci Erdem, Akgün Kaçmaz- Şeref Has (Avni Kalkavan), Turhan Bayraktan, Şirzat Dağcı, Lefter Küçükandonyadis, Niyazi Tamakan.

GALATASARAY: Turgay Şeren, Ergun Ercins, Ali Beratlıgil- Coşkun Özarı, Saim Tayşengil, Candemir Berkman- İsfendiyar Açıksöz, Suat Mamat (Salim Cavunt), Metin Oktay, Kadri Aytaç, Ahmet Karlıklı.

Şimdi… İki takım arasında dostça bir maç oynansa… Yine 1-1 berabere kalsa… Süper Kupa, bu yaşananların da anısına ikiye bölünse ne de anlamlı olur değil mi?

ARABİSTAN AVUCUNU YALASIN!

Takımlarımızın İstiklal Marşı’nı bile okumaya tahammülü olmayan ve “Bizimkisi de okunursa olur!” diye şart koşan Suud yetkililerine anlamlı bir tokat olsun…

Adamlar o kadar ileri gitmişler ki, takımlarımızın soyunma odalarını basıp Atatürk’ümüzün posterine, “Yurtta sulh, cihanda sulh” vecizesinin yazılı olduğu pankarta el koymuşlar bile…

Küstahlığı görüyor musunuz?

Ama kabahat onları dost (!) belleyip, Türkiye’nin süper kupa finalini Arabistan’da oynama kararı alan Futbol Federasyonu’nda…

Artık kime yağ yakacaklarsa, kime mesaj göndereceklerse; gerçekten iyi mesaj gönderdiler! Şanımızı, şerefimizi, onurumuzu, şanlı tarihimizi çölün arsız bedevilerine peşkeş çektiler.

Yazıklar olsun!...

Ve o arsız ve iliştirilmiş Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi, hâlâ o koltuğu işgal ediyor…

İşte, o koltukları “liyakat” sahiplerine değil de “mülakat” atamalarına devrederseniz, sonunda böyle ucube manzaralarla karşılaşırsınız…

Hoşça kalın…

…………………..

ANLAMLI SÖZ

Kültürlerini unutan milletler, köksüz ağaçlara benzerler… Kuru bir yaprak misali, küçük bir rüzgârda oradan oraya savrulur giderler.

…………………….

M E N D E R E S

Yıl: 1958… Fenerbahçe ile Galatasaray Türkiye Kupası finalinde… 1-1 biten karşılaşma sonrası kupayı merhum Adnan Menderes takdim ediyor.