Sevgili okurlar,
Perşembe günkü yazımda, “zamanın, su gibi akıp gittiğini” yazmıştım!
Su gibi!
Yağmur öncesi, bir yakınımın emanet ettiği bisiklet ile kenti dolaşmaya kalktım...
Ne, mümkün!
“Trafik keşmekeşliği” içinde, gel de bisiklet ile kentini dolaş?
Bir önceki başkanımız Ekrem Yüce’nin ısrarla dillendirdiği “bisiklet kenti ve ödülleri” aklımda..
Bir, iki kıytırık, “bisiklet yolu” ve gerisi hak getire!
Bir de maviye boyadınmı, oldu, bitti, maşallah!
Nazar boncuğumuz eksik, vallahi!
Bu kenti yönetenler, “bisiklet ve bisiklet kenti hakkında, bir bilgi sahibi midirler” bilmem?
Bisiklet,” toplu taşıma araçları ötesinde, kent trafiğini, yükünü azaltan, hafifleten, bir ulaşım aracı olarak bilinir”, Avrupa ülkelerinde..
Bilmezler mi?
BİSİKLET ÜLKELERİ?
İlk, akla gelen ülke olarak, “Hollanda ve sonra Belçika ile Danimarka ve Almanya”, öncü ülkelerdir..
“Fransa’yı da yabana atmamak” lazım!..
Neyse ki, Donatım’dan itibaren pedal basmaya başladım..
Aman Allah’ım, dön Yusuf’um, dön!
Kendimi, Aziz Duran parkına, zor attım!..
Neyse ki, burada sağlık açısından, tur atabildim..
Ama, “bu parkta bile, bisiklet sürmek”, öyle kolay değil..
“Kolay değil” diyorum, bisikletinize binerek, gidiniz görünüz!?
VALİMİZ RAHMİ DOĞAN!
Telefonum çaldı..
Arayan, habercilerimizden Osman Hakan Karslı..
Bizim Sakarya Gazetesi’nin, acar muhabirlerindendir Osman Hakan Karslı..
Efendiliği ile bir başka marifeti var ya?
“Hocam, Sayın Valimiz Rahmi Doğan, haftalık basın buluşmalarında, “bu, Adapazarı Merkez Ofisi” hakkında bizleri bilgilendirdi..
Öyle anlatıldığı ve abartıldığı gibi değil!..
Masraf yok ve elemanlar, yine Valilik elemanları olacak..
Her şey, düşünülmüş..
Bu konuda, halkımız yeterince bilgilendirilmemiş!
Yazdık ama, herkese ulaşmak mümkün değil” diyerek, beni bilgilendirdi..
Önemli bir ayrıntı..
Yazmak,paylaşmak gerek..
Önemsediğimden, konuya tekrar yer verdim..
Aslında, Valimiz Sayın Rahmi Doğan’ın, projesini anlayışla karşılayanlardan biriyim..
HALK SANA GELMİYORSA?
Yani, “halk sana ulaşamıyorsa, halka gitmenin gerekliliği” ortada!..
Valimiz Rahnmi Doğan’da, bu projeyi hayata geçiriyor..
Şehrimizin, “iki yakasını ayıranlar” utansın?
Utanacak, yüzleri varsa?
Neyse, yine Bizim Sakarya’da bir manşet haber:
AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, “ Bu şehri dönüştürmemiz lazım” diyor..
Laf olsun, işte?
Kaç yıl geçti, aradan, aradan!..
Bir şarkıdır, dillerde söylenir, durmadan, durmadan!
Neyse, bu şarkının, dillerde bile olması güzel..
Ama, bunca yıl geçti, ne yaptınız sıradan?
Derler, sorarlar?
LAK, LAK SİYASETİ?
“Leyleğin ömrünün lak, lak ile geçtiğini”, bilmeyen yoktur!..
Siyasilerimiz de, “bol kepçe, dilin kemiği yok ya, manşetlik haberler ile gündemi” yokluyor..
Hani, bir türkü vardı?
“Aslan Mustafa’m gel, gel!”
Bu ekonomik çıkmazda, “biz ağılar içelim, yol sizin olsun”, aman, aman!
Daha neler, neler, maydanozlu ıslama köfteler!
Şurada, “deprem kapıyı”, ha çaldı, çalacak?
Hazırlığınız nedir, usta?
Siz, düşüne durunuz?
O BİR AKYAZILI?
Hani, “Kasım ayı, kasvetli aydır” dedim ya?
Sormayın, gitsin!
Keşke, demeseydim?
“Akyazı’nın sevilen, ülkücü liderlerinden ve o yılların İTÜ Mimarlık Bölümü mezunu sevgili Halis Kopya’nın ölüm haberi”, gecenin karanlığına düştü!..
Gel de, üzülme!
Bu yıl, “şu gün, bugün ziyaret ederim” dedim, olmadı!
Nasip değilmiş, buluşup hasret gideremedik..
Akyazı’da, “ülkücü hareketin ilk önderlerinden olan, efendi, çalışkan, dürüst, duruşu, bakışı şaibesiz idollerden biriydi” Halis Kopya..
“Yaşamı boyunca ,kimseye boyun bökmedi, kimseye de diklenmedi, bildiği yolda yürümekten” vazgeçmedi..
ÜLKEM İÇİN?
Bakınız, son paylaşımları,” Ülkem için iki kaygım var.
Birincisi, kanal İstanbul adı altında İstanbulun en güzide yerlerinin devlet tarafından yabancılara satılması, Sultan Fatihin bedduasına rağmen.
İkincisi, Mersin, Adana, Hatay, Antep gibi Türk illerinde Türk nüfusunun azınlığa düşmesi.
CUMHURİYET KUTLAMALARI?
Cumhuriyet kutlamaları göstermiştir ki, şu anda, Türkiyede, iki grup var.
Birincisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürkün izinde yürüyenler, ikincisi ise, birbirinden hiçbir farkı olmayan diğerleri.
ADAPAZARI ÇARK?
Adapazarı Çark caddesi, böyle bir kalabalık görmedi.
Varol Türk gençliği, bizlere umut verdiniz.
En az 50 Bin kişi, “Ne mutlu Türküm diyene, Mustafa Kemalin askerleriyiz, İzmirin dağlarında çiçekler açar” sloganlarıyla yeri göğü inletti.“
SİYASİ KİŞİLİĞİ?
O’nu daha iyi anlayabilmek için, “yaşamına, duruşuna söylemlerine”, bakmak gerek..
“Siyasi kişiliğinden hiç ödün vermedi” ve öyle de gitti..
Allah, gani, gani rahmet, cennet mekan eylesin!
Ailesi ve sevenlerinin başı sağolsun!
Güle, güle, Ülkücüm!
Yusuf Cinal yazıyor, 25 Kasım 2024
O, Bir Akyazılı?
Yusuf Cinal
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar