DAHA önce Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da aynı herzeyi yemişti.

Çok tepki çeken konuşmasında, Yapıcıoğlu, “Bizi anlamayan ahmaklara bir kez daha söylüyorum. Biz Anayasa’nın ilk 3 maddesi için değil, 4. Maddesi için ‘değiştirilmelidir’ diyoruz” diye partisinin ve kendisinin niyetini ortaya koymuştu.

Esasen, koskoca Türk Milleti’ne “ahmak” göndermesi yaparak ayrıca suç işlemişti.

Öyle ya…

Ekrem İmamoğlu, “Ahmaklık” deyince mahkemeye ver, ama Zekeriya Yapıcıoğlu dediği zaman sesini çıkarma…

Zaten bu ülkede biraz cesur ve meslek ilkelerini önemseyen savcılar ve hakimler olsaydı, şimdi Zekeriya Yapıcıoğlu için yüzlerce, binlerce dava açılmış olacaktı.

Ama ne gezer… Her biri de “suskunluk” şarabı içmiş, “üç maymuna” taş çıkarıyor.

ŞİMDİ DE NUMAN KURTULMUŞ

Daha bu tartışmalar bitmeden, yani, geçmişte Gaffar Okkan gibi dürüstlük ve cesaret abidesi bir emniyet müdürünü şehit eden hainlerin partisi Hüda-Par Genel Başkanı’nın yediği nane unutulmadan, bu kez de Meclis Başkanı, aynı hataya düştü.

Zat-ı şahaneleri de “Anayasa’nın 3. Maddesinde bir yazılım hatası olduğu ve bunun düzeltilmesi gerektiği” babında bir izahatta bulundu.

Buyurun, buradan yakın…

Kurtulmuş da “Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” lafına takmış ve ardından, “Devletin milleti olmaz, milletin devleti olur…” diye açıklama yapıyor.

Bir Meclis Başkanı düşünün… Anayasa’yı koruyacağına, o bir gedik açmaya çalışıyor… Oysa ki ne diyordu 4. Maddesi; “Anayasa’nın ilk üç maddesinin değiştirilmesi teklif dahi edilemez…” lafsına ve ruhuna ters düşüyor.

Yani bu da bir suçtur… Ve Meclis Başkanı, bu suçu resmen işliyor…

ŞİMDİ AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI!

Hani, “Bir deli bir kuyuya taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış” diye bir özdeyişimiz vardır. Durum, aynen de böyle…

Şimdi bu gereksiz ve fütursuz laflar yüzünden harekete geçen muhalefet partileri ve bu ülkenin sevdalıları, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un dokunulmazlığının kaldırılması yönünde bir hareket başlatıyor.

Üstene üstlük, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yaptığı haftalık konuşmasında, Meclis Başkanı fena halde hırpalıyor, Kurtulmuş’un gereksiz konuşmasını “zırva” olarak yorumluyor.

Geçmişte HAS Parti Genel Başkanı olarak, AKP hükümetlerine “Karun” benzetmesi yapan ve daha sonra kendini Ak Parti saflarında bulan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bu parti sayesinde olup olabileceği en yüksek makama, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı koltuğuna oturmuştu.

Ve belki de ileride başka başka hayalleri de vardı Kurtulmuş’un, ancak bu gereksiz açıklama ile kendi ipini kendi çekmiş oldu.

ŞİMDİ BU ‘U DÖNÜŞÜ’ YAKIŞTI MI?

Daha önce Can Atalay’ın Millet Meclisi’nde yemin ettiği oturuma başkanlık yapan Numan Kurtulmuş, Anayasa’nın “hak ihlali” kararına rağmen, sesini çıkarmayıp, bu kararı tanımayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile aynı safa düştü ve mum gibi erimeye başlamıştı aslında.

Anayasa’nın hükmünün üstünde başka bir hüküm var mıydı?

Ve o Anayasa’yı ve ilkelerini korumakla görevli olan bir Meclis Başkanı, ortalıktaki bu çelişkiye sessiz kalırken, aynı Anayasa’nın 3. Maddesi ile uğraşmaya başladı.

Sonra da sağdan, soldan, muhalefetten, Devlet Bahçeli’den “fırça” yiyince bu defa anlı sanlı profesör “U dönüşü” yapmaya başladı…

Ve bu dönüşle de kendini iyice tüketti.

Bugün hem AK Parti’nin hem de muhalefet partilerinin desteğini ve saygısını kaybeden Numan Kurtulmuş, aslında -kimlere yağ çekmek için yaptığı belirsiz- kendi ayağına kurşun sıkarak, “siyasi intihar” yolunu seçmiş oldu.

Geçmiş ola…

Sen bir daha o yüce makamı, bundan sonraki seçimlerde ancak rüyanda görürsün…

**************

ANLAMLI SÖZ

“Büyük olma yolundaki ilk adım, öncelikle dürüst olmaktır…”

SAMUEL JOHNSON

***************