Özünde eğitimi ve tarımı bitirmek olan Büyükşehir yasası ile köylere mahalle statüsü verilmesinin iki temel amacı daha vardı.
İlki; yerel seçimleri kazanmaktı ki iktidar bu sayede şehirlerden alamadığı oyu alabildi, kaybetmek üzere olduğu pek çok il ve ilçeyi köylerden gelen oylarla kurtarabildi.
İkincisi; İktidar, gittikçe daralan rant alanını, köyleri de dahil ederek genişletebildi.
Malumunuz, büyükşehir yapılan illerde, köyler mahalle olunca, köylüye ait ortak mallar, taşınmazlar, meralar ilçe belediyelerine devredildi.
Büyükşehir yasasından önce köyün ortak malı olan meralar, belediyeye dahil edilerek üzerinde evi olanlara ücretsiz olarak tapulanırken, yasadan sonra belediyeye geçen meralar parsel parsel satıldı.
Büyükşehir yasası nereden bakarsanız bakın büyük bir hataydı.
İktidar yıllar sonra kısmen de olsa bu hatayı telafi edebilmek için kırsal mahalle Yasası çıkardı.
Çıkardı çıkarmasına ama bu yasadan yararlanmayı köylünün tercihine bıraktı.
Bilinçli köylüler bu yeni yasadan yararlanırken, bırakın yarınları görmeyi önünü bile göremeyen bazı köylüler, köylerine dönmek mümkün değilse de en azından kırsal mahalle statüsüne geçmeyi dahi düşünmediler.
Ne acıdır ki düşünmeyenlerin neredeyse tamamı bizim köylüler.
Bakın Kocaali’de neredeyse tamamı Kırsal mahalle statüsüne geçti ama biz de henüz tık yok.
Bu konuda köylüyü uyaran, uyandırmaya çalışan bir platform var, daha önce de yazdım: KÖYÜME DOKUNMA PLATFORMU…
Geçtiğimiz hafta yine kamuoyunu, köylüleri ve köy muhtarlarını uyandırmak amacıyla çağrıda bulundular.
O çağrıyı aktarayım, hatta hala anlamayanların gözüne gözüne sokayım bugün;
“Yarı Köy statüsünde Tarım ve Hayvancılığı teşvik ve destekle Mahalle yapılan köylere önemli haklar veren 7254 sayılı KIRSAL MAHALLE yasası malumlarınızdır.
Yasanın yürürlüğe girmesiyle, başta komşu ilimiz Kocaeli olmak üzere diğer Büyükşehirlerde binlerce Mahalle yasadan yararlanırken 31 Mart öncesi Sakarya’mızda yasadan yararlanmak için başvuran muhtarlarımızın dilekçeleri yasanın açık hükmüne rağmen işleme konmamış, belediye meclislerinde görüşülmemiş ve Sakarya'da tek bir köy dahi yasadan yararlanamamıştır.
31 Mart seçimleri sonrası göreve gelen belediyelerimizin yasaya uygun adımlar atması beklenirken ne yazık ki, yasa ve yönetmeliğe aykırı olarak sürüncemede bırakılmakta, zamanı yayılmaktadır. Sakarya da bu yasal haktan yararlanabilecek kriterlere sahip en az 300 köy ve bereketli topraklar bu haklardan mahrum bırakılmaktadır.
Bir belediyemiz hakkında açılan davada, Sakarya 2. İdare Mahkemesinin diğer belediyelere emsal olacak önemli kararı bunu tescil etmektedir.
Platform olarak, 3 yıldan beri başta CİMER olmak üzere Bakanlarımız, Valimiz, TBMM, Siyasi Partiler, Ulusal ve Yerel basın, STK’lar ile karar ve yetki mercii olan Belediyelerimizle yoğun görüşmeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.
Hepinizin bildiği gibi adına STK dediğimiz üyelerinin ve mensuplarının kurumsal tüzel kişiliğini temsil eden dernek ve STK'lar, temsil ettikleri kitlenin yasal haklarını, ilgili ve yetkili merciiler nezdinde, Birlik, Dayanışma ve Güç Birliği yaparak yasal ve hukuksal mücadele ederler. Bu manada Sakarya'daki muhtarlarımızı temsil eden derneklerin 4 yıl önce çıkarılan, köylerimizin yasal hakları konusunda muhtarlarımıza öncü bir irade ortaya koymaları gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Sakarya'nın gündemine soktuğumuz köylerin, Kırsal Mahalle sorununda muhtarlarımıza her konuda yardımcı olmaya, dernekleriyle iş birliği yapmaya devam edeceğimiz gibi sorunu Sayın Cumhurbaşkanına kadar götürmeye kararlıyız.
Öncelikle bilinmelidir ki, bugüne kadar Belediyelere verilen dilekçeler yok hükmündedir, dava konusu olamaz.
Bu nedenle; Muhtarımız, azalarıyla gerekirse halktan kişilerle imzalanan dilekçeleri Belediyelere verip, dilekçenin evrak, kayıt, tarih ve numaralı nüshasını almalıdır.
Muhtarlardan direkçe vermeyen olduğu takdirde, köy nüfusunda kayıtlı olanların birlikte imzaladıkları dilekçelerde belediyeye verilip kayıt, tarih ve sayısı olan bir nüshası alınmalıdır.
Belediyelere verilen dilekçeler 24.01.2024 tarih, 2004/12 sayılı ‘’DİLEKÇE VE BİLGİ EDİNME HAKKI’’ ile ilgili genelgeye göre belediye 30 gün içinde cevap vermek, 60 gün içinde sonuçlandırmak zorundadır.
Belediyeler bu işlemi yapmadığı takdirde Akyazı Buğdaylı Köyünün açtığı ve kazandığı dava gibi dava açılabilir.
Yıl içinde, İlçe Belediyelerine verilip, İlçe Belediyesinde görüşülüp, Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edilen başvurular, bir sonraki yılın Ocak ayında yürürlüğe gireceğinden, dilekçilerin çabuklaştırılması gerekir.
Köylerimizi, Topraklarımızı, Mera ve Yaylalarımızı, ormanlarımızı kısacası Doğamızı, ülkemiz için Çocuklarımız ve Torunlarımızın geleceği için koruyup kollamak gibi hepimizin önemli ve ağır bir sorumluluğu bulunmaktadır.
Köylerimizi koruyalım, yarın pişman olmayalım!
Mecdi Cengiz/ Platform sözcüsü
Köylerimizi koruyalım, yarın pişman olmayalım!
Erol Afşar
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar