Toplumumuzdaki eşitsizliklerin acı bir gerçeğiyle karşı karşıyayız. Özellikle şehirlerimizin önde gelenleri, iftar programlarında binlerce liralık ödemeler yaparak gösterişli davetler düzenliyor. Ancak bu görkemli sofraların karşısında, birçok vatandaşımızın yiyecek bulmakta dahi zorlandığı gerçeği var.
Her yıl Ramazan ayı geldiğinde, şehrin önde gelenleri ve zenginleri, büyük masraflarla organize ettikleri iftar davetlerinde bir araya geliyorlar. Şatafatlı mekanlar, gösterişli süslemeler ve lüks ikramlarla donatılan bu davetler, adeta birer gösteriş şölenine dönüşüyor. Ancak bu ihtişamın gölgesinde kalan bir gerçek var: Sokaklarda yaşayan, gelir seviyesi düşük aileler ve ihtiyaç sahipleri için iftar sofraları giderek daha da uzaklaşıyor.
GÖZÜMÜZ LÜKSE DEĞİL YARDIMLAŞMAYA DOYSUN!
Bir yanda, lüks restoranlarda israfın kol gezdiği, masalardaki yemeklerin çoğunun çöpe gittiği görülüyor. Diğer yanda ise, birçok vatandaşımızın kuru ekmek bulmakta bile zorlandığı acı bir gerçek var. Bu çarpıcı kontrast, toplumumuzdaki eşitsizliklerin vahim boyutlarını gözler önüne seriyor. İftar sofralarında harcanan binlerce lira, aslında ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için kullanılsa, çok daha anlamlı olmaz mıydı? Bu paralarla sokaklarda yaşayan insanlara sıcak bir iftar yemeği sunulabilir, ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımları yapılabilir. Ancak maalesef, birçoğumuzun gözü paraya ve lükse o kadar alışmış ki, bu tür yardımların önemi göz ardı ediliyor!
GÖSTERİŞLİ DAVET YERİNE…
Eşitsizlik ve adaletsizlik, toplumumuzun önemli bir sorunu haline geldi. Ramazan ayı, bu adaletsizliklerle mücadele etmek ve dayanışma ruhunu yeniden canlandırmak için bir fırsattır. Önde gelenlerin, gösterişli iftar sofraları yerine, ihtiyaç sahiplerine el uzatmaları ve onların yanında olmaları gerektiğini unutmayalım.
GERÇEK ZENGİNLİK PAYLAŞTIKÇA ARTAR
Ramazan, sadece mideleri doyurmakla kalmamalı, aynı zamanda kalpleri de doyurmalıdır. Bu mübarek ayda, paylaşma, sevgi ve yardımlaşma duygularını canlı tutarak, toplumumuzdaki eşitsizliklere karşı mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, gerçek zenginlik, paylaştıkça artan bir hazinedir.