Kasım ayı geldi mi, herkes bir "indirim rüzgârına" kapılıyor. E-ticaret sitelerinden fiziksel mağazalara kadar her yer “şok indirimler”, “kaçırılmayacak fırsatlar” diye bağırıyor. Ama bir durup düşünelim: Bu gerçekten bir fırsat mı?

Aslında bu indirim günlerinin perde arkasında oldukça sinsi bir strateji yatıyor. Çoğu ürün, aylar öncesinden fahiş fiyatlarla satışa sunuluyor. Tüketici alışveriş yaparken fark etmiyor ama o ürünün fiyatı zaten olması gerektiğinden çok daha yüksek. Sonra ne oluyor? Kasım indirimleri geliyor, fiyat bir anda “düşüyor” ve biz de "Aaa ne kadar ucuz, hemen alayım!" diyoruz. Gerçekte ne oldu? Ürün aslında zaten gerçek değerine indi, belki de hala olması gerektiğinden pahalı. Ama biz indirim yapıldı sanıyoruz. Tam anlamıyla kandırılıyoruz.

Bu indirim furyasının altında yatan esas amaç, manipüle etmek. "Şimdi almazsan bir daha bulamazsın" hissi yaratılarak, bizi acele kararlar almaya itiyorlar. Daha önce ihtiyacımız olmayan şeyler birdenbire ‘hayati bir ihtiyaç’ haline geliyor. Oysa bir durup düşünsek, belki de aldığımız ürünün gerçekten indirimli olup olmadığını sorgulasak, bu oyunun farkına varacağız.

Tüketici nasıl kanıyor?

Burada en büyük görev bize düşüyor. Bir ürünün fiyatı Kasım’dan önce neydi, gerçekten düşmüş mü? Yoksa sadece birkaç gün için şişirip indirmiş gibi mi yaptılar? Gözümüz “%50 indirim” etiketine kayıyor ve gerçeği görmüyoruz.

Bu aldatmacanın bir diğer boyutu da psikolojik etkisi. “Herkes alıyor, benim neyim eksik?” duygusuna kapılıyoruz. Oysaki belki de o ürüne hiç ihtiyacımız yok. Ancak “kaçırma korkusu” bizi kontrol ediyor. Alışveriş sitelerinde sepete eklediğimiz ürünleri almaya mecbur hissediyoruz. O büyük kırmızı harflerle yazılmış “Son 3 ürün” uyarıları, tamamen bizi tuzağa çekmek için hazırlanmış sahte bir tiyatro.

Tüketici olarak şunu anlamamız gerekiyor: Bu büyük indirim günleri, şirketlerin milyonlarca lira kar ettiği, bizim ise çoğu zaman zarara uğradığımız bir sistem. Evet, belki gerçekten ihtiyacınız olan bir ürünü uygun bir fiyata bulabilirsiniz. Ancak bu bir istisnadır, kural değil. Gerçekten bir fırsat mı yakaladınız yoksa sadece büyük bir oyun mu oynanıyor?