Başlığı bilahare açarız, önce Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar’ın, Sakaryalı Medyası ile buluşmasında yaptığı açıklamaları aktarayım.

Bayraktar, yeni sezon fındık alımları ve beklentiler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Yeni hasat sezonun üreticilere bol ve bereketli olmasını dileyen FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, fındık alımlarında serbest piyasada oluşan fiyatı takip edeceklerini dile getirdi. Son iki yıldır devletin açıklamış olduğu fiyatın sezon içerisinde serbest piyasanın altında kaldığının altını çizen Başkan Bayraktar, bu nedenle serbest piyasada oluşan fiyatın en az 1 lira üzerinde ve randıman esasına göre FİSKOBİRLİK’in fındık alımlarını sürdürdüğünü belirtti.

Bu yıl fındık alımında devlet tarafından TMO’nun görevlendirildiğini belirtti.

Üreticilerin FİSKOBİRLİK’in müdahale kurumu gibi davranmasını beklememesi gerektiğini dile getirdi.

FİSKOBİRLİK bir üretici kuruluşu, piyasaya da müdahale kurumu gibi hareket etme lüksü yok. Böyle bir sistemi arkanızda devlet olmadan yürütemezsiniz. Piyasaya müdahale etmek ciddi bir maddi külfet gerektirir. Bunu da devletten başka kimse sübvanse edemez. FİSKOBİRLİK üreticinin kuruluşu. Biz üreticilerimizden aldığımız fındıkları işliyoruz, katma değer katıyoruz, sonrasında ürettiğimizden kazandığımızı üreticilerimizle paylaşıyoruz. Aslında tam anlamıyla Kooperatifçilik yapıyoruz, dedi.

Fındığın sadece fiyat üzerinden gündemde olmasının doğru olmadığının altını çizdi.

Fındık gibi stratejik öneme sahip, Dünyada üretiminde birinci olduğumuz ve ülkemizin en çok ihraç edilen tarım ürünü olan bir üründe, üreticilerin, siyasilerin ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin sadece fiyat konuşuyor olması doğru değil. Fındığın daha temel ve öncelikli sorunları var. Verimlilik, sürdürülebilirlik, katma değerli nihai mamul üretimi, markalaşma, stok kontrolü, arz güvenliği, tekelleşme öncelikli sorunların başında geliyor.

Ancak kamuoyunda maalesef sadece fındık fiyatı konuşuluyor. Fındığı sadece fiyat üzerinden değerlendirmek, fiyat dışındaki problemleri görmezden gelmek bazı çevrelerin günü kurtarmalarına yardımcı olur. Ancak diğer tarafta sorunlar katlanarak büyümeye devam ediyor, edecek de. Hepimiz sorunların çözümü için bir şekilde elimizi taşın altına koymalıyız, dedi.

Üretim faaliyetlerinin, 3 kırma fabrikası ve Giresun’da bulunan Entegre Tesislerinde 7/24 devam ettiğini dile getirdi.

Tüm gücümüzle üretmeyi ve üreticilerimizin ürününe değer katmayı sürdüreceğiz. Yatırımlarımız ve planlamalarımız bu yönde sürüyor. Aceleci, kurumun işleyişine uygun olmayan, Kooperatifçilik ilkelerine ters faaliyetlerde bulunmamızı kimse bizden beklemesin. Ayağımızı yere sağlam basıyoruz. İç ve dış piyasada pazar payımızı artırarak ürün alımı ve üretim faaliyetlerimizi koordine ediyoruz. İnşallah bu yıl perakende ciromuzu 1 milyar TL’nin üzerine taşıyacağız, dedi.

Fındık alımında her geçen sezon vites yükselttiklerini belirterek, bu yıl mevsim şartlarının da güzel gitmesiyle üreticilerin fındıklarını rahat bir şekilde hasat edip kuruttuklarını dile getirdi.

Üreticilerin bazı bölgelerde FİSKOBİRLİK’e yoğun ilgi gösterdiğini belirterek, belli noktalarda Kooperatiflerimizde üreticilerimizin yoğun taleplerinden ötürü uzun kuyruklar oluşuyor. Bu durum bizleri esasında mutlu ediyor. Üreticilerimize ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum, dedi.

Yazı tekniğini bilenler anlamıştır, bu ana kadar yazdığım Fiskobirlik Basın Bürosu’nun bize gönderdiği ketinden alıntıdır.

Basın açıklaması esnasında not tutmadığım ve ses kaydı da yapmadığım için, ertesi sabah ilk işim bizim yerel basını taramak oldu.

Hesapta oradan alıp aktaracağım ama bir baktım bizim yerel basının neredeyse tamamında konuşmanın içeriği yok.

Eyvah nasıl toparlayacağım derken kurumun basın bürosu sağ olsunlar hazırladıkları metni attılar da beni rahatlattılar.

Bizim basın, ağırlıklı olarak Lütfü Bayraktar’ın önümüzdeki seçimde AKP aday adayı olduğunu manşete taşırken, fındık ve birliğe dair tek kelam etmedi.

Ayıp mı ettiler? Sanmam!

Çünkü açıklamanın ağırlıklı içeriği AKP ve siyaset üzerineydi.

Hatta bir ara ‘AKP basın açıklamasında bile bu kadar AKP adı geçmedi’ diye takıldım.

Sair açıklamaları pek kayda değer bulunmadı galiba sorusu akla gelebilir. Bilemem, belki ondan belki de bizim medya işin magazinsel boyutuyla ilgilendiği içindir.

Ama bana sorarsanız Bayraktar, basın ordusunun karşısına bir FİSKOBİRLİK Başkanından ziyade, heyecanlı bir aday adayı profiliyle çıkmış, kurumunun ve kurumunun geleceğinden ziyade şahsi geleceğini ön plana çıkarmış gibiydi.

“Ulan yemişim fındığını da fiskosunu da, ben ilk seçimde milletvekili olayım gerisi önemli değil” havasındaydı.

Gerçi o, bu beklentisini böyle açık açık ilan etmek yerine, olayı ‘hele bir vekil olayım da fındık meselesi nasıl çözülecek görün’ havasına büründürmek istedi ama kendisini tanıyanların ve kurumda yaşananlara vakıf olup bu satırları okuyanların dudaklarından ‘biz senin çocukluğunu da biliriz ey Bayraktar’ babından müstehzi bir cümle döküldüğüne eminim.

Hasılı, fındıkçının umudu Bayraktar’ın Meclis’e girmesine ve orada yapacağı mücadele kaldı, diyebiliriz...

Yani verin yetkiyi, görün etkiyi!!!

Not; Basın toplantısında yapılan açıklamadan da önceki yazıma gelen tekzip mahiyetli açıklamadan da tatmin olmadım. Bu sebeple Bayraktar’dan özel bir görüşme istedim ve isteğim kabul edildi. Görüşmenin ardında ayrıntılara girerim.