2025 yılı bütçe görüşmelerinde muhalefetin en çok yüklendiği alan, ‘Kara Delik’ olarak nitelendirdikleri Kamu Özel İşbirliği adı altında yandaş müteahhitlere aktarılan paralardı.

Doğrudur; 2025’te halktan toplanacak 12.6 trilyon liralık verginin 204.2 milyar lirası hastane, yol, köprü ve tünelleri işleten KÖİ müteahhitlerine gidecek.

Sadece şehir hastanelerinin müteahhitlerine ödenecek tutar 104.6 milyar lira ile 5 bakanlığın 1 yıllık bütçesini aşıyor.

Aynı zamanda iyi bir doktor olan Turan Çömez da haliyle en çok bu konuyu eleştirdi.

Özetle aktarayım;

“Şimdi, size şehir hastanelerinden örnek vereceğim, niye "kara delik" diyorum şehir hastanelerine?

Bakın, 2017-2023 arası yedi yıl boyunca şehir hastanelerine harcanmış olan para 102 milyar lira.

2024-2027, dört yıl içerisinde 425 milyar lira para harcanacak şehir hastanelerine; korkunç bir kara delik ve bunun ayağa kalkması mümkün değil.

Bu şehir hastaneleri nasıl kuruluyor? Sistem iş adamına diyor ki: "Gel, ben sana bir yerde bir proje vereceğim." Projelerin bedeli yaklaşık 1 milyar dolar civarında.

Yandaş müteahhit diyor ki: "Benim param yok." "Git, Londra tefecilerinden para al." diyor.

Gidiyor Londra tefecilerine, tefeci diyor ki: "Ben sana bu parayı veririm ama bana devletten garanti getir." Nasıl garanti? Kira garantisi. Başka? Hasta garantisi.

Alıyor müteahhit garantiyi, götürüyor Londra'daki tefeciye; sonra tefeci diyor ki: "Bu da yetmez, ben senin Türk mahkemelerini tanımam, Londra'daki tahkim mahkemelerini tanırım."

"Peki." diyor, sağ olsun onu da imzalıyor bizim devletimiz ve ondan sonra iş yapılmaya başlanıyor.

Ardından bir taraftan gelen para müteahhidin cebinde kalıyor bir taraftan Londra tefecisine gidiyor ama maalesef sağlıkta korkunç bir rezaletle biz karşı karşıya kalıyoruz.

Burada daha vahim bir şeyden bahsedeceğim: Bakın, İngiltere'de 1 yatak başına kapalı alan 80 metrekare; o şehir hastanelerine imza atan Sayın eski Bakanın hastanelerinde yatak başına kapalı alan 125 metrekare; peki, şehir hastanelerinde ne kadar biliyor musunuz? 313 metrekare; hani "5 yıldızlı" diyorlar ya, 313 metrekare.

Şimdi diyeceksiniz ki: "Ne var canım, geniş bir hastane, ferah ferah tedavi görsünler." Hayır, öyle değil çünkü kirayı metrekare başına veriyorlar, çünkü yandaşları zengin etmek için dünya standartlarının üzerinde, 313 metrekare olarak bunu yaptılar.

Peki, yaptılar da nasıl bir hizmet ortaya çıktı? Bakın, o kadar çok örnek var ki. Bu olay Antep'te yaşanıyor, 37 yaşında genç bir hasta Antep Devlet Hastanesine gidiyor ve diyor ki: "Benim babam kalp krizinden öldü. Göğsüm ağrıyor, kolum uyuşuyor. Allah aşkına kalp krizi geçiriyorum!"

"Geç, otur yerine; sıraya geç." diyorlar. Israr ediyor ve tekrar sıraya oturtuyorlar. Tam kırk dakika...

Kırk dakika bekliyor ve yığılıp kalıyor. Ondan sonra yardıma gelip bakıyorlar, diyorlar ki: "Öldü hastanız."

Türk sağlık sisteminin ne hâle düştüğünün bir fotoğrafıdır, bir çuval torbası gibi, bir torba gibi hastayı ters yüz edip sedyenin üzerine koyuyorlar.

Monitör yok, EKG yok, oksijen yok, tansiyon ölçümü yok, hiçbir şey yok. O arada hastanın yakını, eşi, zavallı eşi feryat etmeye başlıyor, kendisine bir sakinleştirici, uyuşturucu yapıyorlar ve cenazesini teslim ediyorlar.

Bir hafta sonra da Suriyelilere bedava hizmet verdiğiniz Antep'teki bu hastanede sizin hatanız yüzünden ölen o hastanın yakınına yaptığınız uyuşturucu için kendisine tam 550 lira fatura gönderiyorsunuz. Diyorum ki: Yazıklar olsun, kendinize gelin ve sağlığı bu kadar ayaklar altına almayın!”

Yine CHP Milletvekili Dr. Fikret Şahin de, kamu kaynaklarının şehir hastaneleri üzerinden oluk oluk müteahhitlik firmalarına akıtıldığını belgeleriyle ortaya koymuştu.

CHP yönetimine de sunduğu çalışmaya göre, 2025’te bu hastanelere 67 milyar 181 milyon lirası kira, 37 milyar 421 milyon lirası da hizmet bedeli olmak üzere 104 milyar 602 milyon lira para ödenecek.

18 şehir hastanesinden 16 tanesini 5 müteahhit firması işletiyor. Bu firmalardan Rönesans 5 hastane, Akfen, YDA, ve Türkerler 3’er hastane, IC İçtaş da 2 hastane işletiyor. Diğer iki hastaneden birini Samsung C&T Kayı-Salini, diğerini de Güriş işletiyor.

18 şehir hastanesinin yapımı için müteahhitler 10 milyar 205 milyon dolar para harcadı. Bu tutar, Cumhurbaşkanlığı 2018 KÖİ yatırım raporunda yer aldı. Sadece 2025’te bu hastanelere 104.6 milyar lira para ödenecek. 2025 yılı ortalama dolar kuru 42 TL olarak dikkate alındığında hastane müteahhitlerine ödenecek paranın döviz karşılığı 2 milyar 491 milyon dolar ediyor.

Bu hesaba göre aslında 4 yıllık ödemeyle 18 hastanenin tüm yatırım maliyeti karşılanıyor. Ancak devlet bu hastanelere 4 yıl değil, 25 yıl boyunca ödeme yapacak, 21 yıllık ödeme boşa gidecek.

Küçücük bir ayrıntıyla noktalayayım: Muhalefetin iddiasına göre, bu paraya 1000 hastane yapılabilirmiş…