Ne olacaktı?
ABD, Ortadoğu halklarına özgürlük ve uygarlık götürecek, bölge diktatörlerden kurtulacak, yıllardır ezilen, sömürülen halklar bağımsızlık, özgürlük ve adalete kavuşacaktı.
Katil Esat devrilecek, Suriye halkı kendi kaderini kendisi tayin edecekti.
Bizi ilgilendiren en önemli kısmı da Suriyeliler ülkelerine dönecekti.
Bize BOP’yu yıllardır böyle savundular.
Bize, ABD emperyalist işgallerini insani gerekçelere paravan edip hepimizi avuttular.
Uyumayan ve avunmayanların iddiası, BOP ve ülkelere getirilen sözde baharlarla İsrail’e alan açıldığı ve atılan her adımın bölgede İsrail’in güvenliğini sağlama amaçlı olduğuydu.
Ama anlatamadık…
‘Hadi canım, bizim Siyonizm ile ne işimiz var’ dediler.
Zaten genellikle öyle der ve öyle söylerler…
Merhum Erbakan’ın dediği gibi; “Siyonizm öyle ustadır ki, ‘Kim? Ben mi? Ben hiç Siyonizm’e hizmet eder miyim’ şarkısını söylettirerek, kendi ordusunda işbirlikçilere askeri talim yaptırır.”
BOP zincirinin önceki halkalarında İsrail pek ortada yoktu.
Elbette ki özellik Libya işgal edilince sevinçten deliye döndü ama fiilen pek gözükmüyordu.
Ama sıra Suriye’ye gelince, bir baktık İsrail işgalin tam göbeğinde…
Kimine ilginç gelecektir ama bizim için hiç sürpriz değil, İsrail vuruyor, kırıyor, bayrak asıyor.
En son, Golan tepesindeki nüfusunu iki katına çıkarma kararı aldı mesela…
Bize BOP’u ve ABD güdümlü işgali savunanlar da ‘efendim çok kızdık, şiddetli bir şekilde kınadık’ demekle yetiniyor.
Zaten bizin en etkili silahımız ‘beddua’ ve en caydırıcı eylemimiz kınamaktır ya!
Eğer bu dünyada uluslararası bir hukuk ve Birleşmiş Milletler gibi bir örgüt varsa İsrail bunu yapamaz.
İsrail, hava ve kara saldırıları ile bir ülkenin sistemini devlet mekanizmasını yok edemez.
Tama, Esat gitti ve artık Suriye’de silah ve gerektiğinde şiddet kullanma tekeli Suriye yönetimine aittir.
Ama siz de haklısınız; Bunlar mı bu ülkeyi yönetecek?
Bunlar mı İsrail’in göz göre göre Suriye’yi işgal etmesine karşı çıkacak?
Bu ABD ve İsrail kuklaları mı Suriye’de otorite sağlayacak?
Dün ne oldu biliyor musunuz?
HTŞ, Suriye Lübnan sınır hattında bulunan Kusaya bölgesinde Filistin direniş örgütü Filistin Halk Kurtuluş Cephesi güçlerine saldırdı. Çatışmalar sürüyor.
İsrail Şam'a kadar dayanmışken İsrail'e tek kurşun atmayan HTŞ ,Filistinli direniş gruplarına saldırıyor.
Filistinli direniş gruplarına silah bırakma çağrısı yapıyor.
Yani, biz İsrail’in uşağıyız, patron o diyorlar açık açık…
Ama birileri de hala anlamıyorlar;
Biz bu bir işgal dedikçe onlar ‘Esat da amma işkence yaptı ha’ diyorlar.
Biz İsrail Suriye’yi yutuyor dedikçe onlar ‘Esat’ın hapishaneleri yıkıldı’ diyorlar.
Biz Müslüman kıyımı yaşanacak dedikçe onlar ‘zalim Esed’ diyorlar.
Biz şu an olup biteni gözlerine soktukça onlar; ‘Türkiye tarih yazıyor, Türkiye bölgedeki hakimiyetini perçinledi’ diyor, 82 Halep, 83 Şam diye plaka dağıtıyorlar.
Yine bizi en çok ilgilendiren bölüm; Suriye topraklarında bir PKKistan kurulup kurulmayacağı…
Uyardık, öyle bir şeye izin vermeyiz, diyorlar.
Bakın Özgür Suriye Ordusu PYD’yi kovuyor, diyorlar.
Peki HTŞ Lideri Colani ne diyor?
Önceki gün açıklama yaptı: “Ben ve yeni hükümet, TSK kontrolündeki Afrin ve kuzeydeki diğer bölgelerin YPG/PKK’ya geri verilmesi için elimizden geleni yapacağız.”
Sonuç; Suriye’nin işgali bölünme ve parçalanma getirecek.
Oluşan bu çok parçalı devletin gerek kendi topraklarında gerekse sınırlarında otorite kurması mümkün olmayacak.
Bunun zararını herkesten fala da biz göreceğiz.
Peki sığınmacılar dönecek, Türkiye en azında bu yükten kurtulacak mı?
Çok beklersiniz.
Aksine mezhepsel çatışmalar ülkeyi kan gölüne çevirecek ve sadece muhacir kardeşlerimiz değil, farklı dini ve etnik kökenler ve Hristiyan sığınmacılar da sınırımıza dayanacak.
Ve bütün bunlar size evet size ‘zafer’ diye yutturulacak…