Eğitimde kimin kaç okka ettiğinin göstergesi organize sınav sonuçlarıdır.

Bunlardan birisi ve önemlisi olan YKS yani üniversite giriş sınav sonuçları açıklandı. Haliyle eğitim organizasyonunun geldiği/getirildiği nokta da ortaya döküldü.

Sınav sonuçları, hiçbir şeyin söylendiği gibi olmadığının bir göstergesi…

Sınav sonuçları, o havada uçuşan takdirlerin, teşekkürlerin, yazılı veya sözlü iltifatların, başarı belgelerinin görüntüden ibaret olduğunun bir göstergesi…

Maşallah bir bakıyoruz takdir, teşekkür, onur belgesi, başarı belgesi almayan öğrencimiz neredeyse yok.

Hepsi aslan parçası, hiçbiri sınıfta kalmıyor, bırakın kalmayı kapı gibi başarı belgeleri de alıyorlar.

Peki sınav sonuçlarına gelince yani ak şeyle kara şey ortaya çıkınca?

İşte o zaman şapka düşüyor, kel görünüyor.

Organize sınav sonuçları eğitimde oynanan tiyatroyu ifşa ediyor.

Evet, havada uçuşan başarı belgelerine göre eğitimde de uçmamız lazım, değil mi?

Bakalım;

Alan Yeterlilik Testi yani AYT sonuçlarına göre Matematikte 40 soruda başarı ortalamamız 5,5…

Fizikte 14 soruda başarı ortalamamız 2,2…

Kimyada 13 soruda başarı oranımız 1,4…

Biyolojide 13 soruda başarı oranımız 2,3…

Tarih 1’de 10 soruda başarı oranımız 2,4…

Tarih 2’de 11 soruda başarı oranımız 2,0…

Coğrafyada 6 soruda başarı oranımız 2,1…

Coğrafyada 11 soruda başarı oranımız 2,4…

Felsefe grubunda 12 soruda başarı oranımız 1,9…

Ya Türkçe?

Türk Dili ve Edebiyatı 24 soruda başarı oranımız 5,9…

Türkçe yani ana ve resmi dilimizde 40 soruda başarı oranımız 21,4…

Peki dindar iktidarın, fen lisesi yerine İmam Hatip liseleri açan iktidarın din eğitiminde başarı oranı ne?

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden 6 soru sorulmuş, başarı oranımız 1,2…

Bütün bunlar benim için hiç sürpriz değil…

Eğitimde başarısızlığımızı gizlemek için, aksine başarılı göstermek için, bol keseden belgeleri dağıttıklarını hep söyledim, yazdım.

Mesela OKS sonuçlarını değerlendirdiğim bir yazıda aktarmıştım;

“Evet, milli eğitim organizasyonunun dümeninde oturanlar beyler! Son günlerde ödül matbaası gibi çalıştınız.

Başarı ödüllendirilir. Ödül varsa başarı da var demektir.

Ödülleri gördük, havada uçuşuyorlar…

Peki, başarı nerede?”

Bol keseden dağıtılan ödüllerin, eğitim organizasyonuna katkı ve üstün başarıyla alakası olmadığını da kamuoyu ile paylaştım;

“Sevgili kamuoyu, sevgili veliler…

Çocuklarınız eğitimi ve geleceği konusundaki hassasiyetinizi anlıyoruz. Çocuklarınızın daha iyi bir eğitim alması için çabalarınızı görüyoruz.

Ama maalesef milli eğitim organizasyonunun dümeninde oturanların hassasiyetleri farklı ve çabaları eğitim organizasyonu daha iyi bir duruma getirmekten ziyade yandaşlarını daha iyi mevkilere getirme arzusundan ibarettir.

Onun için bu ilde ödüller havada uçuşmakta ama başarı yerlerde sürünmektedir.

Belki farkında değilsiniz ama son zamanlarda eğitimciler arasındaki rekabetin seyri değişti. Ancak eğitimcilik konusunda rekabet eden öğretmenlerin arasına idarecilik fitnesi sokulunca çok değil, bundan 20 yıl önce hiç kimsenin umurunda olmayan idarecilik artık tek hedef haline geldi. Pek çok eğitimci kolay yoldan bir idarecilik kapma sevdası yüzünden işini gücünü bırakıp asli görevini ihmal etti.

Bu iktidar döneminde atananları görünce pek çok eğitimcinin gardı düştü, nefsi kabardı ve idarecilik adeta öğretmenlik mesleğinin önüne geçti.

Haliyle bütün bunların eğitim organizasyonuna olumsuz olarak yansımaması mümkün değildi. Nitekim eğitim organizasyonunun şirazesi kaydı.

Ortada başarı yoktur. Ortada bırakın mevcudu muhafazayı geriye gidiş vardır, çöküş vardır.

Ama buna rağmen ancak ve ancak bir başarı karşılığında verilmesi gereken ödüller uçuşuyor.

Ey millet! Ey kamuoyu! Herkesin başını ellerinin arasına alacağı, muhasebe yapacağı, nerede hata yaptım diye hayıflanacağı, günahı olanların günah çıkaracağı, vebali olanların yüzünün kızaracağı böyle bir günde bile ödüller havada uçuşuyor!”

Evet, başarısız idarecileri başarı belgeleriyle ödüllendirmenin, başarısız öğrencileri başarı belgeleriyle ödüllendirmenin sonuçları bu…

Hadi bakalım çıkın işin içinden de görelim…