CANİCE yitirilen çocukların ülkesi olduk. 8 yaşında aile meclisi ile canına kıyılan Narin’den mi bahsedelim, 2 yaşında cinsel istismara uğrayan Şirin Bebek’ten mi, yoksa İzmir’in Selçuk ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde yanarak ölen 5 çocuktan mı?
Türkiye, önceki gün Selçuk’un arka mahallelerinde, derme çatma bir gecekonduda yaşayan 5 çocuğun dumandan boğularak ölmesini konuşuyor…
Artık öyle bir ülke olduk ki, her gün yaşanan yeni olaylar, bir öncekini unutturur hale geldi. Nereden bakarsanız bakın, “sosyal devlet” olabilmenin bizlere ne denli uzak olduğu, nerede dokunursanız dokunun, kurumların bir parçasının elinizde kaldığı bir ülkede yaşıyoruz.
Önce 1 ila 5 yaş arasında sıralanmış olan yavruların isimlerini sıralayalım:
Fadime Nefes (5)…
Funda Peri (4)…
Aslan Miraç (3)…
Masal Işık (2)…
Aras Bulut (1)…
Çocukların annesi; 27 yaşındaki Melisa Sinem Akcan… Babaları hapiste olduğu için, kâğıt toplayarak çocukların geçimini sağlayan anne, olay günü çocukları bulundukları odaya kilitleyip çıkmış dışarıya.
Facia da bu sırada gelmiş. Elektrikli ısıtma cihazının yere düşmesiyle yoğun dumana maruz kalan çocukların 3’ü oracıkta, 2’si ise hastanede gözlerini kapamış…
ŞİMDİ KİMİ SUÇLAYACAĞIZ?
Sanayi yerleşkesinin arasında yer alan derme çatma bir evde yaşayan Akcan ailesine aslında resmi kurum ve kuruluşlarca belli zamanlarda yardım da yapılıyormuş…
Yani, 6-7 kişilik bir ailenin, inek bağlasanız durmayacak olan bir yerde yaşadığı herkesçe biliniyor…
Bu ülkede Kızılay, Valilikler, Kaymakamlıklar, yardım kuruluşları ve belediyeler niçin var?
Buraya yardım götüren kişiler, ailenin böylesine bir gayrisıhhi ortamda yaşadığının farkına varamadı mı?
Ve havaların iyice soğumaya başladığı bu ortamlarda, bu çocukların nasıl yaşayacağı, hangi ekmek ve yiyecekle karınlarını doyuracakları hiç düşünülmedi mi?
Pekiyi bu mahallenin muhtarı yok mu?
Mahallesindeki tüm evleri ve insanları avucunun içi gibi bilmesi gereken muhtar neredesin? Senin, bu insanların acilen kaymakamlığa ya da belediyedeki ilgili birimlere bildirmen gerekmiyor mu?
BAŞKAN FİLİZ, SEN DE SUÇLUSUN!
Selçuk, Efes Harabeleri ile de bilinen bir turizm bölgesi… Bu sektörden büyük pay alan bir ilçemiz. Bir anlamda merkezdeki insanlar modern yaşam sürerken, varoşlardaki insanlara “en alttakiler” muamelesi yapılıyor!
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, geçtiğimiz 12 kasım Salı sabahı Halk Tv’deki İsmail Küçükkaya’nın programına telefonla katıldı.
Filiz Başkan, sorulan sorulara net cevaplar veremediği gibi, aileyi tanıdığını, farkılı zamanlarda çeşitli yardımlarda bulunduklarını söyledi. Birçok soruya da “Olay taze, acımız büyük… Detayını bilmiyorum… Yanlış bilgi vermek istemiyorum” cinsinden kaçamak cevaplar verdi.
Hanımefendiye sormak gerek;
Siz belediye olarak, hayvanların bile barınamayacağı bu eve yardım götürdünüz, insanların ne şartlarda yaşadığını gördünüz ya da duydunuz… Pekiyi niçin en küçük bir dairede, en azından geçici olarak ikamet etmelerini sağlamadınız?
Başkanı bulunduğunuz Selçuk Belediyesi bu kadar mı aciz, yoksa insanlık ve vicdan defteri çoktan kapandı mı?
YA İZMİR VALİSİ VE SELÇUK KAYMAKAMI?
Sizler de, tıpkı Selçuk Belediye Başkanı gibi bu feci ölümlerde sorumlusunuz? İzmir Valisi Süleyman Elvan, Selçuk Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar… Sizler de bu işin sorumluları arasındasınız…
Oralarda Devlet’i temsil ediyorsunuz. Bulunduğunuz yerin en yetkili mülki idare amirisiniz… Yalnızca çeşitli tören ve oturumlarda birinci sırada oturmak için değil, böylesine insani olaylarda gerekli önlemleri almak için de oradasınız.
Yanınıza varmak isteyen vatandaşları randevusuz yanınıza almıyorsunuz. Havanızdan geçilmiyor… Lakin iş sorumluluğa gelince, yan yatıyorsunuz; çamura batıyorsunuz.
Ve ölen, öldüğü ile kalıyor…
Korunması gereken 5 çocuk ve Akcan ailesi… Belki daha nice benzerleri…
BABAYI HAPSE ATAN MAHKEME HEYETİ!
Akcan ailesinin reisi işlediği suçtan dolayı hapiste… Onu yargılayan mahkeme heyeti, bir genç annenin tek başına 5 çocukla birlikte baş başa kaldığını görmek zorundadır.
Yaşları 1 ile 5 arasındaki bu çocuklara bakmak zorunda olan anne, nasıl işe gidecek? Giderse, bu çocukları kime emanet edecek?
Bir sosyal devlette, “Ben cezamı keserim… Gerisi beni ilgilendirmez!” diyemezsiniz.
Böyle durumlarda, anneye, çocuklarıyla birlikte yaşayacağı sağlıklı bir hane ve evinde çalışma ortamı sağlanamaz mı?
Bunların hepsi olur… İzmir’de ve bütün ilçelerinin belediyelerinde bu kudret ve olanak fazlasıyla vardır.
Lakin bu olanakları insanların yararına kullanacak insan gerek…
Senin sınırların içinde böylesine bir yoksulluk varken, böylesine bir fakir aile yaşam mücadelesi veriyorken sen derin uykudasın…
Bu ölen 5 çocuktan hepiniz sorumlusunuz… Sizleri, -varsa- vicdanınız ile baş başa bırakıyorum.
*************
ANLAMLI SÖZ
“Görevini en iyi yapan, vatanını en çok sevendir…”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
************