CHP, 31 Mart Belediye Seçimlerinde büyük başarı kazanınca iktidar kanadı psikolojik olarak çökmüştü.
Fakat seçim sonrası yapılan hatalar, gündem belirleyememe, yumuşama politikası derken zafer neredeyse hezimete dönüşmüştü.
Özgür Özel hatasını mı anladı yoksa parti kaynamaya başlayınca yöntem değiştirmek zorunda kaldı bilemem ama nihayetinde CHP ana muhalefet partisi olduğunu anladı.
Son grup toplantısında bu manada önemli bir karar açıklandı.
Yeni stratejiye göre, Cumhuriyet Halk Partisi hem komisyonda, hem Genel Kurul’da, hem bu hafta sonundan başlayarak 81 ilde 973 ilçede, milletvekilleriyle, parti meclisi üyeleriyle, genel başkan yardımcılarıyla, il ve ilçe yönetimleriyle, gençlik ve kadın kollarıyla, sokak sokak, kapı kapı vatandaşın gerçek sorununu, AK Parti’nin sırtımıza vurduğu yükü, bundan nasıl çıkacağımızı konuşacaklar.
Ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi’nin ekonomi kurmayları, 20 Kasım gününden başlayarak, Gaziantep’ten, Kahramanmaraş’tan, sanayi şehirlerinden, emek şehirlerinden başlayarak, adım adım, emek emek, tüm kentleri gezerek, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, sanayicinin sorununu, sanayide çalışan işçinin sorununu, esnafın sorununu, tarlasında ürününü kaldıramayacak hale gelmiş çiftçinin sorununu, işsizlik sorununu, istihdam sorununu, güvencesizlik sorununu gündeme getirecekler.
Doğru bir karar…
Özgür Özel grup toplantısında kararın gerekçesini şöyle izah etti;
Ekonomik kriz her alanda derinleşirken, iktidarın ekonomi yönetimi kendine rasyonel, vatandaşa irrasyonel davranışları sergiliyor.
Bu yönetimin elinde fiyatlar zamlanırken, fiyatların sonuna yeni sıfırlar eklenirken, ücretler, maaşlar yavaş yavaş eriyor, eriyor, eriyor, adeta tükeniyor.
Örneğin yeni yıl için yeniden değerleme oranı yüzde 44. Kasım ayında son bir yılın enflasyon verilerinden hareketle hesaplanıyor.
Yüzde 44. Yani devlet ‘Ben alacağım vergilere ocak ayında yüzde 44 zam yapacağım’ diyor.
Devletin hizmetleri, harçları, köprüler, otoyollar, tüneller en az yüzde 44 zamlanacak. İğneden ipliğe her türlü ürüne bu zamlar fazlasıyla yansıyacak. Ama bir yandan da Türkiye’de birileri 17 bin 2 lira asgari ücretle geçinmek zorunda kalacaklar.
AK Parti iktidara geldiğinde asgari ücret 184 liraydı, çeyrek altın 27 liraydı. Bundan sonra Türkiye’nin dört bir yanında bunları anlatacaklar.
2002 yılında en düşük memur maaşı 14,5 çeyrek altın alıyordu, bugün 7,5 çeyrek altın. AK Parti’nin memura maliyeti; ayda 7 çeyrek altın.
En düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, bugün 2,5 çeyrek altın. AK Partinin her emekliye aylık maliyeti; 5,5 çeyrek altın.
Asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu, bugün alabildiği 3 çeyrek altın. Asgari ücretliye Erdoğan hükümetlerinin maliyeti; ayda 4 çeyrek altın.
Kredi ve Yurtlar Kurumu öğrencisi aldığı harçla 2002’de 1,5 çeyrek altın alıyordu, şimdi her ay 1,25 çeyrek altın kayıp.
Öyle zenginlerin, yandaşların, beşli çetelerin bütçelerini savunsun onlar. Biz vatandaşın bütçesini savunacağız.
Biz hem pazarda hem kahvelerde, meydanlarda, sokaklarda, Türkiye’nin dört bir yanında ve Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi’nde emekliye, asgari ücretliye, öğrenciye, çiftçiye, memura ve mağdura bütçe istiyoruz. Vatandaşın bütçe hakkını savunuyoruz.
Bu ülkenin en önemli iki gündemi çalışan ve emeklilerin maaşları ve asgari ücrettir.
Birinci önerimiz emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıdır ve derhal bu ay her emekliye bir asgari ücret, 17 bin liralık maaş bu aydan itibaren yatırılmalıdır.
Tayyip Erdoğan dedi ki ‘Asgari ücrete sadece temmuzda değil, martta ve ekimde de yani yılda dört kez zam vermeyi düşünebiliriz.
Seçim bitti, asgari ücretliye 17 bin lira gibi komik bir zam verdi. Bırakın temmuzu, bırakın dört seferi, temmuzda dahi zam yapmadılar.
Bugün 17 bin liralık asgari ücretin verildiği gün açısından satın alma gücü 6 bin lira erimiş ve 11 bin liraya düşmüş durumdadır.
Bir de utanmadan gerçekleşen değil, beklenti enflasyonuna göre zam vermeyi tartışıyorlar. Enflasyonu gerçekleşen enflasyona göre değil, beklenti enflasyona göre yapıp aradaki farkı kazık olarak asgari ücretliye atacaklar, krizin faturasını asgari ücretle asgari ücretliye kesecekler.”
Biz, bir asgari ücretli parayı nereye harcar diye baktık. Bir senede bu ne kadar artmış diye baktık. Bu yüzde 76’ya denk geliyor. Asgari ücret talebimiz 30, bunun altında biz yokuz.
Asgari ücret 30 bin lira, yoksa mücadeleye devam edeceğiz, itiraza devam edeceğiz. Bu memleketi size dar edeceğiz.
Asgari ücret otuz, olmazsa biz yokuz!
Erol Afşar
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar