GAZZE’deki malum durumdan dolayı tepkiler ayyuka çıktığı günlerde Almanya ile deplasmanda “özel milli” bir maç yaptık…

Bu zorlu karşılaşmada iki kez geriye düşmemize rağmen ay-yıldızlı ekibimiz müthiş bir geri dönüşüm sergiledi ve Almanya’yı hem de kendi saha ve seyircisi önünde 3-2 yenmeyi başardı…

Bu maçtan bir gün önce de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Şansölyesi Olaf Schulz ile bir görüşme gerçekleştirdi. Esasen, Almanya’daki bazı odaklar bu ziyaretin gerçekleşmesini istemiyordu.

Çünkü Alman basını da tıpkı tüm Avrupa ülkelerinin İsrail zulmü karşısındaki “kör” tutumu gibi bir tutum sergiliyordu.

CUMHURBAŞKANIMIZA TARAFLI SORU

Ve basın toplantısında bir kadın gazeteci, -sözüm ona- Cumhurbaşkanımızı sorusuyla sıkıştıracak;

“Sayın Cumhurbaşkanı. Hamas’ın bir terör örgütü olmadığını söylemiştiniz. İsrail’e yapılan saldırı ve 750 insanın ölümü hakkında neler söyleyeceksiniz?”

Cumhurbaşkanımızın mealin cevabını veriyorum. Bu cevap aslında tüm Almanya’ya, Avrupa ülkelerine ve İsrail zulmünü savunan, tüm Hristiyan alemine bir tokat niteliği taşıyordu:

“Siz İsrail’de 750 kişinin öldüğünü söylüyorsunuz. Ama beri tarafta ölüm sayısı 13 bine çıktı. Sadece masum çocuk ölümleri 5 bini geçti. Bunları niçin görmüyorsunuz? Biz en başta Hamas’ın yaptığının da İsrail’in yaptığını da yanlış olduğunu belirttik. İki tarafı da sakin olmaya davet ettik. Fakat İsrail’in elinde tankı var, modern uçakları, savunma sistemleri var… Ve şimdiye kadar 3 atom bombası değerinde Gazze’ye bomba attı. Burada Müslümanlar, Hristiyanlar, Museviler ve her dinden insanlar katledildi. Çocuklar, kadınlar, gençler, yaşlılar… Hastaneler vuruldu, okullar vuruldu… Siz bu yapılan zulümleri niye görmüyorsunuz? O öldürülenler insan değil miydi?..”

Cumhurbaşkanımızın konuşması gazeteci nezdinde, Almanya Şansölyesine ve tüm Avrupa ülkelerinin suratında bir tokat gibi patladı.

ONLARA GÖRE SADECE İSRAİL VATANDAŞLARI ÖLDÜ!

Ortalıkta dengesiz, orantısız ve haksız bir savaş durumu var… Birleşmiş Milletlerin onlarca kararına rağmen, zalim İsrail kan kusmaya devam ediyor…

Ve bizim dost ve müttefik bildiğimiz Almanya gibi birçok Avrupa ülkeleri de bu vahşetin devam etmesinden yana tavır koyuyor.

Bu yüzden de Cumhurbaşkanımızın Almanya ziyaretinin gerçekleşmesini istemiyordu bazı çevreler…

Ziyaret gerçekleşti… Karşılıklı sert demeçler verildi… Cumhurbaşkanımız, gerekenleri “misliyle” söyledi…

Bu bakımdan da takdire şayan bir liderlik örneği sergiledi.

İşte bundan bir gün sonra da Almanya ile “milli maç” oynadık. Eskiden olsaydı, futbolu çok seven Cumhurbaşkanımız, bu maçı seyretmek için gezisini bir gün daha uzatırdı.

İşte bu maçta Almanya’yı, hem de kendi sahalarında 3-2 yenmemiz onlara tam anlamıyla bir “Osmanlı Tokadı” gibi geldi.

Bu maçla Almanya’ya 3 attık, fakat bütün Avrupalı haçlı zihniyete 13 gol atmış olduk. Bu bakımdan hem ay-yıldızlı ekibimizi hem de Cumhurbaşkanımızı iki kez kutlamak gerek.

MİLLİ TAKIM’LA ÖVÜNME ZAMANI

Biliyorsunuz 3-2’lik Almanya galibiyetinden sonra, Avrupa Futbol Şampiyonası Eleme Grubu’ndaki son maçımızı Galler’le yaptık. Karşılaşma 1-1 bitmesine rağmen, Türkiye, EURO 2024’e tarihinde “ilk kez” grup lideri olarak şampiyonaya katılma hakkı elde etti. Bu az bir başarı değildir…

Almanya’daki EURO 2024 Futbol Şampiyonası’nda Türkiye, adeta kendi sahasında maç yapacak. Çünkü, Türkiye hangi statta oynarsa oynasın, Almanya’daki ve yakın ülkelerdeki diğer yurttaşlarımız bu stada adeta hücum ediyor ve taraftar üstünlüğünü ele geçiriyor…

Bu da ay-yıldızlı ekibimize artı bir moral kazandıracak.

Doğrusu Milli Takım, İtalyan teknik direktör Montella ile güçlü ve güven verici bir kimlik kazandı. Daha öncesi Alman çalıştırıcı Stefan Kuntz ile ise sadece zaman ve para kaybetmiş olduk.

Şimdi ay-yıldızlı ekibe güvenelim, Avrupa’da neler olacak bekleyelim ve görelim…

GÜLMEYE İHTİYACIMIZ VAR

Biliyorsunuz son yıllarda ülkemizde yaşanan enflasyon, ağırlaşan yaşam şartları, işsizlik, kira ve konut sorunları tarihte hiç yaşanmadığı kadar zirve yaptı…

İnsanımızın suratı asık…

Gülmeyi unuttuk…

Bir yanda ülkemizi bir ağ gibi kuşatan ve fiyatların uçmasına sebep olan yabancılar, bir tarafla işsizlikten bunalan ve yaşamak için adeta sürünen milyonlarca vatandaşımız…

Üstelik kış hükümleri ülkemizin bütününde hüküm göstermeye başladı…

Şimdi bu zor hayat şartlarına bir de ısınma giderleri eklenecek…

İnsanlar karınları doyurmaya çalışırken, şimdi de kötü hava şartları, sel felaketleri, yağmur sularına kapılan vatandaşlar…

Nereden bakarsanız bakın, tablo oldukça karanlık…

İşte bunun için gülmeye biraz da olma mutlu olmaya ihtiyacımız var…

Milli Takım, bu çizgisini EURO 2024’de devam ettirirse, bu güzellikler, cefakâr Türk Milleti’nin unuttuğu mutluluğu ve tebessümü geri getirebilir.

********************

ANLAMLI SÖZ

“Futbol, asla sadece futbol değildir… İçinde hayattan birçok rengi ve unsuru barındırır…”

Simon Kuper

******************