TÜRKİYE… Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke… Geride kalan yıllar göstermiştir ki, bu coğrafyada kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz…
Kurt’a sormuşlar, “Neden ensen kalın?” diye, cevap vermiş:
“Kendi işimi kendim yaparım da ondan” demiş…
Aynen öyle…
Bu kadim topraklarda kendi göbeğini kendin keseceksin…
Türklerin Anadolu’yu yurt edindikleri 1071’den bu yana nerede ise bin yıl geçti. Ancak başımız belalardan bir türlü kurtulmadı… Önce Selçuklu Devleti, sonra Osmanlı İmparatorluğu, sonra da Türkiye Cumhuriyeti Devleti…
Lakin büyük bedeller ödedik. İmparatorluğun son yıllarında bile yaklaşık 1 milyon asker ile 13 cephede savaş verdik. Sonrası Kurtuluş savaşlarımız, Çanakkale, Sarıkamış, Dumlupınar, Yemen ve diğerleri…
SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ
Büyük bedeller ödedik bu Cumhuriyeti tesis etmek için…
Fakat rahat bırakmıyorlar…
Altımızı oymak, bu kadim toprakların önemli bir kısmını tekrar ellerine geçirebilmek için fırsat kolluyorlar…
Haçlı seferlerinden tutun da 20. Asırdan beri 21. Aşıra ve zamanımıza kadar hep böyle devam etti.
Başımıza terör örgütlerini bela ettiler…
Önce ASALA, sonra PKK…
Azgın Ermeni çetelerinden oluşan ASALA yıllarca yurt dışında görev yapan temsilcilerimizi, büyükelçilerimizi katletti.
Milli İstihbarat Teşkilatı’mız onları susturunca bu defa hep birlikte PKK’yı kurdular.
PKK ise yurt içinde ve yurt dışında yaptığı kalleşçe pusularla on binlerce vatandaşımızı öldürdü, binlerce askerimizi şehit etti…
Niyetleri Kürt devleti kurmaktı, lakin arkalarında emperyal güçler vardı. Onlardan devşirdikleri silahları üstümüze doğrulttular…
Oysa ki, Türk ile Kürt ta ezelden beri kardeşti…
NİYETLERİ ARZU MEVUT!
Şunu baştan alalım, sayfaları geriye doğru çevirelim. İsrail’in bayrağındaki iki çizgi… Biri Nil, diğeri Fırat…
Yani hedeflerinde bu iki nehri ve dolayısıyla aralarındaki onlarca irili ufaklı devletleri “böl, parçala, yönet…” sistemiyle ortadan kaldırıp, nihai hedeflerine ulaşmak…
Niyetleri bu… İşte ta kuzey batı Afrika’dan bu yana doğru gelmeye başladılar… Fas, Cezayir, Tunus… Daha sonra Libya, Mısır, Irak, Suriye… Arabistan zaten ellerinde… Önce İran, sonra da Türkiye var hedeflerinde…
“Arap Baharı” diye yola çıktılar. Niyetleri, “bahar” manifestosu altında gittikleri yerlerde küçük tampon devletler kurmaktı.
Bahar değil, ateş getirdiler bu bölgeye… Her türlü katliama yol verdiler…
Niyetleri bu topraklardaki insanları yıldırım, başka topraklara göç ettirmek ve sahipsiz kalan topraklara sahiplenmek…
Amerika işte bunun için binlerce TIR dolusu silahı hemen güneyimizdeki YPG ve PYD unsurlarına dağıtıyor… Onları eğitiyor, donatıyor ve gelecekte “tampon” bir devletin zeminini hazırlıyor…
İSRAİL’İN YAPTIKLARI ORTADA
Biliyorsunuz, Filistin topraklarına bir “oldu bitti” ile yerleşen İsrail, daha yarım asır doldurmadan başladı planlı bir şekilde genişlemeye… Önce büyük paralarla fakir Filistin halkına yaptıkları baskılarla ve zulümlerle toprakları ellerinden almaya başladılar…
Sonra bu toprakları birleştirip, gün be gün büyüyen, toprağına toprak katan İsrail’i oluşturdular. O İsrail ki, şimdi bir avuçluk Gazze Şeridi’nde masum Filistin halkına yapmadığını bırakmıyor.
Daha tek taraflı savaş bir yılını doldurmadan, öldürülenlerin sayısı 40 bini çoktan geçti… Ve insanlık seyrediyor…
BM seyrediyor. Zaten seyretmese ne olacak? Zalim İsrail, hiçbir teşkilatın kuralına uymuyor. 
Zalimliğin lügatta yeni anlamı sorulsa; tam karşılığı terör devleti İsrail’dir.
Zalim İsrail, savaşı, Gazze’nin dışına taşıyarak genişletmek ve 3.Dünya Savaşı’nın fitilini ateşlemek istiyor. Bir bakıyorsunuz Lübnan’da, bir bakıyorsunuz Suriye’de bir bakıyorsunuz İran’da bombalar patlıyor ve altından İsrail çıkıyor.
Bu gidişe kimse “dur” demezse, dünyayı ve özellikle de bu toprakların ateş topuna döneceği kesin…
Görüldüğü gibi konu derin ve önemli… Bir sonrası yazıda devam edeceğiz…
::::::::::::::::::::
ANLAMLI SÖZ
“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez…
Toplu vurdukça sineler, onu top sindiremez…”
MEHMET AKİF ERSOY
:::::::::::::::::::