Dün son cümlemizdi; Rektör Fatih Savaşan’ın Cihannüma “sevdası” bitmek bilmedi…
Bitip bitmediğini Celal Eren Çelik’in yazısının devamından okuyalım
“Bir önceki Cihannüma Sakarya Şube Başkanı (Yani Doç. Dr. Fatih Yardımcıoğlu’ndan önceki başkan) olan Ali Çiydem Sakarya Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi.
Cihannüma Derneğinin önemli isimlerinden Abdurrahman Şafak, Sakarya Üniversitesi’ne Şube Müdürü olarak atandı.
Sakarya’da İHH Sakarya Şube Yönetim Kurulu Üyesi olmasının yanı sıra Cihannüma Derneği ile olan yakın ilişkileri ile tanınan Yusuf Demir’in de Sakarya Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı görevine getirildiği belirtiliyor…
Tüm bu atamalardan sonra Sakarya Üniversitesi, Rektör Fatih Savaşan eli ile adeta Cihannüma Derneği’nin “Çiftliği” haline getirilmiş durumda.
Son olarak Sakarya Üniversitesi’nde Sakarya Üniversitesi ile Cihannüma Derneği ilişkisinin sadece kadrolaşma ile sınırlı kalmayıp, bir başka boyuta da evrildiğini görüyoruz…
Şöyle ki; Sakarya Üniversitesi’nin 22 kantininin ihalesini kazanan işletmecilere haber dahi verilmeden işletmeciler ile olan sözleşmeler Sakarya Üniversitesi tarafından fesh edildi.
2 Mayıs 2019 tarihli Senato kararı ile bu 22 kantinin işletilmesini ise İktisadi İşletme yolu ile Sakarya Üniversitesi kendisi yapmaya karar verdi…
Ama burada kritik olan konu şu…
Büyük bir rant alanı olan Sakarya Üniversitesi kantinlerinin işletmesini üstlenen İktisadi İşletmelerin başına Doç. Dr. Fatih Yardımcıoğlu getiriliyor.
Doç. Dr. Fatih Yardımcıoğlu ise o tarihte aynı zamanda Cihannüma Derneği Sakarya Şube Başkanı.
Sakarya Üniversitesi içerisindeki en büyük ticari rantın işletmesini yürütecek isim Cihannüma Derneği Sakarya Şube Başkanı oluyor böylece.
Yani efendim buyurun “etik” konusunun cenaze namazına…
Sakarya’da bazı sivil toplum örgütleri bu uygulamanın etik olmadığını belirtseler ve Cihannüma Derneği’nin buradan rant sağlayıp sağlamadığını sorgulasalar da Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan hiçbir şey olmamış gibi kararı uyguluyor, tepkileri görmezden geliyor…
Rektör tam bir Cihannüma sevdalısı, atamalar “Made in Cihannüma” imzalı…
İşte Sakarya Üniversitesi’nin hali pür melali bu şekilde…
Sakarya’da Cihannüma Derneği ile Sakarya Üniversitesi arasında büyük bir aşk yaşanıyor lakin kimse bu “aşkın” sonunun nereye varacağını kestiremiyor, birkaç cılız yazı, birkaç etkisiz protesto dışında tek kelime de edemiyor.
Bizim sayın Rektör Fatih Savaşan’a tavsiyemiz üniversitenin isminin Cihannüma Üniversitesi olarak değiştirilmesini talep edip, yeni tabelayı da kendi elleri ile assın da kendisi de biz de rahat edelim …
Kaynak: Sakarya Üniversitesi'nin 'Cihannüma' sevdası - Celal Eren ÇELİK
Celal Eren Çelik’in iddia ettiği bu kadrolaşma üniversitede huzur namına bir şey bırakmadı.
Maalesef üniversitenin aklıyla oynandı, kurumsal hafızası yok edildi.
Bunun yanında bir de hiyerarşik düzen bozulunca üniversite, üniversite olmaktan çıktı.
Kurum hafızası kadar önemlidir hiyerarşik düzen ve ast üst ilişkisi…
İşte bu var mı yok mu tartışılıyor.
Bence yok. Neden mi?
Cemaat tipi yapılanmalarda ast/üst ilişkisi öyle bizim bildiğimiz unvan sıralamasına göre olmaz. Mesela emniyet müdürlüğünü emniyet müdürü değil, adına emniyet imamı denilen bir sümüklü yönetir. Bunları yaşadık, gördük.
Biz, cemaatteki sıralamanın, kamu kuruluşu hiyerarşisinde bile değişmediğini gördük, yaşadık.
Şimdi üniversiteyi rektör değil de yardımcısı yönetiyor denildiğinde benim aklıma ilk bu geliyor.
Tamam sen rektörsün ama ben senin başkanınım gibi, galiba…
Ya da haddini ilen mürit tavrı; Efendim tamam ben rektörüm ama siz benim efendimsiniz, lütfen önden buyurun durumu.
Böyle bir ilişkinin olduğu kurumlarda kimin kapısına hangi unvan yazılmış bir önem arzetmiyor, efendi mürit ilişkisi bütün unvanların önüne geçiyor.
Tamam, Üniversite çalışanları ve kamuoyu nezdinde ‘gölge rektör’ tabir edilen Fatih Yardımcıoğlu, yaptığı usulsüzlüklere ve karşılığında açılan soruşturmalara istinaden okkalı bir ceza almış, YÖK Denetleme Kurulunun yağdırdığı cezalara istinaden bazı görevlerinden feragat etmek zorunda kalmış ama bu onun ‘gölge rektör’ unvanına halel getirmeyecek, o orada olduğu müddetçe kamuoyu ‘yahu bu üniversiteyi kim yönetiyor’ sorusunu sormaya devam edecek.
Sözün özü; Üniversite Cihannüma şubesi olarak yönetildiği sürece kurumsal hafıza ve hiyerarşi bekleyenler hayal kırıklığı yaşamaya devam edecekler.