TBMM’de sadece bütçe görüşülmedi elbet. Gündemin can yakan maddesi şu çocuğa taciz ve hatta tecavüz olayı da Özgür Özel’in uyarısıyla gündeme geldi.

Konuyu CHP Grup Başkan vekili Özgür Özel açtı; “Böyle ülke gündeminde çok önemli yer tutan konular olduğunda bakanlar konuşturulur. Kendilerinden konuyla ilgili izahat alınıp ardından da tüm grupların bu konuda kamuoyunun bilgilendirilme ihtiyacına da cevap verme imkânımız olur. Bugün, bu olayın doğrudan muhatabı ilgili Bakan burada, gündem dışı konuşsun, bu konuya açıklık getirsin. Bakanlığı bu konuda ilgili vakfa ne yapmış, soruşturma başlatmışlar mı? Bu ülkeyi yönetenlerin bu ülkenin karşısına, bu Mecliste kürsüye çıkıp bir şey söylemeleri lazım.”

HDP Grup Başkan vekili Meral Danış Beştaş’tan destek geldi; “İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfında bir çocuk istismarı günlerdir Türkiye kamuoyunu âdeta sallıyor ve bu konuda açıkçası yanıtlanmayan çok soru var. Yetkililer hiçbir açıklama yapmadı; dün de buradan sorduk. Bu cemaatlerle ilgili ne yapılıyor? Şu ana kadar bir işlem yapıldı mı? Ortada, bir kovuşturmaya yer olmadığına dair karar var.

Kültür ve Turizm Bakanının kamuoyuna, bizlere, Türkiye toplumuna bir açıklama yapması ve bilgilendirme talebini yineliyoruz.”

Bunun üzerine AKP Grup Başkan vekili Özlem Zengin söz alarak şu açıklamayı yaptı;

“Bu konuyu bir memleket meselesi olarak görüyorum; hepimizin meselesi, bütün milletvekillerinin meselesi, bütün Bakanların meselesi. Evet, öncelikli olarak Aile Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığımız olmak üzere, onların meselesi olmakla beraber bütün milletvekillerimizin, bütün Bakanlarımızın Türkiye’de birincil meselelerinden bir tanesi.

Biz Türkiye’nin önemsediği bütün davaları, özellikle kadın milletvekilleri olarak yakından takip ediyoruz. Savcının iddianamesini, Adalet Bakanlığının, Aile Bakanlığının ne yaptığını yakından takip edeceğiz. En ağır şekilde, annenin, babanın, evlendirildiği kişinin ve hatta bence yargı makamı çok daha özel bir karar vererek yakın aile çevresinde bu konuyu bilen insanların hepsinin ifadeye çağrılarak neden böyle bir şeye müsamaha gösterdiklerini, hukukun çerçevesinin Türkiye’de örnek bir karar teşkil edecek şekilde zorlanarak aile çevresi de dâhil olmak üzere yakınları, beraber yaşadıkları -cemaat kelimesini de kullanmak istemiyorum ama- orada da bu konuyu bilen her kim varsa onlara da ulaşacak şekilde bu dava sürecinin yakından takip edilmesi gerekiyor.

Aile Bakanımız zaten Bakanlık olarak davaya müdahil olduklarını açıkladılar. Bu uzun soluklu meseleyi takip edeceğiz.

Gerekirse bu konuyla alakalı hep birlikte bir araştırma komisyonu kuralım. Çocukların istismarıyla alakalı Türkiye Büyük Millet Meclisi daha geniş anlamda hangi sorumlulukları alabilir. Nerede, nasıl boşluklar var, buna dair hepsini, hep beraber değerlendirelim ama bu arada da bütçeyle alakalı görüşmelerimize başlayalım.”

MHP Grup Başkan vekili Levent Bülbül söz aldı; “Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak cinsel istismar suçunu işleyenlerle ilgili olarak en net şekilde söylediğimiz bir husus var; bu suçu işleyenler hangi sınıfa, hangi zümreye, hangi cemaate ne olursa olsun, kim olursa olsun eğer idam söz konusu olacaksa haklarında, en ağır ceza ne gerekiyorsa yapılsın diye biz bunu defaatle söyledik.

Dolayısıyla, hukuken gereğinin eksiksiz bir şekilde yapılması öncelikli dileğimizdir. Tabii, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak yapılacak ne varsa, bu tür meselelerin bir daha yaşanmaması veya önüne geçilmesiyle ilgili alınacak ne tür bir tedbir varsa, bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu süreçlerin içerisinde olacağız, oluruz.”

İYİ Parti Grup Başkan vekili Musavvat Dervişoğlu da destekledi;

“Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu noktada yapması icap eden ne varsa ona katkı sağlamaya hazırız. Ayrıca, konuyla ilgili, Milletvekilimiz İsmail Koncuk tarafından verilmiş bir araştırma önergesi vardı; Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışıldı ama reddedildi. Bazı konularda öngörülerimizin yüksek olması icap ediyor; yapılan, işlenen suçların ve gerçekleşen olayların nereye varacağını da önceden kestirmemiz icap ediyor. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisini, siyasi partileri ve onların sözcülerini daha duyarlı davranmaya davet ediyorum.”

Oturumu yöneten Başkan vekili Nimetullah Erdoğmuş konunun araya sokulmasına itiraz etti; Başkan “Şu anda hazır bulunan Sayın Bakanlara bu konuyu bu anda, hemen havale etmek, henüz bu konunun ciddiyetini tam bir noktaya getirmeden bu arkadaşlarımıza da bir emrivaki gibi olmasın diye...” deyince muhalefetten “Üç gündür konuşuluyor Türkiye’de. Haberi mi yok Bakanın, Vakıflar kime bağlı” itirazları geldi.

Başkan devamında “biz bir akış, süreçle ilgili çalışmalarımızı yürütelim ama bununla ilgili de hazırlığımızı yapalım” deyince Özgür Özel söz aldı: “Gündem dışı konuşma aşamasında bakana bu konuya özel söz verebiliyorsunuz. Pazartesi gününden beri Türkiye hop oturuyor hop kalkıyor. Parlamento, kendi gündemine hâkimdir ama ülkenin gündemine kör ve sağır olamaz, duyarsız kalamaz. Bütçe dediğiniz rakamlardan ibaret bir şey değil, Şimdi bugün bütçe kalemleri arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü olmasa ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan burada.”

Levent Bülbül, TBMM Başkan vekilini destekledi. Muhatabın davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu söyledi.

Muhalefet, konu Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığını ilgilendirdiği kadar, vakıf ilişkisi yönüyle Kültür ve Turizm bakanını da ilgilendiriyor gerekçesiyle itiraz etti.

Oturum Başkanı tartışmaların alevlenmesi üzerine oturuma ara vermek zorunda kaldı.

Sonraki oturumda mevcut bakanlar söz alarak gündeme dair konuştular.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin “suç teşkil eden hususların yargı tarafından sonuna kadar götürüleceğine inanıyorum, götürülmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda susarsak insanlığımız yara alır diye düşünüyorum” diye temennilerini iletti.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da konuyu büyük bir hassasiyetle takip ettiklerini söyledi, o kadar…

Malumunuz, cemaatler iktidarın yumuşak karnı. Bu konu ne kadar az tartışılırsa o kadar işlerine geliyor.

Sonucu biliyoruz ama biz yeni de bekleyelim, görelim…