BUNDAN 35 gün önce yoğun bakıma kaldırılan Sıla Bebek, yaşama daha fazla tutunamadı ve 8 Ekim Salı günü gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze namazını kıldıran Tekirdağ İl Müftüsü Mustafa Soykök, “Ben hepiniz adına Sıla evladımızdan helallik isteyeceğim. Sıla bebeğimiz ne olur bizleri affet, seni koruyamadık. İnşallah senin için döktüğümüz gözyaşları iyiliklere, merhametin çoğalmasına vesile olur. İnsani değerlerimizi daha fazla kuşanmayı, güzellikleri, merhameti çoğaltmak için sorumluluklarımızın farkında olmayı Rabbim nasip eylesin" diye kısa bir konuşma yaptıktan sonra kalabalık bir cemaat tarafından cenaze namazı kılındı.
Sıla bebeğin gözyaşı döken yakınlarına Tekirdağ Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ekipleri destek oldu. Törene katılan Kadın Dayanışma Platformu üyesi kadınlar ellerinde "Sıla bizim kızımız" dövizleri taşıdı.
Cenazeye, Sıla bebeğin dedesi Latif Güler, teyzeleri Aslı Tatar ve Elif Akyüz, ailenin yakınları ile Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, CHP Milletvekili İlhami Özcan Aygun, DEVA Partisi Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün de katıldı.
SILA NE OLUR BİZİ AFFET!
Değerli okurlar, bir düşünün… Canına kıyılan, iki yaşında bir bebek… Daha yeni yürümeye ve konuşmaya başlamış… Aile paramparça, üvey anne çocuğu tanıdığı bir yere bırakıyor… Çocuk burada suistimale uğruyor… Yetmedi darp ediliyor ve beyin kanaması geçiriyor…
Acilen hastaneye kaldırılan Sıla Bebek, bitkisel hayata giriyor ve burada 1 ay direniyor ama ne yazık ki, hayata tutunamıyor.
Bu nasıl bir vicdan…
Bu nasıl bir pislik…
Bu nasıl bir ruh hali…
Bu nasıl bir sapıklık…
Bu nasıl bir canilik…
Ve bu nasıl bir annelik…
Şimdi bu toplumun, şimdi Nuh ya da Lut Kavmi’nden ne farkı var?
Sıla bebeği hayattan koparan 5 tutukludan 2’sinin çocuk yaşta olduğu söyleniyor.
Suçluların en ağır cezayı alacaklarından şüphesinin olmadığını ifade eden Tekirdağ Baro Başkanı Avukat Egemen Gürcün, "Cinsel istismar sonucunda çocuğun bitkisel hayata girmesi ve ardından ölümün vuku bulması durumunda kanun kurucunun iradesi açık, net bir biçimde ortada. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyor. Çocuklar özelinde her ne kadar yaş küçüklüğü indirimi gündemi olsa bile, biz üst sınırdan cezalandırılması için hukuki yönden elimizden geleni yapacağız" diye açıklama yapmış...
Sayın Baro Başkanı… Biz, siz, hepimiz… Kısacası bu toplum, 2 yaşındaki bir çocuğu koruyamadıktan sonra, o üç beş kişinin hapis yatması neyi değiştirecek?
Sıla Bebek geri gelecek mi?
Tabii ki işlenen suç cezasız kalmasın… Lakin, ölen öldüğü ile kalıyor…
Hani insanın içinden, “Neredesin adalet ve yaşam güvenliği?” diye avazı çıktığı kadar bağırma isteği geliyor...
Bundan birkaç gün önce, “tabutu küçük ama utancı çok büyük” bir bebeğin cenaze namazı kılındı…
Sıla Bebek, sen bizi affet…
SORUMLUSU SİZLERSİNİZ!
Türkiye’de ortalama her gün bir kadın öldürülüyor… Sıla’nın ölümünden birkaç gün önce de yine iki genç kızımız, başka bir sapık tarafından kafaları kesilerek Edirnekapı surlarından aşağıya atıldı…
Daha 50 gün önce katledilen Narin kızımızın faillerini bulamadan, acısını yaşayamadan bir başka cinayet, bir başka felaket…
Bu ve bunun gibi vahşetler, ülkemizde -ne yazık ki- sık sık yaşanır oldu…
Kadın, çocuk ve bebek ölümleri çoğaldı…
Sokak kavgaları… Öldürmeler, yaralamalar… Kesmeler, biçmeler ve belanın her türlüsü artık ülkemizde sıradan olaylar olarak görülüyor. Toplumumuz bunları kanıksamaya başladı…
Ve bu ortamda Cumhur İttifaka’nın yöneticileri Millet Meclisi’nde bu cinayetlerden bahsederken, “Bu suç hepimizin!” gibi bir cümle kullandı…
Hayır efendim… Bu suç hepimizin değil, 23 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin, daha doğrusu yönettiğini zannedenlerin suçudur…
Ve işinize geldiğinde, “Bu topraklarda bir keçi kaybolursa, sorumlusu benim” diyen Hazreti Ömer’in sözünü dillendiriyorsunuz… Sonra da “Sorumlusu hepimiz” diye, suçu, muhalefet partileriyle bölüşmeye kalkıyorsunuz.
Bu durum sizin vicdanınızı rahatlatacaksa, haydi suç hepimizin olsun…
Ancak, bu ülkeyi yönetiyorsanız, ne yaparsanız yapın ve en kısa zamanda hiç olmazsa, bundan sonraki bu çirkinliklere son verin…
*************
ANLAMLI SÖZ
“Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok... Ruhunuzu satmayın yeter…”
NELSON MANDELA
*************