Sevgili okurlar,
Demokratik ülkelerde olduğu gibi, demokratik olmayan ülkelerde “seçimler, bir kilit” olarak görülür..
Bir taraftan, “gerçekten demokratik temayüller çerçevesinde, halk idaresi dediğimiz sistemlerde, seçimler önemli müesseselerden” biridir..
Ama, demokratik olmayan, ”tek adam rejimlerinde”, seçimler bir gösterişten öteye, bir anlam tanımaz..
Zira, seçimlere gidilir, “ülkenin tepesinde bulunan kişi, yüzde 99,99 ile seçimleri kazanır ve zaferini” ilan eder..
Bakınız, yeryüzünde bu tür seçimlerin yapıldığı çok ülke vardır..
Yani,” sandık başına gösteriş için değil, zorraki bir şekilde” gidilir..
Sonra, malum ilan edilir!..
Üzülerek, ifade edelim, “son yıllarda Türkiye’de de seçimlerin, hak, hukuk, adil ve eşit, demokratik temayüller içinde yapıldığını söylemek”, çok zor!
Bunun en belirgin göstergesi de, “devletin imkan ve kabiliyetlerini, gücünü, kuvvetini arkasına alan bir taraf seçimlere girerek, seçimlerden zaferle” çıkar..
Olmadı, “ayak oyunları, elektrik kesilmeleri ve trafolara kedi girdiler” ile oyalanırız dururuz!
İşte bu minvalde, Türkiye’de seçimler yapıldı, geçti, gitti..
Elbette genel seçimlerden bahsediyorum..
Ya “yerel seçimler”, onu hiç sormayınız!
Orada da,” bu ayak oyunları egemen kılındı ama, malumun tecellisini” beceremediler..

TARİHİ DEĞİŞTİRECEK TARİH?
“31 Mart Türkiye Yerel Seçimleri, Tarihi Değiştiricek, bir Tarih niteliği taşımasına rağmen, iktidar ortaklarının bir başka türlü ayak oyunlarına, müdahalelerine” tanıklık ediyoruz!..
Bakalım, nereye kadar?
Elbette, bugün Türkiye’de yapılan seçimleri birazcık irdeledikten sonra, “asıl konumuz, Belçika’da dün vatandaşlar sandık başına gittiler ve yerel yöneticilerini” seçtiler..
Peki, “Federal ve Bölge” seçimlerinin, sonucu nedir?
Flaman Bölgesi’nde hükümet kuruldu..
Bir koalisyon hükümeti bu!
Belçika’da başka türlüsü olmaz!?..
“Vatandaş, öyle oyuna gelmez, algılara kulak asmaz, sandık başına gider, ülke çıkarları kadar,kendi menfaatleri bağlamında” oyunu kullanır..
Bu salt, “akrabalıktan, hemşerilikten, arkadaşlıktan öte, bölgeciliğin, milliyetçiliğin, yani kan bağının karışmadığı” bir seçimdir..
Belçikalılar, bunu beceriyorlar da ya, biz Türkler, diğer aidiyetli ülke vatandaşları?

ÇİFTE VATANDAŞLIK HAKKI BU!
“Çifte vatandaşlık” hakkı ile Belçika’da vatandaşlık alanlarımız,
sandık başında, “maalesef, bu kan bağına, hemşericiliğe, bölgeciliğe, arkadaşlığa, dostluğa”, çok önem verir..
Mesela, Brüksel’de, Gent ve Anvers ile diğer kentlerde “ Emirdağ hemşericiliğini”, aşabilene aşk olsun!
Bazı yerlerde ise “Konya hemşericiliği, Trabzonluluk, Iğdırlılık, Ispartalılık..”, baskındır vesselam!..
Mesela, “Isparta’nın Yalvaç İlçesi halkından Meryem Almacı, parti başkanlığına kadar yükseldi, milletvekili”, böyle seçildi..

EMİR KIR KLASİĞİ?
Ya, “şu bizim federal milletvekili, Brüksel Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır, Veli Yüksel, Hasan Koyuncu, Konyalı Şevket Temiz, Emin Özkara, Sadık Köksal, Emel Köse ile diğerlerini seçtiren” beceri nedir?”
Haydi, gel, bunlara rakip ol?
Emir Kır klasiği, bu!
Şimdi, Hasan Koyuncu!
Aradan, sıyrılanlarda var?
Mümkün mü, sandıktan çıkmak?
“Vitrin ve balkon siyaseti, hemşericilik, bölgecilik”, sizi sandığa gömer!
Ama, bunu delenler yok değil?..
“Bayrampaşalılık iddiası ile son seçimlerde sevinç taklaları atan İbrahim Dönmez ile bir başka siyasetçi Yusuf Yıldız ile diğerlerini” sizlere nasıl anlatsam?

REKOR TÜRK KÖKENLİ ADAY?
Uzatmayalım, “bu seçimler ülke genelinde, Türk kökenli adayların rekor sayıda seçimlere katıldığı, bir seçim” oldu..
Evet, “dün, yaşlısı genci, yaşı tutan,yani oy kullanma hakkı olanlar” sandık başına gitti..
Gidemeyenler ise, “vekalet yolu” ile oylarını kullandırdılar..
Başta Brüksel olmak üzere, “ülkenin her yanında Türk adaylar, pıtrak gibi listelere” adlarını yazdırdılar..
Eh,” itibar, mevkii, bol maaş var”, bu işin içinde..
Al maaşı, yan gel, yat usta?
Parmak kaldır, parmak indir!
Siyasetin cazibesi, bu ya?
“Öyle ülkenin sorunlarına kafa tutucak, kafa atacak, sesini yükseltecek, Belçika Türk toplumu için sesini yükseltecek yiğitler “, var mı?
Var, var?
Onları da siyasi partiler saf dışı etmedi mi?
Belçika’da partisi tarafından kapı-dışarı edilen Brüksel Bölge Parlamentosu milletvekilleri Mahinur Özdemir-Göktaş, Emir Kır, Emin Özkara partilerinin hışmına uğramadı mı?
Ya Gent kentinde Resul Tapmaz, ya Genk kentinde Ali Çağlar, bir başka gerekçelerin kurbanı olmadı mı?

SİYASETİN İLKLERİ?
Şüphesiz bu yolda, “ilklerden de söz etmemiz gerek”, ilklerden?
“Siyasetin kapılarını açan, Meryem Kaçar, Fatma Pehlivan, Hilal Özdemir, Özlem Özen, merhum Cemal Çavdarlı, Sait Köse, Halis Kökten,  Emir Kır,Emin Özkara, Şevket Temiz ile daha birçok Türk kökenli”, arkalarında güzel izlenimler bırakarak siyasetten çekildiler..
Bu isimler içinde,” Sait Köse ile Halis Kökten” siyasete yeniden döndüler..
Bakalım, “bu iki isime halkın teveccühü”, ne olacak?
Öte yandan, “Brüksel Bölge Parlamentosu’nda, Onursal Başkan Yardımcılığı onuruna layık görülen, Brüksel Bölge Parlamentosu seçimlerinde hayal kırıklığı yaşayan Emin Özkara da”, siyasetten  vazgeçmedi..
Partisi tarafından bir kenara konan Federal milletvekili ve Brüksel “Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır ise, kendi listesini hazırlayarak, kendi çöplüğünde horozluğa” soyundu..
Evet, “Sakaryalı Mustafa Uzun Maasmecehlen’de, Emel Doğancan-Kotaoğlu ise, Brüksel Schaerbeek’te” seçimlere katılıyor..
Hedef, “önce belediye meclisine girmek, ondan sonra belediye kabinesinde görev” almak..

SİYASETİN CAZİBESİ?
Siyasetin, “yeni yüzleri de” var?..
“Fatma Mola Brüksel merkezde, Engin Muğla Jette, Gülcan Bozdağ, Serpil Aygün, Selim Koçak, Mustafa Tanrıkulu, Sabri Bal Schaerbeek’te, Banu Keskin Anvers’te” seçimlere katılıyor..
Haydi hayırlısı!
Nerede olursa, olsun seçimler yapılıyorsa, “bu şansı, hakkı, iyi değerlendirmek” esastır..
Seçimleri de, “büyük bir şans, hak olarak görmek ve iyi kullanmak, değerlendirmek, palavralara kulak asmamak ,işin ehlisini seçmek, göreve getirmek..” boynumuzu borcudur..
“Belçik, Yerel seçimleri”, inşallah hayırlara vesile olur!
Yusuf Cinal yazıyor, 14 Ekim 2024