Dediğim gibi; İsrail’in Filistin zulmünü hilafet, kadın cinayetlerini de şeriat arayışlarına bahane eden müptezeller yine devrede…
Önceki gün, o müptezellerin hilafet isteyenlerine hitap ettik. Bugün de Atatürk, Cumhuriyet ve Laiklik düşmanı şeriatseverlere bir çift sözümüz olsun.
Müptezelin biri, surlarda katledilen kadınlarımız için İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsalardı, kendilerine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaklardı babından bir paylaşım yaptı.
Bunun gibi, her fırsatta Cumhuriyeti, Laikliği ve Atatürkçülüğü hedef alanlar yine devreye girdi.
Malum kesimin sözcüsü AKİT; Ülke Teksas’a döndü. Kemalist rejim suç makineleri üretiyor, dedi.
Katledilen kızlarımız ne kadar laik veya değil bilmiyorum, katil hakkında da bir fikrim yok.
Ama katilin babası, paylaşımlarından anlaşılacağı gibi sıkı bir Kemalist rejim ve Laiklik düşmanı…
Kadir Mısıroğlu üstadından(!) paylaşımlar yapmış. ‘Elhamdülillah Kemalist değilim’ diyecek kadar dini bütün bir mümin!
Ama oğlunu Kemalizm bataklığından kurtaramamış anlaşılan! Hem de 22 yıldır dindarların, dini bütünlerin iktidarına rağmen…
Bu zihniyetin kadına bakışı malum, kadına bakışı sakat…
Nerede bir namussuzluk yaşansa, altından namussuz bir kadın çıkartılıyor. Erkeğin hiç suçu yok, bütün suç kadınlarda…
Oysa sosyolojik bir gerçektir ki; namus sadece kadınlara has değildir. Kaldı ki, erkekler namuslu olduklarında, başta kadınlar olmak üzere insanlığın namus sorunu kalmayacaktır.
Ve namus; insana ait bir kavramdır. Namus denince aklımıza sadece kadınlar gelmemelidir, üstelik de çevremizde namusunu kaybetmiş o kadar ‘adam’ varken…
Dolayısıyla bu ve benzeri olaylarda, olayın namus ve iffet kısmını kadınlara bağlamak ayıptır. Kadınlar şöyle böyle giyiniyor, sokağa çıkıyor, evlerinde otursalar bir sorun kalmayacak türünden düşünmek ve sebep olarak Atatürkçülüğü ve Atatürk devrimlerini göstermek, şerefsizlik ve namussuzluktur.
Mevzu İslami hassasiyetse eğer ve bütün suç kadınlardaysa, bu ülkede dindar kadınlarda taciz ve tecavüze uğruyor, hunharca katlediliyor.
Narin cinayeti mesela…
Köy dini bütün bir köy, halkı dindar ve muhafazakâr. 
Büyükleri namaz vakitlerini kaçırmıyor, küçükleri Kuran kurslarından eksik olmuyor.
Cinayetin faili mi yoksa katilin suç ortağı mı henüz belli olmayan Nevzat Bahtiyar ‘Narin'in cesedini ortadan kaldırdıktan sonra dereden çıktım ve baldızımın evine gittim, çay içtim, namaz kıldım, evime geçtim’ diyor.
Bu da mı Kemalist? Veya Kemalist rejimin yetiştirmesi…
Bu da mı Kemalist rejim hassasiyeti ile büyümüş?
Kara para aklayıcısı ve dolandırıcı çiftten Dilan Polat, eşi Engin Polat’ın bacaklarını çekip, sosyal medyada paylaşıp şöyle diyor;
“Engin’in bacaklarına berces yaptım çünkü namaz kılmaktan… Halı yok ya orda (cezaevi). Böyle kararmış. Yere vuruyordun di mi? Benim de öyle oluyordu. Önce morarıyor, sonra kararıyor Engin di mi?”
Bakın bunlarda İslami hassasiyet ile büyümüşler!
Malumunuz, Beyoğlu'nda 2 kişi bir kadını taciz etti ve gözaltına alındılar.
Tacizcilerden Semir Tarhan'ın 11 Ağustos’ta yaptığı paylaşım, onun da ne kadar dini bütün ve ahlaklı olduğunun göstergesi;
Buyurmuş ki; “Çocuklarımıza ibadetten önce ahlaklı olmayı öğretelim. Çünkü çocuklarımız, namaz kılan bir hırsız, oruç tutan bir sapık, hacca giden bir yalancı, kurban kesen bir tefeci, şahadet getiren bir terörist olabilir.”
Örnekler çok ve bunların rejimle, Kemalizm’le falan, İslami hassasiyet ile pek alakası yok.
Dolayısıyla “Ülke Teksas'a döndü, Kemalist rejim suç makineleri üretiyor” diyenlerin ve öyle düşünenlerin derdi, asıl sorumluları gizlemek…
Bunların ki İslami hassasiyet değil, iktidar hassasiyeti…
Aman iktidarlarına bir zeval gelmesin hassasiyeti…
Böyle yapıyorlar ki bu ülkeyi halen kimin yönettiği ve bütün bunların kimin sorumluluğunda yaşandığını gizleme hassasiyeti…
Sıkıya gelince, ülke Kemalist rejimin himayesinde, bizim elimizden ancak bu kadar geliyor mesajı…
Yazmıştım; 
Son 4 yılda 2 kez infaz indirimi düzenlemesiyle binlerce katil, cani, ırz düşmanı sokağa salındı.
Uyuşturucu, gasp, yağma, yaralama, hırsızlık, cinsel saldırı ve çocuk istismarından sabıkalılar arasında yaşıyoruz.
Katil Necati mesela, bu infaz, bu af ve indirimler sayesinde ikinci kez cinayetten serbest kalıp üçüncü eşini de öldürüyor ama suçlu Kemalist rejim, öylemi?
Devlete ve büyüklerine karşı düşünce, ifade suçlularını kapsamayan infaz değişiklikleri ile tutuksuz yargılanması gerekenler bile içeri atılırken, asıl içeride tutulması gerekenler kader kurbanı diye salınıyor ama suçlu Kemalist rejim, öylemi?
Hadi len ordan!