Hep söylerim; Allah kimsenin başına vermesin ama deprem, doğru kullanıldığında bir fırsattır.

Biz bu fırsatı yeterince değerlendiremedik maalesef…

Şehrin planlanması, ulaşım vesaire konularında kaçırdığımız fırsatları birkaç gün önce yazmıştım. Bir tanesini de ve belki en önemlisini bugün aktarayım.

Ama önce bu yılın başında kaybettiğimiz büyük bir değerden söz etmem gerekiyor, tanımayanlar için... Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp.

Ahmet Vefik Alp 1948 İstanbul doğumlu.

Türk mimar, kent bilimci, yüksek mühendis ve siyasetçi…

Saint Joseph Fransız Lisesi'ni bitirdikten sonra Robert College Inşaat Mühendisliği Bölümünde yüksek öğrenimine başlamış, aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümüne geçerek 1971 yılında 'Pekiyi' derece ile ''Mimar', 1973 yılında da 'Pekiyi' derece ile Yüksek Mühendis Mimar' Diplomalarını aldı.

ABD’de 1978 yılında Şehircilik alanındaki projesiyle 'Master', 1979 da Mimari ve Şehirsel Psikoloji alanında insanlar, binalar ve şehirler arasındaki zihinsel ve duygusal etkileşimleri inceleyen 16 ayda tamamladığı Aesthetic Response to Geometry’in Architecture’ araştırması ile de ‘Doktor’ payelerini aldı.

1982 yılında Suudi Arabistan Kral Fahd Üniversitesi'ne davet edildi. 'Riyad Diplomatik Şehir, TC Riyad Büyükelçiliği ve Lojmanları, Dhahran Rektör Malikhanesi, Jubail Endüstri Şehrinde Villa, Basra Körfezinde Half Moon Bay Tatil Beldesi, Medine de Hacılar Oteli, Cidde'de Alışveriş Merkezi ve Prototip Çöl Müzesi projelerini yaptı,

1986 yılında ABD de Profesyonel Mimar lisansı aldı. Texas Mimarlar Cemiyeti üyeliği ve Amerikan Mimarlar Enstitüsü üyeliğine getirildi.

Ülkemizde (A) Grubu Şehirplancı Lisansı sahibi, olurken, ABD’den ‘Profesyonel İç Mimar’ yetkisini alıp, 1989 da Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın himayesindeki Uluslararası Mimarlık Akademisi Profesörlüğüne seçildi.

Mimarlık, Şehircilik, Belediyecilik ile Doğal ve Kültürel Mirasın korunması alanında birçok kuruluşun üyesi oldu.

Akademik ve bilimsel çalışmaları, mimari eserleriyle birçok ulusal ve uluslararası ödül kazandı.

Japonya, Yamagata 'Türk Pavyonu, İstanbul Kalamış Marina Park Konutları, Zeytinburnu Uluslararası Turizm Kongre ve Ticaret Merkezi, Gebze Teknik Üniversitesi Muallimköy Kampüsü, Kayseri Hilton Oteli, Sapanca Dağ Evleri, MHP Genel Merkezi, Hatay Dörtyol Otel-Çarşı Grubu, Tokyo Camii ve Kültür Merkezi, Malatya Belediye Sarayı, Kuşadası Tatil Evleri ve Villaları, Boğaziçi Yalıları, Beylikdüzü Otel-Çarşı ve Rezidans Çarşı Kompleksi ve Merhum Ozan Arif’in anıtmezarı eserleri arasındadır.

Google arama motoru ve Bloomberg televizyon kanalı tarafından düzenlenen Avrupa Gayrimenkul Ödülleri 2011 yarışmasında, Kamu Hizmet Binaları kategorisinde Ankara’daki MHP Genel Merkezi ve Malatya Belediye Sarayı’na ait mimari projeleriyle iki ödül kazandı.

En üst derecede İngilizce ve Fransızca bilen ALP, Uluslararası Mimarlık Akademisi’nin programları çerçevesinde çeşitli ülkelerde ders verdi, konferans ve jürilere katıldı.

1996 yılında Amerikan Mimarlar Enstitüsü' Güney Avrupa Direktörlüğü ne getirildi.

2001 yılında Kazakistan Kazgor Design Academy ve Doğu Ülkeleri Uluslararası Mimarlık Akademisi üyeliği ne seçildi.

MHP kurucusuydu. Başbuğ Alparslan Türkeş’in danışmanıydı. Haliyle 1994, 1999, 2004 ve 2009 yıllarında MHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday oldu.

1999-2002 yıllarında 57. Koalisyon Hükümetinde T.C. Başbakan Başdanışmanlığı görevi de yaptı.

Özelliklerini saymakla bitiremeyeceğimiz bu değerli ilim adamının Sakarya özelinde bizi ilgilendiren iki önemli yönü de var, ki köşemize konuk olma gerekçesi de bu;

Birincisi depreme dair çalışmaları ve projeleri…

Deprem ve Gecekondular için Çekirdek Konut ve Kapsül Evler Projeleri yaptı mesela…

Projeleri, ‘yahu o kadar şiddetli depremlere rağmen can ve mal kaybı bu kadar az nasıl oluyor’ diye gıpta ettiğimiz Japonya var ya, orada bile kabul gördü ama ülkemizde yüzüne bakan olmadı.

En son İzmir Depremi sonrası yetkilileri uyarmış ve şöyle demişti;

“Deprem doğal afetlerin en acımasızıdır. Maddi ve manevi hasarı derin ve kalıcıdır. Ekonomik sıkıntı ve terör ile boğuşan, sınır ve sınır ötesinde askeri harekât içinde olan ve çakma din kardeşi veya müttefik ülkelerin bir düşman cephesi olarak karşısında birleştiği Türkiye’mizin ağır bir İstanbul Depremi’ni nasıl kaldırabileceği tartışmalıdır. Bu yönde seslendirilen ‘egemenliğimiz tehlikeye girebilir’ uyarıları dikkate alarak bugünden itibaren halkımız, muhalefet, merkezi ve yerel yönetim ile ilgili akademik uzmanlar, mesleki kurumlar, uluslararası fon ve bilimsel merkezler dahil tüm aktörleri içeren her alan ve ölçekte ‘Genel Deprem Seferberliği‘ ilan edilmelidir. Örümcek kafalar ve ahlaksızlar temizlenmelidir.”

İlimizi ve bizi ilgilendiren diğer özelliği ise şu;

Yeterli şartlara haiz olmamamıza rağmen, deprem sonrası 57.Hükümetin bir nevi kıyağı ile Büyükşehir ilan edildik malumunuz. İyi de ettik…

İşte o Büyükşehir Belediye Başkanlığı için önerilen adaylardan bir tanesi de Merhum Ahmet Vefik Alp idi.

Maalesef bu büyük fırsatı da kaçırdık.

Neden ve nasıl kaçırdığımızı olayın tarafları ile son bir kez dana görüşüp yarın aktaracağım.