Yaşamın temel dinamo taşı olan hayattaki en önemli ve önemini hasta olana kadar fark etmediğimiz olgu sağlıktır, en büyük zenginlik ve şükür kaynağıdır.

Fizyolojik ve psikolojik sağlık yerinde olduğunda insan yaşamın her anına şükretmelidir, sağlık deyince akla yalnızca fizyolojik rahatsızlıklar gelmemeli, yaşamış olduğumuz Covid-19 virüsünün yok olması ile de yine psikolojik rahatsızlıklar gün yüzüne çıkacaktır.

Daha önce tanımadığımız ve tedavi yollarını bilmediğimiz dünyada 10 milyondan fazla kişiye bulaşmış, yarım milyon insanın canını almış bir virüsten söz ediyoruz. Bu virüs can almaya devam ediyor.

Ülkemiz verilerine bakacak olursak 5 bin kişiyi kaybetmiş ve her gelecek yeni günde 15-20 kişiyi kaybetmenin derin acısını yaşamaktayız.

Bu virüs boş durmuyor, durmayacak. Dünyanın birçok ülkesine göre iyi götürdüğümüz sürecin normalleşme sürecine geçiş yaparken rehavete kapılmak bahse konu olan 2. Dalgayı tetikleyebilir.

Sosyal mesafe kuralı hak getire…

Sosyal çevrelerimizden izole olarak evlere hapsolan bedenlerimiz; dünü çok çabuk unutuyor, sıcaklarında artmasıyla tedbirleri göz ardı edip askıya alıyoruz. Maskeler insan hayatı için önemli bir rol oynamakta olup; herkesin sadece cezası var diye elinde taşıması da Temel fıkralarından farksız.

Gemisini yürüten kaptan olur demişler, bizde gemiyi yürütecek su kalmadı, su sızıyor. İnsanlar yozlaşarak, hayati değerleri göz ardı ediyor. Ne gemi sağlam, ne okyanus… Kaptan zaten şapkayı koymuş bir kenarıya!

Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Dr. Ghebreyesus’un önümüzdeki döneme ilişkin tüyler ürperten o sözleri:

‘Gerçek şu ki; bu salgın sona ermeye yakın bile değil. Birçok ülke bazı ilerlemeler kaydetmiş olsa da küresel olarak pandemi aslında hızlanıyor. Salgında en kötünün gelmesinden endişeliyiz.’

Hayati gerçekleri göz ardı etmemiz mümkün değildir, insan sağlığı her şeyin önündedir.

Bu durumda yapılması gereken belli.

Evet, sıcakta çok zor ama tedbir şart.

Maskeyi ağzımızı ve burnumuzu kapatacak şekilde takmak ve sosyal mesafeyi korumak zorundayız.

Ateş düştüğü yeri yakar derler; benim canım her gün yitirdiğimiz canlar için çok yanıyor, toplumun var olması için bireylerin varlığı şarttır. Acılar evrenseldir ve insan hayatı değerlidir; o can bana ait olmasa bile…

Bencil duygularla mühürlenen kalpler bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla toplumu yok etmeye çalışmaktadır. Bu tür insanlar şunu da unutmasınlar ki her gün bu virüse kapılan bin kişiden biri olma ihtimalinizde var.

Bu sebeple sosyal mesafe, maske ve hijyen tedbirlerini bir an bile olsun ihmal etmemeliyiz.

Sağlık bu hayattaki en önemli yegane şey. Bir eksildi mi boş dünya işlerini düşünemez bile insanoğlu. Her şeyini onu düzeltmeye adar.

Ne demişler, "neren ağrırsa canın oradadır."

Sahipsek şükretmeli ve kıymet bilmeli, yoksunsak ise elimizden geldiğince önem göstermeliyiz. Kendimize yapacağımız en iyi yatırım budur.

Sağlıklı günlerde görüşmek ümidiyle, sağlıcakla kalın.