Sevgili okurlar,
Ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmelere paralel olarak, “Sakarya’da da; sosyal hayatın renklerini, Bizim Sakarya Gazetesi farkı ile sizlere ulaştırmaya” devam ediyoruz.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından, 22. düzenlenen “Sapanca Şiir Akşamları” kapsamında şairler, Taraklı’nın geleneksel mimarisini yansıtan Hisar Konağı’nda sanatseverlerle bir araya gelerek, şiir konuştular.
Ne güzel, değil mi?
Şairler ve sanatseverlerin buluşması!?
Hem de tarihi konakları ile ünlü Taraklı’da!..
Şömine ve çay keyfi karışık şiirler..
Peki, halk, halkımız nerede?
Onlar, şiirden anlamazlar mı?
Her işimizi,” bir kolaycılık içinde yapmaya”, ne kadar meraklıyız!?
Her işimizi?
Bir oldu, bitti içinde?
Öyle ya, gelen gelir, gelmeyen evde kalır?
Küçük çocukların sünnet törenlerini andıran bu tip toplantılar, organizasyonlar, buluşmalar, yeme, içmeler, acaba topluma ne veriiyor?
Öyle ya, oldu bitti, maşallah!
Bir, iki toplu resim!
Bir, iki ödül!
Bir iki sunum, panel..
Şak, şak, alkış, eyvallah!

HEMİ DE ULUSLARARASI?
Bu etkinliğin önünde, bir de ”uluslararası” kelimesi var, iyi mi?
Yani bu “uluslararası” kelimeden kasıt, başka ülkelerden gelenlerden mi bahsediliyor?
Öyle olsa bile, bu organizasoynunun “uluslararası” niteliğine dışarıdan gelenler, ne tür katkı yapabilirler?
Olsa, olsa, “dostlukların pekişmesine” vesile olurlar!
Organizasyonun,” panel bölümü” ile ilgili basına, ne yansıdı ki?
Üstelik,” panelin konusu” çok önemliydi?

100.YILDA TÜRK ŞİİRİ?
“Cumhuriyet’in 100.Yılında Türk Şiiri” masaya yatırılacaktı..
Katılımcılardan, Prof. Dr. M. Fatih Andı, Prof. Dr. Mehmet Narlı, Prof. Dr. Mehmet Can Doğan, Yücel Kayıran, Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu isimleri basın ile paylaşıldı..
Bu organizasyon gerçekleştirildi?
Salon mu?
Tıklım, tıklım, salkım saçak?
İyi ki, bazı öğrenciler gelmiş!
“Cumhuriyet’in 100.Yılıda Türk Şiiri” ile ilgili neler konuşuldu, neler söylendi, neler yazıldı?
İnsanlar, şiirseverler, ozanlar, aydınlar, edebiyatçılar böyle başlıklı bir paneli, merak etmezler mi?
Merak edip, google girdim ve araştırdım..
Bu Panele, bir iki web sanal gazetesi yanında ilgi gösteren olmamış!?
Bingöl Kent, İzmit gazetelerinde haber yer almış, Sakarya’dan da hazır haber, bazı sanal gazetelerde yer bulmuş..
Lütfetmişler!?

BALIK NİYE BAŞTAN KOKAR?
”Balık baştan kokar” derler ya, siz işi baştan sıkı tutmaz, her şeyi düzene koymaz, hesap etmezseniz, olacağı bu!
“Cumhuriyet’in 100.Yılı” çok önemli..
Anlam ve kapsam büyük!..
Bunu gelip, “Sakarya Sapanca Şiir Akşamları’nda” konuşmak ise, daha büyük yanlış?
Madem ki, “Cumhuriyet’in 100.Yılı Şiirine” vurgu yapılacak, bunu, Sakarya Üniversitesi, SUBU Üniversitemiz, Sakarya İl Milli Eğtiim Müdürlüğü, Sakarya Valiliği ve Sakarya Büyükşehir, diğer sivil örgütlerin organizasyonuda el almak, daha iyi olmazmıydı?
Bu bir tespit, elbette!
Katılan olur, katılmayan olur!?
Böyle, yerel manada bir edebiyat organizasyonuna, yurt içinden ve yurt dışından davet ettiğiniz isimlerin çoğu, Türk kökenli..
Yani,” Türk Dünyası şairler, ozanlar” bir araya geliyor..

SAKARYALILAR NEREDE?
Böyle bir organizasyonu “Uluslararası” kelimesi büyük kılmaz?
Keşke, bu organizasyonda da, panelin konusu,  “bir yerel Sakaryalı bir şair, bir edebiyatçı” olsaydı?
İyi olmazmıydı?
Böyle bir ozanımız, şairimiz yok mu?
Hangi birini, söyleyeyim ki?
Hangi birini?
O nedenle, “önce insanımıza kendi şair, ozan, edebiyatçı, yazarlarımızı anlatmalı, öğretmeliyiz ki”, bu işi sonra “uluslararası” boyuta taşıyalım!?
Bu organizasyonda “ne kadar Sapanca” var?
Ne kadar “Sakarya ruhu” var?
Ne kadar “Tararklı esprileri, şiiri” var?
Geldiler, gittiler!
Şiirleri yadigar kaldı mı?
Bir tek hafızalarda, bu liselerdeki buluşmalar kaldı!..
Onu da, yeterince gündeme taşıyamadık, panelde olduğu gibi!.
Sakarya şüphesiz, büyük organizasyonler kenti..
Bu bağlamda ödüller almaya da başladık..
Bakınız, “halkı içinde barındırmayan hiçbir organizasyonun güzelliğinden” söz edemeyiz!..

SEYİRCİSİZ, HALKSIZ ASLA?
Sanatçı, karşısında izleyen, dinleyen ister!..
Futbolcu, seyirci ister!..
Tiyatrocu, alkışlayan bekler!..
Ah, be kardeşim!
Önce biz, “şu Sakarya’nın şiire, hikaye ve romana, şarkılara, türkülere, kültür değerlmerimize katkı yapmış, imza atmışları bir kenara not edelim, onları halkımız ile buluşturalım, tanıştıralım, sonra ise konuklarımızı” bir güzel ağırlarız..

Bu işin “uluslararası boyutu da” olur!
Sen kalkmış, koca kentin “Kültür Sarayını, okullarını yıkmış, köylerini boşaltmışsın, şairlerini, yazarlarını, edebiyatçılarını unutmuşsun” şiirden, okumadan, kitaptan, buluşmadan, dem vuruyorsun!?,
Geçiniz efendim, geçiniz!
Bana önce, bu toprakların çocukları, evlatları, ozanları, şairleri, edebiyatçılarını, yazarlarını anlatın ki, “senin şiir gecelerin” anlamını bulsun!?

HALİT ÇELİKOĞLU?
Sakarya’nın Yukarıdere Köyü’nde doğan ve eserleri ile gönüllere taht kuran Halit Çelikoğlu’nu ve diğerlerini önce insanımıza, öğrencilerimize  anlatınız?
O da, kim mi?
Bir ömür, sevginin peşinde koşan adam!?
Ne mektup geliyor, ne haber senden,
Söyle de bileyim, bıktın mı benden?
Her akşam, güneşin battığı yerden,
Gözlerin doğuyor, gecelerime..”

(Halit Çelikoğlu)
Evet, ünlü merhum sanatçımız Zeki Müren’in fevkalade bir güzellikle seslendirdiği bu eseri, bizlere armağan edenlere, nasıl teşekkür etmeyiz, onları hatırlamayız?
Son olarak, şunu ifade edeyim ki, “her şeye Türk gibi başlıyor, İngilizler gibi bitiremiyoruz” söze ne kadar anlamlı..
Üstte iyiler, altta çürükler!
Her şeyimiz maşallah, “katlı pazar çarşındaki gibi, çarşaf olmuş, ayağmıza dolandırırız” bilen, anlayan yok!?
Oldu bitti, değil mi?
Ne güzel eğlendik ya?
Devamı, yeni yıla?
Bizim sinemada?
Hayırlı seyirler!
Yusuf Cinal yazıyor, 17 Ekim 2023