Otomotiv sektöründe yıldızı parlayan Doğan biraderimi Cuma günü Avrupa seyahatine yolcu ettim, Almanya-Fransa-Belçika üçgeninde şehir şehir geziyor, buram buram Avrupa..
Cumartesi günü de hanıma dedim; “Bugün basına tatil.. Gel bizde Karasu’ya gidelim, yazlığı kapatalım.. Pazar günü de BAL başlıyor, ben Karasuspor-Mustafakemalpaşaspor maçını izlerken sen de evi toplarsın..”
Gittik, Karasu’ya..
Pazar günü hava sıcaktı, maç olmasa denize girerdim..
Maça gittim, Nazım hocayla ve Cafer Erdoğan’la buluştuk, Karasuspor’u BAL’a hazır gördüm..
Devre arasında gazeteci arkadaşlarım Ahmet Şen ve Mustafa Gül’le lafladık, Ahmet kilo almış..
Tribünler doluydu, taraftar heyecanlı..
Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı maçta yoktu, ara yolları da yapmamış..
“Bu adam ne yapıyor acaba?”
Ben yazları beş on yıldır Karasu’dayım, toz-toprak içinde kahvaltı yapıyoruz, balkon açık..
Belediye Başkanı ara sokaklara bakmıyor diye yazlığın balkonunu mu kapatalım yaz gününde?
Kapatmıyorum..
Birkaç ay önce de yazmıştım, ara yollar asfaltlanana veya parke döşenene kadar ÇTV ödemeyeceğim, inadım inat..
Bi umut yerel seçimler yaklaşıyor, göreceğiz başkanı..
Ara sokaklara olduğu gibi Karasuspor’a da uzaktan bakan İshak Sarı’yı hiç görmedim, tanımam etmem..
Gerekte yok zaten, işini yapsın işimize bakalım..
Yapmadığı sürece de yazmaya devam edeceğim, şu gerçeği tekrarlayarak; “Şu üvey evlat Karasu yine Türkiye’de başka bir vilayette olsa turizmin cenneti olurdu..”
Karasuspor başkan Hasan Özkan’ın himayesinde kendi yağıyla hazırlandığı BAL’da dakikalar 12’yi gösterirken faul kokan bir golle 1-0 yenik duruma düştü..
Golü Cihat attı, BAL gibi faul..
Hakem golü verdi, güzeli neydi dersiniz?
Ne tribünler ne takım üzerinde durmadı, işine baktı, kendimize güvendik..
Karasuspor’un beraberlik golünü 87’de Ünal attı, bir dakika sonra yine Cihat puan umutlarımızı yıktı..
Yediğimiz ilk golden sonra ilk yarı bitene kadar iki gol attık, ikisi de ofsayt gerekçesiyle güme gitti..
Yazının bundan sonrasını rakamlarla mı yürüsek?
Daha samimi, daha içten veya kırmadan dökmeden..
Karasuspor ikinci yarıya baskılı başladı, umutlandık..
Tam baskıyı rakip yarı sahaya yıkmışken 7 numaralı başrol oyuncusunu alıp 17 numarayı sahaya salmak hiç olmadı, Mustafakemalpaşaspor rahatladı..
Karasuspor’un hocası Serdar Ergelen ne gördü acaba?
Bi baktım, 20 dakika sonra 17 çıktı, 11 girdi..
İyi de 7’yi geri getirmedi ki!.
Tribünler hoştu, coşkulu..
Karasuspor’un dört numaralı stoperi Turan Sofuoğlu’nun oğluymuş..
Liyakat böyle bir şey olmalı!.
Demek ki oğlu profesyonel lige hazır değil ki Turan Sofuoğlu TFF 2’de mücadele veren Derince FK’nın teknik patronu olmasına rağmen oğlu Karasuspor’da..
Babası gibi Rambo..
Dikkat ederseniz isimlerle başladım, numaralarla yazının sonuna geldim..
Neden böyle yaptığımı yazının sonunda anlayacaksınız..
Öncelikle belirtmeliyim ki; Sakarya’da amatör ligler başladığından bu yana 20 spor aşığı asistanla 40 maç takip ediyorum..
Esame listelerine bakarak haberi yazıyorum ancak köşe yazmak böyle bir şey, hayırlı BAL’lar..
Perşembe günü Sakarya’da yılın enlerine gitmedim, varlığımdan haberdar değiller..
Ancak haberlerden haberdarım..
Sadece futbolu değil hentbolü de izlerim, kırmızı koltuklarda tek başıma..
Zannnediyorum ki sanayi de tarıma aşık Büyükşehir Belediye Başkanı, aynı zamanda sporun ve sporcunun dostu Ekrem Yüce numaralarla yönlendiriliyor..
Oysa 40 yıldır sadece işimi yapıyorum, birilerinin işine gelmiyorsa arzular şelale, hayaller dünya kupası..
SANTRA HARİCİ
Her insan kendine yakışanı yapar
Çünkü kalite asla tesadüf değildir