10 Kasım’da Sakarya’da kaybettiğimiz Kocaelispor maçı sonrası yazmıştım; “Üç puandan fazlasını kaybettik..”
Sonra “Yok birbirimizden farkımız” haberine iki fotoğraf iliştirdim, biri İzmit’ten, biri Adapazarı’ndan..
Manzara birebir aynı, su savaşları..
Yorumu komşu iki şehrin ağır toplarına bıraktım..
Sonra cezalara baktım, 180 derece farklı..
Sonra yaşananlara baktım, kim nereye koşuyor?
En güzel koşan komşu Kocaelispor’un hocası Ertuğrul Sağlam oldu..
Güzel oynadı, iyi çalkaladı..
Sakarya’da maç sonrası basın toplantısında ağzını bıçak açmayan Sağlam karşısında borazanını çaldığı Kocaelispor’un basınını bulunca döktürdü de döktürdü..
Bak şu konuşana, hem de PFDK’nın toplandığı gün!.
Sakarya’da maç sonrası basın buluşmasında bizden soru istemeyen Ertuğrul Sağlam Kocaeli’li gazetecileri idmanda arkasında görünce alıyor sazı eline, şöyle diyor; ”Futbol geçmişle yaşanmıyor. Sakaryaspor maçı bizim için 3 puandan ibaretti. Camia açısından farklı anlamlar taşıdığını tabii ki biliyorduk. Çok gergin bir maç oynadık ama soğukkanlılığımızı korursak kazanacağımızı biliyorduk. Maçın daha başında kalecilerimize yapılan tahrikler, maç boyu ve sonrasında da devam etti. Oyun çok kez durdu. Oyuncumun bacağına maytap geldi. Doğru düzgün futbol oynayacak ortam yoktu. Şundan çok mutluyum ki, karakterli oyuncularımız var. Tüm bunlara rağmen futbolcularımız hiçbir tahrik çalışmasına kulak asmadı ve onlara cevap vermedi. Maç sonunda oyunculardan rica ettim, 'İçeride sevinelim, sahada kalmayalım' dedim. İçeriye girerken organize şekilde planlanmış saldırı oldu. Sonrasında öğrendik ki Markao disiplin kuruluna sevk edilmiş. Bu kadar tahriklere kapılmamış, ahlakıyla futbol oynayan insan sevk ediliyor. Markao’ya saldırıyorlar o da kendini savunuyor. Azıcık vicdan sahibi insanlarsa, kararlarını gözden geçirirler. Eğer aksi bir sonuç çıkarsa da onlara hakkımı helal etmeyeceğim”
Biz buna “tek kale maç” diyoruz, dans yarışması başka birşey..
Neden böyle diyorum?..
Sağlam’a “Hiç olmazsa birazcık kitabın ortasından baksana?” diye soran yok..
Kocaeli mikrofonlarına konuşurken maytap geçiyor!.
En önemlisi tribüne oynuyor..
Markao’nun tekmesini gö(z)üne sokan yok..
Bu açıklamayı PFDK’nın toplanacağı gün yapıyor ve doğranıyoruz..
-2 maç seyircisiz ceza..
-1 milyon 24 bin TL para cezası..
-Emircan ve Erdi’ye 5, Cebrail’e 3 maç..
-Marcao’ya 1..
Marcao tekme attığı için bir maç ceza aldıysa Erdi ve Emircan adam yıkmış olmalı, adam yok!.
Ve teşhisi koyuyorum; “Sağlam hoca değil, aktör..”
Umuyorum Sakaryaspor’u doğrayan PFDK’ya hakkını helal etti ancak biz etmiyoruz..
Görüşeceğiz hoca, Raşit Çetiner’den sonra seninle ikinci yarıda Kocaeli’de görüşeceğiz, maçtan sonra..
Tabii ki Sakaryaspor’la oynayacağın maça kadar o koltukta kalırsan..
Sonra tekmeci Markao konuşuyor; "Olayları ben başlatsaydım daha fazla yaralı olurdu.."
Tekmeci Markao tek kale maçı şu sözleriyle açıyor; "Sahaya adımımızı attığımız andan itibaren, bize karşı bir provokasyon vardı. Hem Sakaryaspor taraftarı hem kulüp çalışanları tarafından yoğun baskı gördük. Aslında ben oradaki baskıdan hiç etkilenmediğimi söyleyebilirim. Tünelde olanlara gelecek olursak, benim kavga etmeye niyetim hiç yoktu. Ben soyunma odasına ilerlerken önümde bir kişi bizim kaptanımıza saldırdı. Daha sonra tekrardan saldırmaya çalıştı ve ben arkadaşımı korumak istedim. Aile bireylerinden birisi saldırıya uğrarsa herkes tepki verir. Orada polis de vardı ancak saldırılar sonlanmadı. Benim herhangi birine saldırı yaptığım konusu gerçek dışı, bunun görüntüsü dahi yok. Ancak bize orada 10 kişi saldırmaya çalıştı. Aslında olayı benim başlattığımı söyleyip, benim üzerimden yorumlamaları çok komik. Eğer olayları ben başlatsaydım çok daha fazla sayıda yaralı olurdu”
Aslında PFDK’nın toplandığı gün konuşarak, tekmeyi PFDK’ya atıyor, gören yok, ne yapalım?
Yoksa ben PFDK cezası sonrası yazacaktım; Sakarya’nın nüfusu 1 milyon 24 bin.. Aldığımız para cezası 1 milyon 24 bin TL..”
Adam başı 1 teklik..
Açacaktım ama gerek kalmadı, ben Tahkim Kurulu değilim..
Sonra merdiven boşluklarına gelecektim!.
Bir gün Aktepe’de maç seyrediyoruz, tribün küçük olduğu için temsilciler, biz basın, gözlemci yanyana..
Temsilciye karşı tribünü gösterdim, üç sıra..
“Hocam burada merdiven yok, merdiven boşluklarını nereye yazıyorsunuz?”
“Nasıl yani?” dedi..
“Boşver hocam” dedim, boşver..
Cezamızı çekeriz, devam..
Yani..
“Böyle başa tarak ne lazım?”
Baksana sağ bek Ahmet Oğuz da "Yumruk atarak dudağımı patlattılar" dedi, “patlak dudak nerede?” diye soran yok..
Fotoğraf nerede?
Tüm bu anlatılanların altındaki fotoğraf bu..
Mikrofonlar ve Sağlam..
Sonra bir haber daha, komşu basında..
Kocaelispor taraftarları Alikahya’da birbirlerini dövmüş..
Habere göre; Kocaeli stadyumuna Sakaryasporlu taraftarların pankart asacağı ihbarı alan bir gurup Kocaelispor taraftarı stadyum etrafında nöbet tutmaya başlamış..
Stadyum çevresinde yol kesen Hodrimeydan üyesi bir gurup taraftar Sakaryasporlu olduklarından şüphelendikleri araçları durdurup adeta kimlik kontrolü yapmış..
Bu esnada stadyumun bulunduğu Alikahya Mahallesi'nin gençleri ise mahallelerinde yol kesenleri Sakaryaspor taraftar gurubu Tatangalar sanınca ortalık bir anda savaş alanına dönmüş, yumruklar konuşmuş..
Çıkan arbede de yol kesip kimlik soran Kocaelispor taraftar gurubu Hodirmeydan üyesi gençler yedikleri dayak sonrası hastanelik olunca Sakaryaspor taraftarı yerine kendi kendileriyle kavga edip birbirini döven Hodrimeydan'ın önde gelen isimleri ve Alikahya Mahallesi gençlerinin temsilcileri yaşanan olayı ortak basın açıklaması ile kamuoyuna anlatmış..
Masal değil, gerek bu..
“Polis neredeymiş?” diye soracak olursanız..
Polis gelmiş, “pardon polis ağabey, biz yanlışlıkla birbirimizi dövdük” deyince dayak atanlar serbest kalmış, dayak yiyenler hastane de derken bir varmış, bir yokmuş gibi bir durum çıkmış ortaya, tek suçlu Sakaryaspor olmuş..
Dolayısıyla tüm bu yaşananlardan sonra cezamızı tek başımıza çekeceğiz, Adalet yerini bulacak, komşumuz ise sağlam adımlarla önündeki maça bakacak, PFDK’nın kasası dolacak..
SANTRA HARİCİ
Uyusak rüyalar kandırıyor
Uyansak insanlar