Sakaryaspor’da 5 sakat, 5 cezalı olunca teknik patron Mesut Bakkal ilk 11 tercihinde yanlış yapmadı ancak altyapıdan monte edilen yedek oyuncuları sinek ikili görmeye devam etti, sıkıntı..
Bu sıkıntı maç sonu açıklamalarında “Buraya 3’ü kaleci 11 oyuncuyla geldik” deyince tavan yaptı..
Çıktı, gazeteci bir arkadaş dedi ki; “Hocam her hafta bir bahaneniz var”
Bakkal hoca bu arkadaşımıza “Art niyetlisin” dedi, “Gel sen yap o zaman bu işi” dedi, dağıldık..
3-0 kaybettiğimiz Pendikspor maçında ise bizi dağıtan yılların hakemi Ümit Öztürk’ün yediğimiz ikinci gol öncesi vermediği penaltı..
Ver, yoksa bir şey VAR’dan dönsün..
Çıplak gözle izlediğim bu pozisyonda Fernando kendisine gelen topa yükseliyor, rakibin elleri sırtında ve hakem Ümit Öztürk “oyna” diyor, Fernando yerden kalkamıyor, hakemin etrafında 5 oyuncumuz “VAR” işareti yapıyor, Pendikspor itiraz halinde yakaladığı Sakaryaspor’a golü atıyor, maç 1-1 olacakken 2-0’la kopuyor..
O ara maçı tv’den izleyen bir arkadaşımı aradım “ne diyon?” diye sordum, “dört büyüklere olsa penaltı ama başkasına vermezler” dedi..
Bizde bu ligin Fenerbahçe’siyiz ama Ümit Öztürk’ün haberi yok..
Neyse..
Penaltı beklediğimiz bu pozisyonda benim beklentim, “Ver penaltıyı, şarj yoksa VAR’dan dön” ilk yarı 1-0 bitsin..
Çünkü pozisyon devam edince itiraz mekanızması devreye giriyor, gafil avlanıyorsun..
Bizim Pendik’te avlandığımız gibi..
Bu arada “Hocam neden penaltıyı vermiyorsun?” diye bağıran Mesut Bakkal’ın yardımcısı kırmızı kartla tribüne gönderildi..
Ne yani?
“Hocam düdüğüne sağlık” diyecek halimiz yok ya..
Bu kadarda itiraz hakkımız yok yani.. Hakemler genelde ali kesen baş kıran..
Dolayısıyla Ümit Öztürk’ün katkılarıyla ümidimizin kırıldığı Pendik maçını 3-0 kaybettik, “Sakarya kümeye” tezahüratları bize geldi..
Maç ilk yarıda bitti..
Bu arada yediğimiz üçüncü gol son haftaların formda ismi kalecimiz Jakup Szumski’ye yakışmadı, başka ayrıntı..
Sakaryaspor’da gençlerde dahil forma uzatılan tüm arkadaşlar elinden geleni yaptı, elimden gelen budur..
Kapasite budur, art niyet yoktur..
İkinci yarıda dakikalar 50’yi gösterirken Fernando golü yazdı, ofsayta yakalanmış..
Yakalanmasa başka bir maç izleyeceğiz ancak bu kez dikkatsiz Fernando iki kez ofsayta takılarak önümüzü kesiyor..
Mendy’ye yapılan hareket penaltı, bileğine basma var, top başka yerde ancak Ümit Öztürk sahada yok, kalbi tepişiyor..
Velhasılı kelam bu hezimetin eksiklerle ilgisi yok, hakem faciası, konsantrasyon farkı, kadro kalitesi farkı..
Ataklarımızı kesen Welinton, defansımızı dağıtan Eze dengemizi bozan unsurlar olarak notlarımın arasında, Pendik iyi takım, Del Valle yedek..
Ancak Pendik’te yaşadığımız bu kadar ayrıntı da tek gerçek ilk 11’de sahaya sürdüğü oyuncular dışında ki oyuncuları teknik babanın sinek ikili görmesi..
Olmaz..
Altyapıdan bile gelseler onlar senin askerlerin, yan gözle bile bakamazsın..
Bakarsan kendini kurtarırsın, günü kurtarırsın ama maçı kurtaramazsın..
Hoca olarak sen bu olaya tepki koyacaksan, yedek kaleci İsmail Çipe’yi koyacaksın forvete ve bir bakmışsın sakatlanan, cezalı duruma düşen herkes mesajı alacak..
Yönetim anlam verecek, basından destek bulacaksın..
Taraftar da diyecek ki; “Hoca ne yapsın?”
Sen hocasın, cemaate örnek olacaksın..
SANTRA HARİCİ
Ürümesini bilmeyen it
Sürüye kurt getirir
(Atasözü)