TÜRKİYE, bundan 45 gün önce katledilen Narin Güran’ı konuşmaya devam ediyor. Henüz 8 yaşında iken hayattan hunharca koparılan Narin folkloru seven, arkadaşlarının yanında hep lider konumda ve hayat dolu bir kızımızdı.

Katledilişinden bu yana tam 1.5 ay geçti. Şu anda 12 kişi cezaevinde. Fakat Narin’i, kim ve ne için öldürüldü, kimse net olarak bilmiyor!

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Davanın takipçisiyiz. Adaletin yerini bulması, suçluların cezalandırılması için ne gerekiyorsa yapacağız” mealinde demeç verdiler…

Sonuç; şu ana kadar sıfır… Ve cevap bekleyen sorular…

Oysa ki baştan hepimiz ne de ümitlenmiştik… Çünkü tüm Türkiye, Narin olayı ile şok yaşamış, suçlunun ya da suçluların bulunmasını merakla bekliyordu…

Uzun süredir de Narin cinayeti, haberlerde birinci haber olarak ekranlara geliyordu…

Yazılı basının manşetlerinde dolaştı günlerce…

Ancak, Narin kızımızı boğan, daha sonra bir dereye atan kişi ya da kişiler ve onları yönlendiren asıl suçlu henüz “şudur” diyemiyoruz.

Olay her geçen gün farklı mecralara çekiliyor, bir yerde sulandırılıyor.

KOMİSYON ÖNERGESİ REDDEDİLDİ!

Uzun süre tatilde olan Millet Meclisi 1 Ekim Salı günü açıldı ve kaldığı yerden çalışmalara başladı. Tarihler 2 Ekim Çarşamba’yı gösterdiğinde, CHP öncülüğündeki muhalefet partileri Millet Meclisi’ne “Narin cinayetini araştırma komisyonu kurulsun” diye bir önerge verdi.

Fakat aynı gün ve saatte AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı vekilleri bu önergeye ret oyu vererek komisyonun kurulmasını engelledi.

Ve Narin’imiz asıl o “ret” kararından sonra öldü.

Ortalıkta bir cinayet vardı…

Bir kızımız boğularak öldürülmüştü…

Yetmedi, “narin naaşı” bir dereye atılmış, üzerine de ağır bir taş konulmuş…

Deliller çürütülmek için nerede ise tüm akrabalar ve köylüler tam bir üç maymunu oynuyor. Sanki ağız birliği etmişler, kimse bildiğini söylemiyor. Bir anlamda adaletin tecelli etmesini de engelliyorlar…

Ve aslında suç işliyor…

SAYIN VEKİLLER, SİZE YAKIŞTI MI?

Türk Milleti’nin yasa boğulduğu bu olayda, Cumhur İttifakı’nın milletvekilleri kaygısız kaldı; bir anlamda “Hayır, böyle bir önergenin verilmesini istemiyoruz” diyerek yine bir üst akılın emrine itaat ettiler.

Yani Millet başka düşünüyor, vekili başka düşünüyor!

Sayın vekiller, sizler bu tutumunuzla, Narin’i bir kez daha öldürdünüz.

Haydi, anne, abi ve amca cani idi; Narin kızımız, görmemesi gereken bir rezaleti gördü ve kalemi aile meclisi ile kırıldı…

Fakat sizler, bu araştırma komisyonu teklifini hangi vicdan ve hangi ruh hali ile ret ettiniz?

Aynı durum sizlerin ve bizlerin çocuklarımızın başına da gelebilirdi?

Narin’in yaşama hakkı yok muydu?

HAYIRLI İŞLER RET EDİLİR Mİ?

Daha önce de millet yararına olan birçok olayda “ret” cevabı verdi Cumhur İttifakı’nın vekilleri.

TÜİK’in her defasında enflasyonu düşük göstermesi üzerine, muhalefet partileri, hangi ürünleri baz aldığı konusunda önerge veriyor, Cumhur İttifakı’nın vekilleri ret cevabı veriyor.

Sinan Ateş olayında böyle…

Can Atalay olayında yine böyle…

Çeşitli rüşvet olaylarının açıklanması konusunda yine engel oluyorlar.

Daha önce rüşvetçi 4 bakanın yargılanmasının önüne set çektikleri gibi; işlerine gelmeyen her hayırlı ve faydalı olaya “ret” cevabı veriyorlar, araştırma komisyonu kurulmasını engelliyorlar.

Sayın vekiller size soruyorum, milletin yararına olan konular hakkındaki komisyon önerilerine hangi sebep ve saikle ret cevabı veriyorsunuz?

Söyleyin, biz de bilelim…

***************

ANLAMLI SÖZ

“Adaletin olmadığı bir dünya cehennemden farksızdır… Cennet istiyorsan, adaletli olmalısın…”

 ***************