Sevgili okurlar,
Bir önceki yazımda, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin(TBMM) açılışına” tanıklıktan söz ettim..
Gerçekten, yeni bir “yasama yılı” nelere sahne oldu, nelere?
Bakınız, TBMM Başkanı Prof.Dr. Numan Kurtuluş’tan söz eden oldu mu?
Radyolar, televizyonlar, gazeteler,” bangır, bangır  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan önce, MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, meclisteki siyasi trafiğini” öne aldılar..
Allah, Allah!
Hani hep deriz ya, “ bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü” diye!
Öncelikle,irdelenmesi gereken,MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasıdır..

LASTİĞİ PATLAMIŞ MİNİBÜS?
“Lastiği patlamış minibüs” yaftasından “çürük zihniyete” kadar, bir nevi konuşmasında saydıran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kimseyi konuşmasında es geçmedi?
Niye ki?
Bunu izahı da tuhaf?
Ama, şu değerlendirmesi de,”adelet ve hakkaniyet sözünü eden çok olsada riayet ve saygı duyan neredeyse kalmamıştır. İnsani değerler, insanlık onuru, insan hak ve hukuku ayaklar altındadır..” diyerek, bu durumun “alarm niteliğinde” olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, “sanki iktidar ortağı değil gibi, kendini ak kaşık, haklı” görebiliyor!..

BAŞINA NE DÜŞTÜ?
Bahçeli’ye ne oldu da böyle konuşuyor?
Ona bir kamyon, bir tren, bir otobüs mü çarptı?
Başına, ne düştü lo?
Değilse, Türkiye’de neler, olup bitiyor?
Kafa yormaya, değer mi?
Yoksa, “imam bildiğini mi” okuyor?
Bütün bunlar, “bir ülkücü olan akademisyen Sinan Ateş cinayeti davasının karar gününe denk gelmesi”, tesadüfi olamaz?!
Üstelik, Sinan Ateş Ailesine de saldırının yapıldığı bir günde!?
Bütün bunlar Türkiye’de oluyor!
Türkiye’de olmayan ne kaldı?
Gündemi değiştirmek, gelecek adına yeni projeleri hayata sokmak için, hem ileri, hem geri pasları bunlar..
Kim, bu pasları değerlendirecek ki?
Bekleyip, göreceğiz!..

TÜRK’Ü ESİR ETMEK?
Ama, Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “ İsrail’i ima ederek, Anadolu’ya saldırabilirler” sözü gerçekten esef vericidir?
Neden mi?
Biz biliriz ki, “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizesindeki anlamı bilmeyinimiz mi var?
“Türk’ü esir etmek, vatan topraklarını işgale yeltenmek, bayrağı indirmek, İsrail’in değil, hiçbir ulusun haddi” değildir..
İşte o zaman Türk Milleti,” Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım..” anlayışı ile ülkesini, bayrağını, milletini koruyacak azim ve güçtedir..
Kimse tevessül etmesin?
Boşuna söylenmemiştir,” Korkma sönmez, bu şafaklarda yüzen alsancak” diye!

BANAYASA ADIMLARI?
Dikkat ediniz, “yeni bir seçim zaferi daha kazanmak adına, parke taşları” şimdiden döşenmeye çalışılıyor..
“Anayasa” bahanesi ile bir “banaanayasası” için adımlar, köprüler atılıyor..
Milletimiz, bu ayak oyunlarına gelir mi?
Orasını da kestirmek zor!
Ancak?
“Efendim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını dikkate alarak, bu barış turlarını başlattım” diyenlerin samimiyetine ne kadar güveneceğiz?
24 Saat geçmeden  geri paslar?
Pek, bu kem sözler ne olacak?
Onlar hala siyaset heybesinde durmuyor mu?
“CHP Demleniyor, Serok Ahmet” sözleri ile CHP’ye mal edilen o sözleri” nereye koyacağız?

ÇEK NUTUĞU YUTTUR HALKA?
Bugüne kadar “iç cepheyi dağıtan, yıkan, ayrıştıran, kindar ve dindar nesil yetiştirmekten, kendi kadrolarını oluşturmak için akla, hayale gelmeyen yollara tevessül eden, ülke zenginliklerini yandaşlara dağıtan, ihale ayrıcalıkları yaratan, liyaketsizleri devletin önemli mevkilerine getiren, elçi olarak atayan” kimlerdi?
Evet, bunları “barış adına, yeni bir durum adına yapıyoruz, ülkede birlik, dirlik..” olsunmuş!?
Barışı istemeyen, birlik ve dirlikten korkan kimler?
Vay be ülkem insanı?
Onlarda bu duruma şaşmadı değil!
“Güzel kuşum kanaryam,
Vatan millet Sakarya’m”
tekerlemelerinden öte, “iç suyu, çek nutuğu yuttur halka” vesselam!
Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı, iyi ki açıldı, bütün bunları da görme imkanımız oldu..
Sakaryalı’ya, at ve eşek eti yedirilmiş kimin umurunda?!
Ya pahalılık, bel bükmeye devam ediyor!..
Memleket meseleleri işte, “yazsan olmuyor, yazmasan” bir türlü!..

ORDAYIM,BURDAYIM?
En iyisi şairimize kulak verelim;
“Karagözlüm, efkarlanma gül kayrı,
İbibikler öter ötmez ordayım..
Mektubunda diyorsun ki gel gayri..
 Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.”

Sevgili okurlar,
Ben de,”5,6 Ekim 2024 Tarihlerinde Kocaeli Kitap Fuar, Zinde Yayıncılık Standı’nda, Hakikateni Peşinde Bir Ömür/ Tarihi Değiştirecek Tarih” adlı kitaplarımın imza günündeyim..
Sizleri bekleriz..
Burdayız!
Yusuf Cinal yazıyor,  5 Ekim 2024