Sonu ölüm olsa bile hakkı söyle ki; levh-i mahfuzun boşuna alev almasın, keza;

Hangi ölçekle tartarsan o' ölçekle tartılırsın.

Şimdi aldığın o nefes ciğerlerini acıttığı zaman biz tekrar konuşacağız

Henüz acın acıma değmedi

Kendi cenazemde yalnız başıma yas tuttuğum günlerden beridir yaradana yemin olsun;

Kocaman bir çocuk umudu kadar sonsuz olacak karanlığınla savaşım.

Unutma!

Yarınlarına yalnızlık, yaralarına acı katacak bolca tuz sakladım...

O zaman artsın şeytanın azabı varlığımın gazabıyla, anbean tüm yaşanmışlıklar alev alsın!

Yazdığım her yazı, bil ki bir mezar kitabesi.

Hitabeti güçlü cümlelerin esaretindeki metaneti yıkık bir zihinle, kendi kötülüğünün pençesinde kaotik bir ablukadasın.

Şimdi başlangıç zamanıdır sona götürmek için her bir laneti, karanlığa da hakim daha dünden bütün benliğim, geçmişim geleceğimin yansıması değil mi ki?

Ben kazanana kadar değil, sen kaybedene kadar günahlarının savcısıyım; hayat kalemin kırılana dek sürecek isyanım, yaşama umudunu doğuran tüm inançlarına acılar bağışladım.

Ben senin kısas aynanım, yaşattıklarını dile aldım.

Karşılarında bir melek görmek istiyorsun, ama şeytanlığı bırakmıyorsun.

Gel birde ne olduklarını benden dinle..!

Bolca vaktim var...

Yani Benimde hikayem hazır sil baştan,

Uzayacak delillerin delik deşik eden gerçekliğiyle karanlıklar aydınlığa kavuşana kadar;

Dünden - bugüne yıllarca bedenimi ur tarlasına çevirip,

ömrüme ölümler katan ruhu Nursuz, özü Soysuz Şamkat'ın yaptığı "tüm" şeytanlıklar!

Devam!

Devam edelim oyuna o zaman ki; artsın şeytanın azabı, varlığımın gazabıyla anbean.

Yaşanmışlıklar alev alsın, ısınsın yıkılan ocaklar!.

Su katılmamış adilikleri bir gün kandırdığı soyunu bile utandıracak

ve tam zamanlı asalak yaşamında haddinden de fazla iğrençlik var.

İnsan artıklarına yoldaşların ömürlerine de bakınca;

Vasata mahkum auralarında hainliğin metafiziği bulunan, adamın olmadığı yerlerde yamalı patlak tekerlek yalaka

yalakalarına adam rolü yapan, adaptan uzak, ar fukaralarının yıkık yaşantılarının düzen matematiğinde;

kusursuz bir mühendislikle özüne işlenmiş, haysiyetten yoksun bir karakterinn getirdiği hainliklerle övünen, nursuz bir mitolojik şamkat'ın sünepelik bilinciyle düşünülüp, ince kötülük hesaplamalarıyla inşası süren bir yaşam mimarisi var.

Aslında tiksindirici bir adiliğin empatisine konsantre ile, formullerinin çözümlemesi çok kolay olay.

Çizimin çözümü basit ve problemin sonucuna;

Paraya köpek gibi tapanların karanlık düzeninde

senelerce karnını doyurduğu kaba pislik katan, Ailece hainlerle;

Toplum adabına aykırı arsız bir düzeni benliklerinde sindirip sinsice gezinecek kadar midesiz haince ailelerin; içler acısı hallerinin, içler dışlar çarpımıyla gidilebilir ancak.

Şereften yoksun bu hayat tarzını sadece, 'ama' ile başlayan birbirinden süslü bahaneler eşliğinde,

kendileri gibi fıtrat-ı Lûtlar  arasında bile zor onaylatırlar.

Tabi günümüz toplumunda

bu gibi problemlerin sonucunda bulunup söylenen;

sıfatsızca yaşamayı düstur edinmişlerin isimlerinin başında,

hiçbir maddiyatla silinmeyecek kadar güçlü kazınmış,

ömürlerince ve ölünce de taşıyacakları

pis özlerini yansıtan, kirli düzen yaşanmışlıklarının ve yaşantılarının aynası,

adabı dile ağır sıfatlar var.

Seyri ve keyfi bize düşer,

Suratsızca yaşamı düstur edinmişlere de bu sıfatları

güle güle kullanmalar...

Hiciv Ustası büyük edebiyatçı Neyzen Tevfik'i saygıyla anıyorum🙏🏻