Günümüzde, gençlik kavramı daha önceki kuşaklardan farklı bir dönüşümün içinde. Teknolojinin hızla ilerlemesi, iletişim araçlarının çeşitlenmesi, küreselleşmenin etkisi ve sosyal medyanın yaygınlaşması gibi faktörler, gençlerin yaşam tarzlarını, değerlerini ve davranışlarını derinden etkiliyor. Peki, bu değişim gençliği nereye götürüyor?
Öncelikle, teknolojinin ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte gençlerin iletişim ve bilgiye erişim biçimleri büyük bir değişim geçirdi. Artık bilgiye ulaşmak daha kolay, ancak bu bilgi bombardımanıyla gençlerin dikkatlerini toplamak ve derinlemesine düşünmelerini teşvik etmek daha zor hale geldi. Kısa mesajlar, görseller ve videolar aracılığıyla iletişim kurma eğilimi, derinlemesine düşünme ve analiz yeteneğini zayıflatabilir. Buna ek olarak, tüketim kültürünün etkisi altında büyüyen gençler, maddi değerlere ve görünüşe daha fazla önem verme eğilimindeler. Sosyal medyanın yüzeysel bir imajı teşvik etmesi ve marka kültürünün yaygınlaşması, gençlerin kendilerini değerlendirme ve başkalarıyla kıyaslamalarına neden olabilir. Bu durum, gençlerin kendilik saygısı ve özgüvenlerini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca Z kuşağı olarak da tanımladığımız gençlik, belirsizlikle dolu bir dünyada büyüyor. Ekonomik durgunluklar, işsizlik endişeleri ve çevresel sürdürülebilirlik sorunları gibi faktörler, gençlerin geleceklerine dair güvensizlik duymalarına neden oluyor. Bu belirsizlik hissi, bazı gençlerde umutsuzluk ve kayıtsızlık hissi yaratabilir. Bunun sonucunda, kariyer hedeflerine ulaşmak için gerekli olan ciddiyet ve çaba yerine, kısa vadeli zevkler ve eğlencelerle tatmin olma eğilimleri güçleniyor. Ancak, tüm bu olumsuz etkilere rağmen, günümüz gençliği aynı zamanda büyük bir potansiyele sahip. Teknolojinin sağladığı olanaklar sayesinde, gençler dünya çapında birbirleriyle bağlantı kurabilir, farklı kültürleri keşfedebilir ve sosyal sorunlara çözüm arayabilirler. Aktif bir sivil toplum ve sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket eden gençler, dünya üzerinde olumlu değişimlerin öncüleri olabilirler. Bu noktada, gençlerin eğitim sisteminden ve toplumdan aldıkları destek büyük bir öneme sahip. Eğitim sistemi, gençlerin eleştirel düşünme, problem çözme ve empati gibi becerilerini geliştirmeye odaklanmalıdır. Ayrıca, toplumun gençlere destek olması ve onların katılımını teşvik etmesi de gerekmektedir. Gençlerin seslerini duyurabilecekleri platformlar oluşturulmalı ve onların fikirlerine değer verilmelidir.
Her dönemde olduğu gibi, tarih boyunca büyükler gençleri eleştirdiler. Aristoteles, M.Ö. 350 yılında yaşadığı dönemde, gençlerin saygısızlıklarından ve kabalıklarından yakınarak, onların kontrol dışında davrandıklarını dile getirmiştir. Benzer şekilde, yaklaşık 450 yıl sonra Hesiod, gençlerin umursamazlığından ve kurallara olan kayıtsızlıklarından şikayet etmiştir. Ancak, bu eleştiriler dönemin koşullarına ve değer yargılarına göre değişmektedir. Dünün gençleri olan bizler, şimdi bugünün gençlerini eleştiriyoruz. Onları saygısız buluyoruz ve onların duyarsızlığına karşı çıkıyoruz. Ancak, bu eleştirileri yaparken, gençlerin büyüdüğü ortamın, koşulların ve değerlerin farklı olduğunu anlamak önemlidir. Örneğin, teknolojinin hızlı gelişimi, bugünün gençlerinin iletişim ve davranış biçimlerini derinden etkiliyor. Bu nedenle, cep telefonlarıyla aşırı ilgilenmeleri veya toplumsal konulara duyarsız olmaları gibi davranışlarını anlamak ve değerlendirmek önemlidir.
Daha da önemlisi, gençlerin eleştirilmesi yerine, onların düşüncelerini anlamaya çalışmak gereklidir. Örneğin, toplu taşımada yer vermemeleri konusundaki eleştiriler yerine, onların bu davranışlarının altında yatan nedenleri anlamaya çalışabiliriz. Sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun bir gün geçiren gençlerin yorgunluğunu ve sağlıklarını düşünerek, toplu taşıma araçlarında yer vermeme konusunda haklı olduklarını görebiliriz. Bu noktada, Atatürk'ün gençlere hitaben söylediği sözler de önemlidir. Onun, gençlere cesaret veren ve onları geleceğe hazırlayan sözleri, gençlerin potansiyelini ve önemini vurgular.
Ne diyordu gençliğe hitabında: "Gençler, cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz."