Kimse kusura bakmasın! Filistin veya Ortadoğu konusunda ABD ve Rusya’nın hilafına tek bir adım atma ihtimalimiz yoktur. Gerisi teferruat, gerisi hamaset, gerisi gaz alma ve gerisi aldatmacadır.
Önce bunu kafamıza yerleştirelim ve sonra kendimize soralım; Filistin bizim milli meselemiz mi?
Bence değil…
Milli mesele ve beka sorunu arayanlar, BOP’a baksınlar ve onun eş başkanlarına…
Bu konuda en net tavrı yine aykırı çıkışlarıyla bilinen Zafer Partisi koydu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Filistin davası, İslam davası değildir. Filistin davası, Türk milletinin davası değildir. Filistin davası, Filistinli Arapların davasıdır" dedi.
Açılımı şöyle; “Türk milleti 1058'den 1918'e kadar birleşik Avrupa kıtasına ve Hristiyan medeniyetine karşı tek başına İslam'ın kılıcı ve kalkanı oldu. Bir defa 1914'te yardım istedik, alamadık.
Haliyle bugün ‘Gelin, birlikte gidip Filistin'e savaşalım’ denilmesi anlamsızdır.
Filistin davası, İslam davası değildir. 
Filistin davası, Türk milletinin davası değildir. 
Filistin davası, Filistinli Arapların davasıdır. 
Filistin davası, nasıl İslam davası olsun? Filistin Kurtuluş Örgütünün içerisinde Filistinli Hristiyanlar da var, Filistinli ateistler de var, Filistinli Müslümanlar da var. 
Bu, bir dini dava değil bir milli davadır. Biz, Filistin'i vermemek için Hristiyan ordusuyla savaştık. O zaman yanımızda değildiniz. 
Öte yandan Kudüs meselesini bir Arap, Filistin davasından ayrı görürüz.
Ama Zafer Partisi olarak ve Kudüs'ü de İsrail'in başkenti olarak asla kabul etmeyiz.
Filistin davası bütün İslam dünyasının değil Filistinli Arapların ve daha sonra diğer Arap uluslarının çıkarları ölçüsünde davasıdır. Filistin davası Türk milletinin davası değildir.”
Özdağ, bu açıklamasına gelen tepkileri, Arapperest, strateji ve jeopolitik anlamda salakça tepkiler olarak değerlendirdi ve devam etti:
“Filistin meselesi insanlık meselesi değildir. Öncelikle Kudüs ile Filistin meselesinin farklı olduğunu anlayacaksınız. 
Kudüs meselesi İslam dünyasının ortak meselesidir. Jeoteolojik bir meseledir. Filistin meselesi ise jeopolitik bir meseledir ve Filistinli Arapların vatan mücadelesidir. 
Zafer Partisi, Filistin’in bağımsız ve birleşik bir devlet olarak yaşama hakkını destekler. İsrail’in varlık hakkını kabul eder ancak emperyalist İsrail politikalarını reddeder. 
Zafer Partisi, Filistin devletine İsrail ile görüşmelerinde destek vermeyi Filistin devletinin KKTC, Doğu Türkistan, PKK, FETÖ ve Ermenistan konusunda Ankara’nın politikalarına verdiği destek ile orantılı olarak verecektir. 
Arapların Kıbrıs Türklüğü davası yok. Doğu Türkistan davası yok. Biz Türklerin de Filistin davamız yok.”
Ümit Özdağ'ın, Kudüs bütün Müslümanların meselesidir, Filistin davası ise Filistinli Arapların milli davasıdır şeklindeki görüşleri şaşkınlıkla karşılayanlara bir başka cevap şu sosyal medya paylaşımı ile verildi;
“Ümit Özdağ Kudüs'e sahip çıkmadı diyorlar. Kudüs'e sahip çıkmayan ise Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan AK Parti hükümetidir.
Ne zaman Filistin İslam'ın kutsal mekanı oldu? 
Utanmadan İslam'ın kutsal mekanı Kudüs-Filistin diyorlar. 
Tekrar ediyoruz. Zafer Partisi Kudüs meselesini bütün İslam dünyasının ve bütün Müslümanların ortak meselesi olarak görür. 
Filistin meselesi ise Filistinli Arapların meselesidir. Bu konuda Zafer Partisi'nin Filistin'e desteği, Filistin'in Türk Milletinin milli meselelerine verdiği destek ölçüsünde olacaktır.
Zafer Partisi, Ankara'nın şirretinden kaçıp Brüksel'in şefaatine sığınanlar tarafından ABD-AB-İsrail desteği ile BOP eşbaşkanlığı görevi ile kurulmamıştır. 
Zafer Partisi, Anıtkabir-Hoca Ahmet Yesevi-Hacı Bektaş Veli ziyaretleri ile kurulmuş, Türk Milleti'nin partisidir. 
Zafer Partisi, Irak'ı işgal eden Amerikan askerlerinin başarısı için dua etmemiştir.
Zafer Partisi mensupları, Amerikan uçak gemisi güvertesinde gururla poz verip o gemi Filistin'i bombalamaya giderken Bağdat Caddesi'nde Filistin ile dayanışma yürüyüşüne katılmak gibi yüzsüzlük içinde olmamıştır. 
Zafer Partisi, Atatürk'ün kurduğu milli, üniter, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerini tavizsiz savunan SON KALE'dir. 
13 milyon sığınmacı ve kaçak kullanılarak gerçekleştirilen ve amacı büyük Kürdistan'ı kurmak olan plan iç savaş fitnesi karşısında son direniş hattıdır. 
Yaşasın Cumhuriyet - Yaşasın Atatürk.”