Her türlü melanetin bahanesi görünmeyen, bilinmeyen lobilerdir. Tıpkı Lozan’ın çok gizli, sadece iktidar mensuplarının gördüğü ve bildiği maddeler gibi…

Hadi diyelim ki öyle bir lobi var ve iktidara ayak bağı oluyor, neden o iktidar araştırılmasını istemez? Nitekim muhalefetin hele gelin bir araştıralım babından önerileri sürekli iktidar kanadınca reddedilir.

Örneğin döviz kurlarında yaşanan artış ve düşüşler araştırılsın önergesi verdi muhalefet. Ama konunun üstünün örtülmesinden, gizli kalmasından hoşlanan iktidar tarafından reddedildi anında.

İşte bugün yaşadığımız döviz yükselmesinin ve Türk lirasının sürekli değer kaybedişinin, paramızın pul oluşunun ve hayat pahalılığının yegane sebebiydi o döviz üzerinde tepinenler. Kendileri tepiniyormuş ki her türlü öneriyi reddettiler.

O görüşmeyi izlemiş ve konuşma tutanak notlarını almıştım. CHP’den Aykut Erdoğdu’nun konuşmasını özetle aktarayım ki meramım anlaşılabilsin;

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, hatta dünya ekonomi tarihinin görmediği bir döviz manipülasyonu üzerine kimilerine milyarlarca dolar kazandıran, milyonlarca insanın birikimini eriten, Merkez Bankamızın soyulmasına, Hazinemizin yağmalanmasına ve milletimizin birikimlerinin eritilmesine sebep olan bir döviz manipülasyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından araştırılması için bir önerge verdik.

Ne demek istiyoruz, niye bu şüpheyi duyuyoruz? Niye Merkez Bankasının soyulduğunu, Hazinenin yağmalandığını düşünüyoruz?

Değerli arkadaşlar, bu millet kıt kaynaklarıyla 100 milyarlarca dolar döviz biriktirmiştir, rezerv biriktirmiştir. İlk olarak Cumhurbaşkanının damadı tarafından 128 milyar dolar rezervimiz ortalama 6,5 lira kurdan satıldı. Bugün döviz 13,5 lira. Bu parayı geriye koymak için döviz hiç oynamasa bile 750 milyar lira kaynağa ihtiyaç var. Bu bir kamu zararıdır. Ancak bu zararın karşılığında kâr edenler vardır. Peki, bu kâr nasıl elde edildi arkadaşlar? 20 Aralık tarihi bu vurgunun en doruğa çıktığı tarihtir. 20 Aralık tarihinde ne oldu? Vatandaşlar koşa koşa dövize gitti. Peki, bu vatandaşları kim manipüle etti, kim bu vatandaşları dövize sevk etti?

Ben mi dedim “Faiz enflasyonun sebebidir? Ben mi enflasyonu patlattım? Ben mi dedim “İhracatı önemsiyoruz, artık kur bizim için önemli değil?

Bunları söylediğiniz an herkes gider dolar alır. Ve insanlar alın teriyle biriktirdiğini, çaldığını değil, ayakkabı kutusundan çıkardığını değil, alın teriyle biriktirdiğini saraylarda yaşayanlara yedirmemek için gitti döviz aldılar.

O gece ne oldu? Saat 9’u 25 geçe piyasaların açılmasına dört buçuk dakika kala alt limiti yüzde 10’dan bir günlüğüne yüzde 80’e indirdiniz.

Bu ne demek biliyor musunuz? Orada bir sürü ihracatçı var, bir sürü ithalatçı var, bir sürü bireysel yatırımcı var; fiziki döviz talebi olmasın diye orada insanlar size güvenerek işlem yapıyor.

Yüzde 80’in altına düşürdüğünüzde 18 olan dövizi 3,60’a indirdiniz. İnsanlar teminatlarını yaktılar, 3,60’tan döviz alan oldu 18 liradan satanlar olduğu gibi.

Peki, bunun bilgisi kime verildi? Madem kendinize de çok güveniyorsunuz, madem hiçbir şey yapmadınız; gel kardeşim, kuralım bir araştırma komisyonu, biz iddiamızda haklı çıkalım, siz de tertemiz, pırıl pırıl çıkın bu işten. Var mı öyle bir yüreğiniz? Bir sürü insan servetini kaybetti, intihar eden insanlar var.

Peki, bu insanların zararı ne olacak?

30 Aralık günü 130 milyar dolar zararda olan Merkez Bankasını 60 milyar dolara bir günde kâra geçirip parayı soyacağınız hazineye aktarmak yakışıyor mu değerli arkadaşlar?

Manipülasyon” deyip o kadar adama dava açtınız. Erdoğan’a inandı millet. Yazık değil mi o sözlere inanan insanlara? Bu kadar insan soyuldu.

Peki, Merkez Bankası Başkanı görevden alınmadan önce, beklenmeyen faiz kararları alınmadan önce kim bu ülkenin dövizlerini alıp satıp milyarlarca dolarına milyarlarca dolar kattı?

Gelin o zaman mertçe diyelim ki bu araştırma önergesiyle bunu açığa çıkaralım.

İnsanların birikimlerini böylesine şüpheli işlemlerle, böylesine haram işlerle ortadan kaldırırsanız bizim de sükûnetimiz bir yere kadar, bir yere kadar çekersiniz.

Bakın, burada cuma hutbesi gibi konuşan milletvekili var, başörtüsünden bahsedilen milletvekili oldu, 83 milyon insanın hakkı bir gecede milyarlarca doları olan insanlara aktarıldı. Bu aktarılan yetimin hakkı. Bir şey yok mu diyorsunuz? Biz yanlış bir şey mi iddia ediyoruz; gel kardeşim, kuralım komisyonu. Ama eğer bu komisyonu kurmuyorsanız biz bunun hesabını muhakkak soracağız.

Öyle kuytuda paraya iman edip halk içine çıkıp Allah'a iman etmekle bu işler kapatılmaz, bu işler masum kızların başörtüsüne sarılamaz. Halkın soyandan hesap sormayan da namert olsun.