Bu deyimin sözlük anlamı; Kendi sözleriyle çelişecek şekilde davranmak demektir. 
Genelde dedikleri ile davranışları birbirleriyle örtüşmeyen insanları kınamak için dile getirilir.
TDK’ya göre bu ne perhiz bu ne lahana turşusu deyimi, dürüst olmamak ve tutarlı davranmamak demektir.
Konu ekonomiyse eğer bu deyimi ‘ele verir telkini, kendi yutar salkımı’ deyimiyle güçlendirmek mümkündür.
Şimdi gelelim vatandaşa ‘Bu ne, perhiz. E bu ne, lahana turşusu’ veya ‘ele verir telkini, kendi yutar salkımı’ dedirten olay ve gelişmelere…
Malumunuz yıllardır ekonomik darboğazdan geçiyoruz. Yıllardır bıçak sırtı ekonomimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz.
Bu konuda ülkeyi yönetenler geniş halk kitlesinden sürekli sabır istiyor, dini ve milli hassasiyetler üzerinden hamasetle halkı avutmaya çalışıyor.
“Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz. Topyekün halkımızı ekonomik milli seferberliğe çağırıyoruz” diyorlar. 
Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan Zafer Havalimanı, 2024 yılında, yüzde 97,49 hata payı (Garanti edilen yolcu sayısı: 1 milyon 317 bin 733, gerçekleşen giden yolcu sayısı 32.958 kişi) ve şirkete yaptığı garanti ödemesi: 6 milyon 798 bin 646 Euro ile rekor kırdı.
E bu ne?
Bu da işin lahana turşusu ve salkım yutma kısmı…
“Böyle dönemler hep birlikte fedakârlık yapmamız, hep birlikte günlük kazancımızı değil ortak geleceğimizi düşünmemiz gereken dönemlerdir.”
Bu işin perhiz yani telkin kısmı…
Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan Ankara Hızlı Tren Garı’nda, 2016-2024 yılları arasında Garanti edilen giden yolcu sayısı: 46 milyon, gerçekleşen giden yolcu sayısı: 16 milyon 822, hata payı: yüzde 64, şirkete ödenen garanti tutarı: 81 milyon 822 bin Dolar…
Bu da işin lahana turşusu ve salkım yutma kısmı…
“Hepimiz aynı gemideyiz, gemi hızla yol alırsa hepimiz kazanacağız, gemi su alırsa hepimiz boğulacağız, bu yüzden milletimizden biraz sabır istiyoruz.”
Bu işin perhiz yani telkin kısmı…
Kalyon, Kolin, Cengiz ve Limak’ın işlettiği Kuzey Marmara Otoyolu için garanti edilen araç geçiş sayısı 136 milyon artırılarak 344 milyona yükseltildi. Garanti edilen araç sayısının tutması için Türkiye’deki bütün araçların 23 kez bu yoldan geçmesi gerekiyor!
“Bu ara yine birileri bizi provoke ediyor, dövizi tırmandırmaya çalışıyorlar. Bizim paramız Türk Lirası, buna sahip çıkacağız.
Yastığı altında, altını doları olan varsa gidip bozdursun, bu bize karşı verilen ekonomik savaşa en güzel cevap olacaktır.”
Bu ülkede yatırımların bir bölümünü, kamu özel işbirliği projesi olarak gerçekleştiren garantili köprü, tünel, otoyollar, şehir hastaneleri projeleri dövize endeksli gerçekleştiriyor. Bu projeleri gerçekleştiren Türk şirketleri olmasına rağmen verilen garantiler de dövize endeksli olarak taahhüt ediliyor.
Bu projelerde dolar ve avro üzerinden verilen garantiler kurlardaki artış nedeniyle yükselince bütçeden ek ödenek ayrılmak zorunda kalınıyor.
E bu ne?
Bu da işin lahana turşusu ve salkım yutma kısmı…
Telkin/talkın denilince ilk akla gelen kurum malumunuz Diyanet İşleri Başkanlığı…
Halka sürekli sabır ve itidal tavsiye eden kurum, bu kurum…
Her vesile ile “Rabbimiz bizi 'biraz korku, biraz açlık, biraz mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksilmekle  deneriz, sabredenlere müjdele' buyurmaktadır” ayeti okuyorlar.
Bu işin perhiz ve telkin kısmı…
Haber şu: “Diyanet’in Trabzon Hafız Ali Haydar Özak Dini İhtisas Merkezi için 7 milyon 885 bin 525 liraya imzaladığı yemek ihalesinde, bir personelin bir günlük yemek maliyeti 1000 liraya ulaştı. Kişi başına bir günde 533 gram et ve 190 gram fıstıklı baklava düştü.”
E bu ne?
Bu da işin lahana turşusu ve salkım yutma kısmı…
Peki ne yapacağız?
Perhiz yapıp telkinlere inanıp ülkeyi yönetenlerin lahana turşusunu götürmelerini ve salkım salkım üzüm yemelerini seyredecek miyiz?
O size kalmış bir tercih ve tavır…