Sevgili okurlar,
Bunaltıcı sıcaklardan, kendini deniz sahihlerine atanlar da, o kadar mutlu değil?..
Niye ki, değil mi?
Niye ki?
Niye olsun, Karadeniz müsaade etmiyor!?
Karadeniz!..
Bazen böyle erkekliğini, hırçınlığını, agresifliğini gösterir ya?
Aynen öyle!
Ta, Şile’den Akçakoca’ya kadar, “denize girmek yasak” ilanı, hem Sahil Güvenlik, hem de cankurtaran ekipleri tarafından gün boyu anons ediliyor..
Hatta, ilçe merkezlerinde bile bu uyarı anonsları, sık, sık tekrarlanıyor!
Alınan karar, elbette yerinde..
Bizzat sahilde, uygulamalara tanıklık ettim..
Bizzat görevliler, ellerinde megafonları ve düdükleri ile vatandaşı uyarıyor, muhtemel boğulmaların önüne geçmek için, görevlerini yapıyorlar..

ÇOCUKLAR GİBİ?
Bu sahillerin evladı olarak ben bile çocuklar gibi kıyıda ıslanmak, serinlemek zorunda kaldım..
İnanın, sahilde, bu anonslardan sonra ıslanmak için, evinden su getirmek isteyenler bile, vardı ya?
“Yasaklar var ya, yasaklara uymak, örnek olmak” gerek!..
Ama, bu uyarılara asmayan, kendini göstermek isteyenler yok mu?
Olmaz mı?
Bunlardan, kent merkezinde de çok yok mu?
Bilmez miyiz?
Kırmızı ışıklardaki uyarılara, Belçika’da doğup, büyümüş, Brüksel sokaklarını arşınlamış küçük torunum Ayla,” Dede bu uyarı, ikazları anlayamadım!.. İnsanlar, yeşili, kırmızıyı, sarıyı görmüyor mu ki, bir de sesli mesaj var” diye ekledi..
“Lütfen bekleyiniz!
Şimdi geçiniz!”

Bel ki de, “engelliler” içindir ya?
Onun bile, dikkatini çekmişse bu durum?
Ne yayaların bir bölümü, ne de trafik içindekiler, bu ışıklara, uyarılara aldırmıyorlar!..
Şakası yok elbette!

ESKİ GÜNLER?
Deniz, Karadeniz için yapılan bu uyarılar, alınan bu kararlar elbette, bize eski günleri hatırlattı..
Çay, simit tatil günleri, çay simit!
Sahillerde koruma ve sahil güvenliğin görev yapmadığı zamanlarda, ne çok boğulmalar olurdu!..
Şimdi ise, anında bu tür boğulma olaylarına, müdahale ediliyor..
Kefken, Kumcağız, Kovanağzı, Cebeci, Kerpe ve oradan Karasu, Kocaali sahillerini kulaçlamış, güneş ve denizin keyfini çıkarmış biri olarak, görevlilerimizi tebrik ediyorum..
“Sadece salt bu güvenlik tedbirleri ile işin üstesinden gelinmez” elbette!?
“İnsanımızı eğitmek, bu konuda okullarda, hatta kahvehanelerde vatandaşımızı bilgilendirmek, eğitici broşürler ile gereğini yapmak, hatta cuma namazlarında bile hutbe konuşmalarına, bu deniz, nehir, gölet boğulmalarını konu etmek” gerekir..

ÇAY SİMİT İLE KAHVALTI!
Günlerden Pazartesi..(21 Ağustos 2023)
Adapazarı, Donatım semtinden çarşı için minibüse biniyoruz..
Bu gün de sabah kahvaltımızı çay, simit ve peynirli börek oluşturacak..
Tarihi uzunçarşı dibinde, "Uzunçarşı" simitçisindeyiz..
Sıradan vatandaşlar ile birlikte, çay, simit ile güne “merhaba” diyeceğiz..
Hani şu siyasilerin gündeminde olan, “çay, simit” hesabını unuttunuz mu?
Unutulur mu değil mi?
Çay, simit, kaç para şimdilerde, kaç para?
Bizden önce gelmiş, iki orta yaşlı kadın derin bir muhabbette..
“- Neden hastayım, mağdurum, çocuklarım var.. Kömür ihtiyacım neden kesildi, maaşım da yok demiyorsun”, diye, diğerini seslendi..
“-Aman ablam demez miyim..Her şeyi bir güzel anlattım.. Bakacaklar?”
“-Kız neye bakacaklar, sen bu çoluk çocuk ile kışı nasıl geçireceksin? Ağlamasını bilmiyorsun?”
Kadın, sıkıldı, sağına, soluna baktı..
Karşıdaki genç bayanı gözüne kestirdi..
Yerinden kalktı..
Bir cigara istedi..(Sigara sağlığa zararlıdır!)
Kadın, “ Pakette az kaldı, ancak bana yeter” diyerek, kadını geri çevirdi..

LÜTFEN, BİR CİGARA?
Sonra, gözüne karşı masada oturan, iki erkek müşteriyi kestirdi..
Yanlarına gitti, bir cigara istedi..
Biri “hayır” dediyse de, öteki yüzene baktı ve dayanamadı, kendisine bir cigara ve üstelik çakmağı da uzattı..
Kadın cigarısını yaktı, ofladı, püfledi ama, o ilk dumanlardan keyif halkaları çıkartmayı unutmadı..
Vay be,”otlakçılık geri döndü” diye düşünmeden edemedim!
Uzunçarşı cıs çıplak!..
Bir esnaf, eskimiş güneşlikleri tamir ettiriyor..
Güneş tepemizde..
İyi ki, gölgedeyiz..
Bizim Sakarya Gazetesi’ni açtım..
Manşet haber,” Büyükşehir “YADEM” vatandaşın yanında” ile 65 yaş üstü hasta, engelli ve yatalaklara, kimsesizlere sunulan hizmeti irdeliyor.

ÇOCUKLAR?
Hemen altta, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce,” Çocuklar gülerse, dünya güler” mesajı ile okul öncesi bir projenin, açılışına iştirak ettiği haber..
Ve “Türk Mahsulleri Ofisi(TMO), Kaynarca’da fındık alacak” haberi ile diğer haberlere göz atıyorum..
Çocuklar, ne çok severim!..
Sen ağlama çocuk, sen ağlarsan, her şey ağlar!
Çocukları ağlatmamak gerek..
Komşumun oğlu küçük Metin seslendi:
“Yusuf Amca, sünnet oldum, sünnet!”
Ne heyecan, ne, hediyesini aldı tabii..
İhmal etmemek gerek, ihmal!?
İyi ki, şapkam ve gözlüğüm yanımda..
Buraya kadar gelmişken,”gülüseven’ den, şöyle yaz helvası, sade lokum ve kahve yanı için küçük şekerlemeler alsak”, ne iyi olur?
Utanmaya, sıkılmaya gerek yok?
Azıcık, azıcık, paramız kadar!
Yusuf Cinal yazıyor, 22 Ağustos 2023